Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi, ABD’deki limanlarda da kargonun taşınmasında Çinli şirket ZPMC’nin ürettiği dev vinçler kullanılıyor. Amerikan ordusuna ait limanlarda da kullanılan vinçlerin, ABD’nin dünya çapındaki üslerine sevk ettiği malzemeyi izleyebileceği ve bunu Pekin’e rapor edebileceği iddia edildi. Konteynerlerin hareketlerini izleyen gelişmiş sensörlere sahip vinçlerin ayrıca, sivil ya da askeri sevkıyat akışını bozmak isteyen biri tarafından uzaktan erişimle kullanım dışı bırakılabileceği belirtiliyor.
Uzaktan Kapatılabilir
ABD’de yaklaşık 20 yıldır kullanılan ZPMC üretimi vinçler, bu ülkede yüzde 80’lik pazar hâkimiyetine sahip. Tüm dünyada ise 100’den fazla ülkede toplam pazarın yüzde 70’ini kontrol ediyor. Amerikan teknoloji devi Microsoft ile geliştirilen özel yazılıma sahip vinçler, Çin’in Şanghay kentindeki merkezden izlenebiliyor. ABD’de istihbarat kurumları 2021 yılında, Pekin’in potansiyel olarak liman trafiğini aksatabileceği yönünde değerlendirmede bulundu. Aynı yıl FBI, Baltimore limanına ZPMC vinçleri teslim eden bir kargo gemisinde istihbarat toplama ekipmanı buldu ancak ne yaptırım uygulandığına dair bilgi yok.
Soruşturma Sürüyor
Kongre’nin geçen aralıkta kabul ettiği bir düzenleme, ilgili kurumlara, bu yılın sonuna kadar yabancı ülkelerden alınan vinçlerin ulusal güvenlik tehdidi oluşturup oluşturmadığına dair araştırma yapma ödevi vermişti. Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi üyesi Carlos Gimenez de geçen yıl ABD’deki limanlarda ithal vinç kullanımının yasaklanmasını önermişti. Bu arada Washington’daki Çin Büyükelçiliği ‘Truva atı’ olduğu öne sürülen vinçlerle ilgili tüm bu endişeleri “paranoya” olarak nitelendirdi.
İki Ülkenin Bitmeyen Atışması
Liman vinçleri, Washington-Pekin hattında giderek yükselen gerginliğin son örneği oldu. İki ülkenin arası, özellikle 2018’de dönemin ABD Başkanı Donald Trump’ın bir dizi Çin ürününe ek gümrük vergisi getirmesinden beri giderek açılıyor. Rakip dev ekonomiyle ticaret savaşına giren ABD, internet ve iletişim teknolojilerinde öne çıkan Çinli Huawei’nin kullanımını birçok alanda yasaklamış, ABD’li şirketlerin Huawei ile işbirliklerini sınırlandırmıştı. Koronavirüs salgını ve kökenine dair tartışmalar da soğukluğu beslemişti. Yıllardır başta Tayvan meselesi ile Hong Kong ve Sincan’daki insan hakları ihlalleri yüzünden kötüleşen ilişkiler son olarak geçen ay yaşanan “casus balon” kriziyle raydan çıkmaya bir adım daha yaklaştı. ABD, “casusluk amaçlı” dediği balonu F-22 savaş uçağından atılan füze ile düşürmüş, Çin, “Sivil amaçlı hava gözlem aracına yönelik saldırganlık kabul edilemez” şeklinde tepki göstermişti.
Çin Korkusu Baskın Geldi: Seul-Tokyo Arasında Tarihi Yakınlaşma
Japonya ile on yıllardır devam anlaşmazlıklara son vermek isteyen Güney Kore hükümeti, Japon sömürge yönetimi sırasında zorla çalıştırılan bir milyona yakın vatandaşına tazminat ödeme kararı aldı. Buna göre, Tokyo’nun 1965’te ödediği tazminattan faydalanan Güney Koreli şirketlerin kârlarının bir kısmı, kurbanlar ve yakınlarına aktarılacak. Ancak duyuru, 35 yıllık Japon işgali boyunca zorla çalıştırılan 780 bin Koreli ve yakınlarını memnun etmedi.
Mağdurlar Tepkili
Aileler, tazminatın Tokyo tarafından ödenmesini ve resmi özür bekliyordu. Bu beklentiye dikkat çeken Güney Kore Dışişleri Bakanı Park Jin, “Japon şirketlerin gönüllü katkı vererek” itirazları karşılayacağını umduğunu söyledi. Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’un yakında Tokyo’yu ziyaret etmesi beklenirken, Seul ayrıca, Japonya’nın ihracat kısıtlamaları nedeniyle Dünya Ticaret Örgütü’ndeki şikâyetini de geri çekti. İki yakın müttefikinin anlaşması ABD’yi memnun etti. Washington, nükleer kapasitesini arttıran Kuzey Kore ve Asya Pasifik’te büyüyen Çin tehdidine karşı müttefikleri arasındaki anlaşmazlıklardan rahatsızlık duyuyordu. (Hürriyet)
DENİZ HABER AJANSI