Yelkenli teknelerden guletlere, katamaranlardan motor yatlara kadar geniş hizmet çeşitliliği sunan yat turizmi, dünyada en önemli turizm sektörlerinden biri olarak görülüyor. Türkiye bu konuda gelişmekte olan pazarlar arasında yer alıyor. Kıyı uzunluğu 8 bin km üzerinde olmasına rağmen kişi başına düşen tekne sayısı diğer ülkelere kıyasla beklenenden daha az. Almanya’da 184, İtalya’da 68 kişiye bir tekne düşerken Türkiye’de her 2 bin kişiye bir tekne düşüyor. Buna rağmen Türkiye’nin doğal coğrafi özellikleri, uluslararası pazara yakınlığı ve yat turizmine yönelik çalışmalar sayesinde sektörün potansiyeli her sene daha da artıyor.
Turmobil ve rudder & moor kurucusu Turan Mutlu, son yıllarda yapılan marinalar sayesinde Türkiye’nin her geçen gün dünya yatçılık pazarından güçlü şekilde pay almaya başlarken denizlere ve doğaya sahip çıkıldıkça dünyanın en önemli yatçılık destinasyonlarından biri olmasının beklendiğini kaydetti.
Yatçılığın yükselmesinin nedenlerinden birinin de Covid-19 vakalarıyla insanların steril, küçük gruplar halinde tatil yapmaya yönelmesi olduğunu belirten Mutlu, pandeminin birçok sektörü kötü yönde etkilemiş olsa da yat ve tekne sektöründe genel olarak bu olumsuz gidişattan etkilenmediğini kaydetti.
Salgın sonrası normalleşme süreci kapsamında yaz aylarında tatil için yatların tercih edilmesinin de sektördeki iş potansiyelini artırdığını söyleyen Turan, “2020 yılında yat tatillerine artan tercihle birlikte mavi tur pazarının büyüklüğü yaklaşık 300 milyon doları buldu. Bizler de pazara ilk girişimizi 2020 yılının ağustos ayı itibari ile gerçekleştirdik ve 2020 senesini %70 yabancı, %30’u yerli misafir olarak %90 doluluk ile kapattık. Pandemi ile birlikte insanların tatil tercihleri ‘izole’ tatil seçeneklerine yöneldi ve bu süreç izole tatilde yaşadıkları memnuniyetleri ile 2022 senesine kadar devam etti, uzun yıllar da sürecekmiş gibi görünüyor.” dedi.
DENİZ HABER AJANSI