İMEAK DTO Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır’ın İMEAK DTO’nun Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda TÜDEV üzerinden Piri Reis Üniversitesi’nin kurulmasında ve devamında hukuka aykırı maddeler olduğunu ve bu durum nedeni ile ilerleyen zamanlarda cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalma tehlikesi olduğunu dile getirmesinin ardından İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu konuyla ilgili zehir zemberek bir açıklama yaptı.
İMEAK DTO Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Değerli Kamuoyunun Dikkatine,
İMEAK Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Sayın Salih Zeki Çakır’ın, Aralık ayı Meclis Toplantısında yaptığı konuşmada, Odamız, Türk Deniz Eğitim Vakfı (TÜDEV) ve Piri Reis Üniversitesi arasındaki ilişki hakkında dile getirdiği, hiçbir gerekçe ve hukuki temele dayanmayan ve gerçekleri saptırmaya yönelik iddialarına ilişkin kamuoyunu doğru bilgilendirme ihtiyacı hasıl olmuştur.
Yönetim Kurulumuz, 8 Nisan 2018 tarihinde yapılan seçimler sonucunda oluşan Oda Meclisi tarafından 13 Nisan 2018 tarihinde seçilmiş olup, 18 Nisan 2018 tarihi itibarıyla göreve başlamış ve göreve geldiği tarihten itibaren gerçekleştirdiği tüm iş ve işlemlerde 5174 sayılı Kanun ve ilgili mevzuata uygun bir biçimde hareket etmiştir. Yapılan faaliyetlerin uygunluğu ve mali konular Ticaret Bakanlığı tarafından denetlenmektedir.
Türk Deniz Eğitim Vakfı (TÜDEV), Deniz Ticaret Odası (DTO) şemsiyesi altında bulunan denizcilik camiasının maddi ve manevi katkı ve gayretleri ile tamamı denizcilik camiamızın mensuplarından oluşan üyeler tarafından 7 Ocak 1993 tarihinde, İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1993/1 sayılı kararı ile tescil edilmiştir.
TÜDEV’in 4 Aralık 2003 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında; DTO, TÜDEV Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulları, TÜDEV Deniz Eğitim Merkezi’nin artık yükseköğretim düzeyinde “Türk Denizcilik Üniversitesi” olarak hizmete devam etmesini arzulamış ve bu yönde karar almışlardır.
Bu kararın hemen akabinde, Yüksek Öğretim Kurumu’na, üniversite kuruluşu ile ilgili 9 Şubat 2004 tarihinde başvurulmuştur. Uzun ve zorlu uğraşlar sonucunda T.C. Piri Reis Üniversitesi, Anayasanın 130/2 ve 2547 sayılı Kanun hükümlerine uygun bir biçimde, 8 Şubat 2008 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak kurulmuştur.
Piri Reis Üniversitesi, 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nun 3. Maddesine istinaden “kamu tüzel kişiliğine sahip” bir yükseköğretim kurumudur.
31 Aralık 2005 tarih ve 26040 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği ve ilgili değişiklikleri çerçevesinde; vakıf yükseköğretim kurumları, eğitim öğretim ile idari ve mali konularda Yükseköğretim Kurulunun gözetim ve denetimine tabidir. Bu bağlamda Piri Reis Üniversitesi adı geçen Yönetmelik uyarınca Yükseköğretim Kurumu tarafından her yıl denetlenmektedir.
Öte yandan, TÜDEV’in mevcut Vakıf Senedi’ne göre, İMEAK DTO Meclis üyelerinin tamamı (119) makama bağlı mütevelli heyeti üyesidir. Yine Vakıf Yönetim Kurulu’ndaki 3 üye de, İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın göstereceği üyeler arasından seçilmektedir. Hal böyleyken, mevcut durumda; Vakfın 9 asil yönetim kurulu üyesinin 8’i ve yine 9 yedek yönetim kurulu üyesinden 8’i İMEAK DTO Meclisi üyesidir.
Keza Piri Reis Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti’nde yer alan 15 üyeden 9’u İMEAK DTO Meclis üyesi olup, bunlardan 4’ü aynı zamanda İMEAK DTO’nun Yönetim Kurulu Üyesidir.
İMEAK DTO’nun Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda Türk Deniz Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu’nun ve Piri Reis Üniversitesi’nin Mütevelli Heyeti başkanıdır.
Yukarıda açıklık getirilen hususlardan anlaşılacağı üzere İMEAK DTO, TÜDEV ve Piri Reis Üniversitesi arasında mevzuat ve fiiliyat açısından çok güçlü ve kuvvetli bir bağ hâlihazırda mevcuttur.
Odamızın 2020 Yılı Bütçesi Meclis üyelerimizin oylarıyla kabul edilmiştir. Faaliyet planı ve kabul edilen bütçe doğrultusunda harcamalar hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirilecektir.
Gözden kaçmayan bir diğer husus ise, Sayın Meclis Başkanının, söz konusu açıklamasını bütçe oylamasının hemen öncesinde yaparak, iç tüzüğümüzün Oda Meclis Toplantıları ve Meclisin Çalışma Düzeni maddesindeki “Meclis başkanı mevzular oya konulurken leh veya aleyhte mütalaa beyan edemez ve oyunu ihsas edemez, yalnız oylamada oyunu kullanır” hükmünü açıkça ihlal etmesi olmuştur.
Tüm bu gerçekler açıkça ortada iken, hukuksuz hiçbir harcama ve uygulama olmamasına ve bu konularda talep edilebilecek her türlü bilgiye kolaylıkla ulaşabilme imkânına rağmen, İMEAK Deniz Ticaret Odası’nı zan altında bırakabilecek açıklamaların hangi amaçla yapıldığını kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Kuşkusuz ki, asılsız iddiaların vebali yapanların boynuna olacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
SALİH ZEKİ ÇAKIR NE DEMİŞTİ?
İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) 2019’un son Meclis Toplantısı’nda konuşan İMEAK DTO Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır, Deniz Ticaret Odası, Türk Deniz Eğitim Vakfı (TÜDEV) ve Piri Reis Üniversitesi arasındaki hukuki ilişkiyle ile ilgili açıklamalarda bulunmuştu.
Çakır, TÜDEV üzerinden Piri Reis Üniversitesi’nin kurulmasında ve devamında hukuka aykırı maddeler olduğunu ve bu durum nedeni ile ilerleyen zamanlarda cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalma tehlikesi olduğunu dile getirmişti.
“HARCAMALAR USULE UYGUN OLMALI”
İMEAK DTO’nun Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar Ve Borsalar Kanunu’nun 4. Maddesi’ne göre kamu kurumu niteliğinde olduğunu belirten Çakır, “Odalara kayıt zorunlu. Odanın gelirlerinden birisi olan aidat zorunlu. Yine, odanın diğer gelirlerinin de yasal bir gerekçesi ve dayanağı var. Kanun oda gelirlerinin neler olduğunu/olacağını tek tek saymıştır. O zaman kamu kurumu olan bu yerin harcamalarının da aynı şekilde kanuna ve usule uygun olması da zorunludur. Bu paralar oda yönetimine kanuna uygun şekilde harcanmak üzere emanet bırakılmış paralardır” demişti.
“ODALAR EĞİTİME YATIRIM YAPABİLİR”
Çakır, odaların meslek ahlâkını, disiplini ve dayanışmayı korumak ve geliştirmek, ticaret ve sanayinin kamu yararına uygun olarak gelişmesine çalışmak ile beraber Milli Eğitim Bakanlığı’nın izin ve denetiminde ticaret, denizcilik ve sanayi ile ilgili kursları açmak, açılan kurslara yardımda bulunmak, yurt içinde ve dışında ihtiyaç duyulan alanlar için öğrenci okutmak ve stajyer bulundurmak; meslekî ve teknik eğitim ve öğretimi geliştirme ve yönlendirme çalışmaları yapmak, kendi üyelerinin işyerleriyle sınırlı olmak üzere, 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanunu kapsamına alınmamış meslek dallarında bu uygulamaya ilişkin belgeleri düzenlemek gibi görevleri de olduğunu hatırlatmıştı.
“TÜDEV İKTİSADİ İŞLETMEYDİ”
Kanunda, “Odalar, borsalar ve Birlik, amaçlarına uygun olarak eğitim ve öğretim kurumları kurmak üzere vakıf kurabilirler” denilmek suretiyle odaların eğitim ve öğretim işine girecekse kendisinin vakıf kurması gerektiğini açıkça ifade ettiğinin altını çizen Çakır, “Odanın kuracağı vakfın açacağı eğitim kurumu da odanın eğitim kurumu olacaktır. Burada bir öneri olarak bazı arkadaşların aklına mevcut vakfı devir alma hususu gelebilir. Ancak, burada da dikkat edilmesi gereken husus; mevcut vakıf bir üniversite kurmuştur. Yani, bir iktisadi işletme kurmuştur. O zaman da bu işletmenin mali durumuna, verimliliğine bakılması ve ona göre devir alıp almamaya karar verilmesi zorunluluğu vardır” diye konuşmuştu.
“YASAL SIKINTI YARATACAK”
Yine aynı kanunda kuruluş amaçlarına ve kanuna uygun davranmayan yöneticilerin hukuki ve cezai sorumluluğunu ve akıbetlerini düzenleyen maddeler bulunduğuna işaret eden Çakır, “Bunlar sadece bu maddelerle de sınırlı değildir. Başta Türk Ceza kanunu olmak üzere ilgili kanunlarda da çeşitli düzenlemeler mevcuttur” demişti.
“TÜM OKULLARA EŞİT MESAFEDE OLMALI”
Odaların kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olduğunu ve gelirlerinin de yasayla düzenlendiğini dile getiren Çakır, “Oda yöneticilerine emanet olan bu paranın nasıl harcanacağı da yasa ile düzenlenmiştir. Bu nedenle oda bütün denizcilik eğitim kurumlarına aynı mesafede olmak zorundadır. Hatta eğer birisine yakın olunacaksa devlet tarafından ülkemizin gelişmekte olan bölgelerinde kurulmuş denizcilik okullarına pozitif ayırımcılık yapılması gerekir” diye konuşmuştu.
“PİRİ REİS ÖZEL OKULDUR”
Çakır, devamında şunları söylemişti:
“Her ne kadar vakıf üniversitesi olsa bile bu üniversite halk arasındaki tabirle bir özel üniversitedir. Yani parası olanların para vererek okuduğu bir yerdir. Bir kamu kurumunun kamu gücünü kullanarak elde ettiği geliri bir özel üniversiteye aktarmasının ne toplum önünde vicdani bir izahı vardır ne de yasal bir izahı vardır.
HUKUKSUZLUĞA SON VERİN
Bu şekilde tek bir üniversiteye, o da paralı okunulan bir üniversiteye para aktarmanın hukuka uygun olmadığını ve bir gün bundan dolayı hukuk önünde hesap verileceğini düşünüyorum. Ben bu hukuksuzluğa taraf değilim. Oda yönetiminin bu hukuksuzluğa son vermesini talep ediyorum.
DENİZ HABER AJANSI