İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Dalyan, deniz kaplumbağalarının diğer Akdeniz türleri gibi Marmara Denizi'nde son yıllarda gözlenmeye başlandığını söyledi.
Akdeniz'e ait yengeç ve karides gibi türlerin artık Marmara'da da görülebildiğini belirten Dalyan, "Deniz kaplumbağaları da her sene uğramaya başladı. Marmara, bu türlerin besin olarak tükettiği denizanaları açısından çok zengin. İklim değişikliğinin de etkisiyle her sene pek çok kaplumbağa kaydına rastlar olduk. İklim değişikliğinin dolaylı etkileri kümülatif bir etki yaratıyor ve bu sayede kaplumbağa gibi canlıların Marmara Denizi'ne girmesi kolaylaşıyor." dedi.
İklim değişikliğinin deniz kaplumbağaları üzerindeki etkilerine değinen Dalyan şunları kaydetti:
"Denizanalarının Marmara'da popülasyonunu yüksek kılan, beslendikleri plankton yapısı. İklim değişikliği nedeniyle Marmara Denizi'nde plankton ve bakterilerin sayısı daha fazla, geçen sene yaşadığımız müsilaj olayından da biliyoruz zaten. Bu yoğunluk nedeniyle denizanaları daha rahat beslenip daha rahat üreyebiliyorlar. Popülasyon yoğunluklarını artıran denizanaları da kaplumbağaları bu bölgeye çekiyor. Marmara, deniz suyunun ısınmasıyla birlikte kaplumbağaların alıştıkları sıcaklığa daha yakın bir su sıcaklığına sahip oluyor. Onların burada eskiye göre daha rahat etmelerini sağlıyor."
"ÇANAKKALE'DE OLMUYORDU, 2021'DE BİR TANE YUVA ÇIKTI"
Deniz kaplumbağaları üzerine 22 yıldır araştırmalar yürüten Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Suşehri Timur Karabal Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bektaş Sönmez, deniz kaplumbağalarının 12 yıldır Marmara Denizi'ne geldiklerine dair ellerinde kayıtlar bulunduğuna dikkati çekerek "Deniz kaplumbağalarının yazlama, kışlama habitatları ve beslenme alanlarıyla ilgili çok az bilgimiz var. Marmara'da görülmeleri yeni değil, önceden de Marmara Denizi'ne giriyorlardı, İstanbul Boğazı'na kadar gidiyorlardı. İklim değişikliğine bağlı olarak deniz yüzey sıcaklığının artması sonucu özellikle denizanası, yengeç, kabuklular gibi türlerin sayısı artıyor. Deniz kaplumbağaları da bunlarla beslendikleri için buraya geliyor." diye konuştu.
Küresel iklim değişikliğinin deniz kaplumbağalarının yaşam alanlarını değiştirmelerine etkisi hakkında yorum yapabilmek için en son 50 yıllık veriye ihtiyaç olduğunu dile getiren Sönmez şöyle devam etti:
"Marmara Denizi'nde böyle bir veri yok. Rastgele yuvalamaların kayıtları var, 2021'de Çanakkale'de, Ege Denizi tarafında, yarımadanın kıyısında caretta caretta yuvası tespit edildi. Aynı zamanda Çanakkale'nin en güneyinde Balıkesir sınırında bir kumsalda caretta caretta yuvası tespit edildi. Son dönemlerde Aydın Kuşadası'nda da yuva kayıtları var. Artış var ama koloni oluşturup oluşturmadıklarını bilmiyoruz, 50-100 yıl sonra göreceğiz. Ama ipucu veriyor, Kuşadası'nda hiç yuva olmuyordu, son 10 yılda yuva sayısı 30'lara çıktı. Çanakkale'de olmuyordu, 2021 yılında bir tane yuva çıktı. Marmara ve Kuzey Ege'nin, yuvalama habitatları olmadığını çok iyi biliyoruz. “dedi.
"SON 15-20 YILDAKİ KAYITLARDA 20'YE YAKIN BİREY VARDI"
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Denizler ve Yaban Hayatı Program Müdürü Ayşe Oruç, deniz kaplumbağalarının Marmara Denizi'nde geçmişte nadir de olsa görüldüğünü anlatarak "Çanakkale Boğazı'nda, Enez kıyılarında geçmiş yıllarda tek tük ölü kaplumbağa kayıtları vardı. Çok alışık olduğumuz bir olay değil ama ilk de değil. Bir birey bazen yolunu değiştirebiliyor, farklı bir sebeple Marmara'ya çıkmış oluyor. Marmara Denizi'nde bizim yaptığımız araştırmalara göre son 15-20 yıldaki kayıtlarda 20'ye yakın birey vardı. Daha önce de olabilir ama öncesinde bir kayıt yok. Kayıtlar çok önemli. Vatandaşlar bir kıyıda ölü veya canlı gördüğünde ilgili kurumlara bunu haber verirlerse kayıt altına alma şansımız artıyor ve bu şekilde biz doğru veriye ulaşıp daha iyi değerlendirmeler yapabiliyoruz." ifadesini kullandı.
Bütün denizler gibi Marmara Denizi'nin de ısındığına dikkati çeken Oruç, "Marmara, deniz kaplumbağaları için yuvalama alanı olmayabilir ama yaşam ve beslenme alanı olabilir. Bunların beslendikleri türlerin de izlenmesi gerekiyor." dedi.
DENİZ HABER AJANSI