Bu yıl başında Uluslararası Denizcilik Örgütü IMO tarafından yürürlüğe konulan düşük sülfürlü yakıt uygulaması nedeniyle artan deniz taşımacılığındaki navlunlar, şimdi de boş konteyner sıkıntısı nedeniyle yükselmeye başladı.
Yıl başından bu yana konteyner taşımacılığında navlundaki artış oranlarının yüzde 30-40’ları bulduğu dile getirildi. Lojiport'tan Ahmet Usman'ın haberine göre; koronovirüs nedeniyle Çin’den çıkamayan konteynerler, armatörleri yeni bir boş konteyner pozisyonlaması yapmak zorunda bırakıyor.
İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi’nin Şubat ayı olağan meclis toplantısında koronavirüsün giderek yayıldığını ve insanlığı tehdit eder bir yapıya geldiğini belirten Şube Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, “Bu tehlike İran ve İtalya’da görüldü, yani kapımıza kadar geldi. Ticaret yansımalarını da her gün başka bir açısıyla görüyoruz. Kruvaziyer turizme olumlu yansırken, genel turizme zararı olacağı görülüyor. Bu olumsuzluğu en çok yaşayan sektörlerin başında deniz ticareti geliyor. Hem konteyner hem dökme yük gemileri kötü etkilendi” diye konuştu.
Çin’in küresel ekonomide neredeyse oyun kurucu pozisyonunda olduğuna dikkat çeken Öztürk, “Çin’deki fabrikaların neredeyse yarısı kapandı, üretim bitme noktasında. Bu sadece buradan ithal edilecek emtia konusunda değil, boş konteynerlerin dünyaya dağılması konusunda da sıkıntı yaratıyor. Hem hammadde getiren gemilerin limanlardan ayrılmasında, hem de boş konteynerlerde sorun var. Hatta üzerinde yük olan ama tahliye edilemeyen gemiler söz konusu. En son 20 bin TEU’luk bir geminin 2 bin TEU yükle Şanghay Limanı’ndan hareket ettiği bilgisini aldık. Bu ekonomik ölçekte bu rakamlar büyük bir problem haline dönüşüyor. Baltık Kuru Yük Endeksi 500 seviyelerine gerilemiş durumda, konteyner endeksi de bin 500 seviyelerine geriledi. Armatörlerin hem boş konteyner pozisyonlaması hem de genel bir navlun artışı ile ilgili yeni bir çalışma yaptığını duyuyoruz. Bu da bizim ihracatımızı kötü etkileyecek gibi görünüyor” dedi.
'İHRACATÇININ SIKINTISI ARTACAK'
Navlun artışlarının ihracata sanılandan çok daha fazla kötü yansıdığına dikkat çeken DTO İzmir Şubesi Meclis Başkanı Kenan Yalavaç ise, şunları söyledi: “İhracatımız genelde katma değeri çok yüksek ürünlerden oluşmadığından dolayı navlunun birim maliyetlerimizdeki payı yüksek kalıyor. Zaman zaman bu artışlar karşılanamayacak boyuta ulaşıyor. Bu durum yakın zamanda ihracatımızın düşmesine neden olacak. Özellikle KOBİ’ler için çok sıkıntılı durumlar ortaya çıkacak. Yaza doğru canımız daha çok yanacak.”
DTO İzmir Şubesi Meclis Üyesi ve GNV Lojistik’in Şirket Müdürü Taner İzmirlioğlu da koronavirüs nedeniyle deniz taşımacılığında balans ayarlarının bozulduğuna dikkat çekerek, “Dünyada deniz ticaretinin, konteynerle ticaretin bir balansı var. Çin ve Avrupa, Amerika gibi ana kıtalar arasında büyük bir ticaret söz konusu. Burada uğraklarla ilgili her türlü etkileşim gemi pozisyonlarını değiştirdiği gibi, konteyner pozisyonlamalarını da değiştirdi. Çin’deki limanlardaki konteynerler oraya gidip tekrar ihracat olarak Çin’den dünyaya yayılırdı. Şimdi bu akış bozuldu. Balans bozulunca, konteyner pozisyonlamaları planlandığı gibi yapılamadı. Bu da navlun artışlarına neden oldu. Armatörlere göre değişmekle birlikte ortalama 20’lik konteynerlerde 100 dolar, 40’lık konteynerlerde 200 dolar fiyat artışı geldi. IMO’nun düşük sülfürlü yakıt düzenlemesinden dolayı da bir o kadar gelmişti. Navlun olarak son zamanlarda konteyner piyasasında yüzde 30-40’lara varan bir artış görünüyor. Bu artış virüsün seyrine ve diğer ülkelerin etkilenmesine göre sürebilir” diye konuştu.
KOSTER PİYASASINDA HESAPLAR TUTMADI
İstanbul Navlun Endeksi (ISTFIX) Araştırma Müdürü Engin Koçak, koronavirüsün henüz koster piyasasına yansımadığını ancak farklı sebeplerle Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de armatörün ciddi hayal kırıklığı yaşadığını dile getirdi. Koçak, “Karadeniz ve Akdeniz’de piyasa istenildiği gibi olmadı. Avrupa’nın çelik kotaları başta Türkiye’nin ihracatı olmak üzere bütün Karadeniz’i etkiliyor. Kuzeybatı Avrupa ve kontinent bölgesi ise yıla iyi başladı. Buradaki armatör de oraya gitmek istiyor ama oradan buraya geri geliş yükleri çok zayıf. Türk armatör, ITF toplu sözleşmesi gibi dayatmalarla karşılaşmasından ötürü gidişi göze alamıyorlar. Öte yandan nehir tipi gemilerin işleri iyi gitmediği Çin kostere yöneliyor. Bu da navlunu baskılıyor" diye konuştu.
DENİZ HABER AJANSI