Dünyayı etkisi altına alan Corona virüsü salgınının en fazla vurduğu sektörlerden biri de turizm oldu. Birleşmiş Milletler Uluslararası Turizm Örgütü (UNWTO), COVID-19 salgınından dünyadaki tüm turistik mekanların olumsuz etkilenerek çeşitli kısıtlamalar getirdiğini, bu yerlerin yüzde 72’sinin de sınırlarını uluslararası turizme kapattığını açıkladı.
UNWTO verilerine göre, mekanların Avrupa’da yüzde 83’ü, Amerika'da yüzde 80’i, Asya ve Pasifik’te yüzde 70'i, Ortadoğu’da yüzde 62'si, Afrika’da yüzde 57’si uluslararası turizme kapandı.
UNWTO hazırladığı değişik senaryolarda, uluslararası turizm sektöründe zararın 850 milyon dolar ile 1,2 milyar dolar arasında olacağının tahmin edildiğini açıkladı. UNWTO, uluslararası turizm sektöründe 100 ila 120 milyon kişinin işlerini kaybetme riski taşıdığını öngördüklerini kaydetti.
ABD de uluslararası turizmde gelir kaybına uğrayacak ülkelerin başında geliyor. ABD’de 40 yıldır turizmcilik yapan ‘Prime Travel’ın sahibi Selim Kesedar VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Amerikalılar'ın uzun bir süre ülke dışına çıkmamayı tercih edeceklerini söyledi.
Turizmci Kesedar, gemi seyahatlerinin uluslararası turizmde en fazla etkilenen sektör olduğunu belirterek, “En az 2-3 yıl hiçbir Amerikalı gemiyle seyahat etmez” diye konuştu.
“Amerika’da turizm tamamen durmuş bir durumda”
Kesedar, Amerika’daki turizmin genel durumunu şöyle değerlendirdi:
“Amerika’daki turizm şu anda frene basılmış ve tamamen durmuş bir vaziyette. Şu anda zaruri ihtiyaçlar dışında seyahat eden yok. Uçak şirketleri uçuşlarını azalttı. En büyük problem de küçük havalimanlarına uçuşlarını durdurmuş olmaları. Ana havalimanlarına uçuyorlar ancak aktarma yapacakları küçük alanlara uçmayacaklar. Tabi bu burada oturanları olumsuz etkileyecek. Bundan sonra Amerikalılar başta gemi seyahatleri olmak üzere hava yolu gibi ulaşım araçlarını tercih etmeyecekler. Büyük bir olasılıkla otobüsle bir yerden bir yere gitme de tamamen yavaşlayacak. Ancak ve ancak mali sıkıntısı olanlar bu yolu tercih edecekler”.
“Geminin içinde denizde mahsur kalmaları insanları çok korkuttu”
Daha önce çok fazla tercih edilen bir tatil yolculuğu olan cruise turlarının artık bir süre rağbet görmeyeceğini belirten Kesedar, ''Gemi seyahatleri, yaşanan kötü senaryoların ardından en az 2-3 yıl daha toparlanamaz. Salgın hastalık yüzünden denizin ortasında kalıp yaşadıkları kentlere dönemeyen kişilere tanık olduk. Corona virüsü saptanan gemiler limanlara sokulmadı. İnsanların gemi seyahatlerine güvenleri, hijyen kurallarının uygulanmaması ve yaşananlardan dolayı neredeyse sıfırlandı. Gemide olacak herhangi bir salgının hepsini etkileyeceğini düşünüyorlar. Daha önce de bu gibi şeyler oluyordu fakat sadece bir gemide oluyordu. Bu salgında tüm gemiler etkilendi. En lüksünden en düşük servis verende de problem çıktı. Geminin içinde denizde mahsur kalmaları insanları çok korkuttu” dedi.
“11 Eylül’de uçağa binmeyip gemileri tercih ettiler şimdi durum tersine dönecek”
Havayolu şirketlerinin 11 Eylül terör saldırıları dönemindeki yolcu kapasitesinin daha da altına indiğini kaydeden Kesedar, “11 Eylül olduğu vakit insanlar uçmayı istemediler. Sadece zaruri uçması gerekenler uçağa bindi o dönemde. İnsanların uçmak istemediği o dönem gemi seyahatleri devam etti. O dönemde talepten gemiler Miami’ye, New York’a, Baltimore’a yerleşerek insanları yoğunluklu olarak Karayipler'e taşıdılar. Bugünkü durumda öncelikli olarak cruise turizmi yapan gemicilik sektörü olmak üzere, her iki ulaşım sektörü de büyük bir şekilde zarar gördü. Eylül–Ekim ayından önce havayollarının sıklıkla kullanılacağını düşünüyorum. Gerekli hijyen şartları sağlanır, oturma gurupları ayarlanırsa havacılık sektörü Eylül-Ekim’den itibaren kısmen toparlanmaya başlar. Full olarak hizmetin de yılbaşından sonra olacağını tahmin ediyorum'' diye konuştu.
“Uçak bileti fiyatları 70’li yıllarla aynı düzeyde”
Uçaklar tam kapasite çalışamayacağı için bu durumun bilet fiyatlarına etki edebileceğini belirten Kesedar, ''Bilet fiyatları mutlaka etkilenecektir. Uçaklar tam kapasite çalışmayacak. Bilet fiyatı kontrolu havayolu firmalarının elinde. Bazı destinasyonlarda fiyat yükseltip bazı destinasyonlarda yolcu kapasitesinin düşmesine rağmen fiyat arttırmayabilirler. Mutlaka fiyatlarda bir yükselme olacak ama bilinmesi gereken bir şey varsa uçak fiyatları hala 70’li yılların fiyatları. New York – İstanbul gidiş dönüş fiyatları 70'li senelerde 850 - 900 dolar civarındaydı. Bugün de bu fiyatlar aynı seviyede. Uçak şirketlerinin bilet fiyatlarını gayet iyi ayarlayabileceklerini düşünüyorum” diye konuştu.
“9 Mart’ta panik halinde turlar ve uçuşlar iptal edilmeye başladı”
Corona virüsünün ABD’de ortaya çıkmasıyla birlikte çok sayıda tur ve uçak biletinin iptal edildiğini kaydeden Kesedar, ”9 Mart itibariyle panik halinde herkes rezervasyonlarını iptal etmeye çalıştı. Bu hem yolcu hem de uçak şirketleri için yeni bir olaydı. Bir hayli zorluklarla karşılaşıldı. Uçak şirketleri gelen yoğun talep üzerine iadeleri hemen yapamadı. Yığılmalar yaşandı. Daha sonraki haftalar içinde bir sisteme oturtularak iadeler yapıldı. Sigortalı biletlerde iade almada sorunlar yaşandı çünkü uçak bileti sigortaları pandemiyi kapsamıyordu. Hepsi para iadesini aldı ama bu tabi bayağı bir zaman aldı” dedi.
“Karayipler'i tercih edebilirler”
Amerikalılar'ın uzun bir süre ülke içinde tatillerini geçireceğini tahmin ettiğini belirten Kesedar, ''Amerikalılar bundan sonra büyük bir olasılıkla ülke içinde tatillerini değerlendirmeye çalışacaklar. Öncelikle kendi araçlarıyla gidebilecekleri yerleri tatil için tercih edecekler. Ülke dışına pek çıkmayacaklar. Ülke dışında seyahat etmek isterlerse de sıcak yerleri tercih edecekler. Karayipler gibi destinasyonlar öncelikli tercihleri olacak. Karayipler şu anda hem salgın hem de fiyat konusunda uygun olduğu için burayı tercih edebilirler. Salgın hastalık durulursa ilkbahar başlarında herkes normal bir şekilde havaya girer'' diye konuştu.
“Günde 50 milyon dolar zarar eden uçak şirketleri var”
Corona virüsü salgınından sonra uçak şirketlerinin hijyeni sağlayabilmek için yeni kurallar getirdiğini kaydeden Kesedar, “Amerika’daki havayolları şirketleri Avrupa’dakilerden daha şanslı. En küçükler dahil hiçbirinin durumu batma seviyesinde değil. Salgın hastalıkla birlikte derhal küçülmeye gittiler. Çalışanları izne çıkarttılar, masraflarını kıstılar. Tabi her şey bu durumun ne kadar süreceğine bağlı. Günde 50 milyon dolar kaybı olan havayolu şirketleri var. Bu çok büyük bir rakam. Zararları büyük çünkü her yere uçmuyorlar. Sadece kilit noktalara yapılan uçuşların oranı yüzde seksen azaldı. Çok az insanla uçuyorlar. Uçuşlarını bir yolcuyla yapan hava şirketleri var. En büyük korku uçağa binene kadar olan kısım. Havaalanlarının terminalleri kalabalık. Havalandırmalar çalışıyor. Bir sürü yerlere dokunmak ve insanlarla bir araya gelme endişeleri var. Bir şirket insanları check-in sırasında virüs testine tabi tutuyor. Bunu başarırlarsa sorun yok. Uçaklarda artık servis olmayacak. Hostesle temaslar sıfırlanacak. Uçak içine bagaj alınmayacak” dedi.
"ABD’de yaşayan Türkler önümüzdeki ay Kanada’dan Türkiye’ye aktarmalı gidebilirler”
Kesedar, ABD’de yaşayan bir Türk’ün şu anda havayoluyla Türkiye’ye gitmesinin imkansız olduğunu belirterek, “Türk Hava Yolları'nın şu anda Amerika’ya yapacağı uçuşları ne zaman başlatacağı konusunda bize aktarılan bir bilgi yok, bir tarih vermek çok zor. Şu anda Amerika’da yaşayan bir kişinin Türkiye’ye uçarak gitmesi hiçbir şekilde mümkün değil. Sadece önümüzdeki en yakın uçuş Kanada’dan. Türk Hava Yolları Toronto seferlerine önümüzdeki ay yeniden başlıyor. Kanada’ya gidip tarifeli uçakla Türkiye’ye gidebilirler. Burada bir soru işareti var tabi, Kanada Amerika’dan gelenleri karantina altına alır mı? Karayoluyla Kanada’ya girişleri sırasında bir karantina uygulanmıyor ancak salgın hastalığın seyrine göre uygulayabilirler” diye konuştu
DENİZ HABER AJANSI