KİRLİ GEÇMİŞİ OLANLAR, AHLAK DERSİ VEREMEZ!

"Fransız diplomat uluslararası bir toplantıda, başka bir ülkenin misyon şefiyle sohbet ederken, 'Fransa'nın sembolü neden horoz biliyor musun?' diye meslektaşına sorar. Meslektaşı, Fransız diplomata, horozun neden Fransa'nın sembolü olduğunu bilmediğini söyler.

Fransız diplomat övünerek, 'Kendi ayağı pisliğin içindeyken, ötebilen tek canlıdır!' der..."

Salih Zeki Çakır ve avukatı Fatih Yıldız'ın durumu, aynen bu şekilde! Geçmişi ve serveti şaibeli olanlar, kimseye ahlak dersi veremez!

&                &                 &

Gelelim konuya....

İMEAK DTO Disiplin Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Salih Zeki Çakır'ın şahsi avukatı Fatih Yıldız, bir kaç gün önce DenizHaber WhatsApp Grubu'nda paylaştığım Sancak Holding INC ile ilgili bazı belgeleri yalanlamak için, bana TEKZİP diye nitelediği bir açıklamayı göndererek yayınlamamı istemişti.

Ben de kendisine, gönderdiği açıklamanın hiç bir gerçek yanı olmadığını belirterek, manipüle içeren TEKZİP diye nitelediği metni yayınlamayacağımı belirtmiştim. Bunun üzerine, gerçek olmayan ve iftira içerikli manipülatif açıklamayı, denizcilik sektör medya kuruluşlarına servis ederek, algı oluşturmaya çalıştığına şahit oldum.

50 DOLARLIK ŞİRKET ÜZERİNDEN MİLYONLARCA DOLARLIK VURGUN!

Sancak Holding INC vurgununu, daha önce 15 Nisan 2013 tarihinde "Herkes Zeki Olamaz!" başlığıyla kaleme almıştım.

Türk denizcilik tarihinin en büyük vurgununun yapıldığı ve kahramanı Salih Zeki Çakır, ABD'nin Delawera Eyaleti'nde 50 dolarlık BOX COMPANY olarak kurduğu posta kutusu şirketi SANCAK HOLDİNG INC üzerinden Avrupa'da yaşayan gurbetçilerden topladığı milyonlarca doları nasıl iç ettiğini ve şirketi, bir kaç sene sonra batırarak, milyonlarca doları kendi şirketlerine nasıl aktardığını, yeniden anlatmakta fayda olacağını düşünüyorum.

1998 yılında Salih Zeki Çakır'ın başını çektiği bir grup iş insanı, ABD'nin "Suite 606, 1220 N. Market St.Willmington DE 19801 Delaware - USA" adresinde 50 dolar sermaye ile SANCAK HOLDING INC isimli bir posta kutusu şirketi kuruyor. Bu şirketin sözde hisselerini satacakları ve "MÜSLÜMANLAR DENİZCİLİK FİLOSU KURUYOR" sloganıyla ağına düşürecekleri Avrupa'da gurbetçilere yakın olmak amacıyla "Kostheimer Str. No: 28 60326 Frankfurt" Almanya'da bir şube açıyor.

Salih Zeki Çakır'ın başını çektiği grup, Almanya'da Milli Görüş, Ülkücü Teşkilatlar ve alakalı Türk Sivil Toplum Kuruluşlarında görev yapan, isimler üzerinden toplantılar düzenleyerek, ACI VATAN Almanya'da çalışan gurbetçileri, ABD'de kurulu 50 dolarlık SANCAK HOLDİNG INC isimli posta kutusu şirketine ortak ediyor.

İlk önce toplanan paralarla, SANCAK HOLDING INC şirketiyle alakası olmayan ancak olduğu iddiasıyla Sancak Line Co. ve Santour GmbH isimli şirketler kuruluyor. Almanya'da kurulan bu şirketlerin üzerine gemiler kiralanıyor ve satın alınıyor. Ancak satın alınan gemilerin hiç birinin mülkiyeti Sancak Holding INC üzerine kayıtlı olmadığı çok sonra ortaya çıkıyor.

DENİZ HABER AJANSI KONUYA NASIL DAHİL OLDU?

Mayıs -2013'te İMEAK Deniz Ticaret Odası seçimleri arifesinde, Metin Kalkavan ve Salih Zeki Çakır'ın aday olmasıyla ilgili haberleri, Deniz Haber Ajansı'nda yayınlamaya başladığımız dönemde, Almanya'dan bir mail aldık. Dortmund'a oturan bir aile, 1999 yılında Salih Zeki Çakır'ın ABD'nin Delaware Eyaleti'nde kurulu Sancak Holding INC isimli bir şirkete kendilerini ortak etmek amacıyla hisse senedi satışı yaptıklarını, ancak kendilerine ulaşmalarına rağmen, şirketin battığını belirterek 12 senedir paralarını alamadıklarını belirttiler.

Kendileriyle yaptığımız bir kaç telefon görüşmesi sonrası, sadece Dortmund'a 40'a yakın kişiden milyon dolara aşkın (O dönem Alman Markı ödemişler) para aldıklarını söyledi. Bunun üzerine Almanya'ya giderek yerinde araştırma yaptım.Yaptığım görüşmeler sonucunda Sancak Holding INC vurgununu içeren "Herkes Zeki Olamaz!" başlıklı köşe yazısını 15 Nisan 2013 tarihinde kaleme alarak yayınladım.

Olayın kahramanı Salih Zeki Çakır, beni arayarak görüşmek istediğini belirtti ve bir gün sonra Kaptan Can Kıygı ile birlikte Deniz Haber Ajansı'na geldi.

Kendisi, Sancak Holding INC olayını bana anlatarak, kaleme aldığım yazının büyük bir bölümünün doğru olmadığını söyledi. Ben de kendisine elimde bulunan Salih Zeki Çakır'ın imzasının olduğu SANCAK HOLDİNG INC ortaklık belgelerini gösterince, "Lütfen bu haberi yapma Recep bey... İMEAK DTO seçimi öncesi bana büyük zarar verir. Ayrıca bu işin içinde Ulaştırma Bakanımız Sayın Binali Yıldırım'da yer alıyordu. Ona da büyük zarar verir. Bu insanların iletişim bilgilerini bana ulaştır, hepsinin ödemesini yapayım" dedi.

Ben de kendisine seçim sonuçlarını etkilememek için İMEAK Deniz Ticaret Odası seçimleri öncesi, 5 Mayıs 2013 tarihine kadar ödemelerini yaparsan, bu haberi yayınlamayacağımı söyledim. Bu görüşme yapılırken, dürüstlüğünden şüphe etmeyeceğim Kaptan Can Kıygı'da olaylara şahit oldu.

Salih Zeki Çakır ile yaptığım görüşmenin hemen akabinde, Sancak Holding INC vurgununda mağdur olan Almanya'dan bana ulaşan gurbetçileri arayarak, Nisan-2013 sonuna kadar gelmeleri halinde Salih Zeki Çakır'ın mağduriyetlerinizi gidereceğini belirterek, İstanbul'a davet ettim.

Bir hafta içinde Almanya'dan İstanbul'a gelen gurbetçileri, bir dönem Deniz Haber Ajansı'nda çalışan sektöründe yakından tanıdığı Semra Özaskan ile birlikte Salih Zeki Çakır'ın bürosuna gönderdim.

Ellerinde Sancak Holding INC'nin orijinal hisse senetleri bulunan gurbetçiler, Salih Zeki Çakır'ın avukatlığını yapan şahıs ile karşılıklı mutabakatlaşarak 12 yıl sonra paralarına kavuştular. Salih Zeki Çakır, 12 yıl boyunca çalıştırdığı paraları, faizsiz ve kar paysız olarak öderken, şahsıma ulaşan gurbetçilerden, hayr dualarını alma şerefine nail oldum.

İMEAK DTO seçimlerinden sonra bana ulaşan gurbetçileri Salih Zeki Çakır'a yönlendirmeme rağmen hiç bir ödemeyi yapmadı. Bu olayla ilgili, profesyonel çalışanlarını suçlayarak, İMEAK DTO seçimleri sonrası bana başvuru yapan gurbetçilerin, hiç birine ödeme yapmadı. Çünkü seçimi kaybeden Salih Zeki Çakır, İMEAK DTO seçimlerini kaybetmesinde, benim payım olduğunu iddia etti.

AVUKAT FATİH YILDIZ MANİPÜLATİF AÇIKLAMASINDA VURGUNU İTİRAF EDİYOR!

Gelelim bu güne...

Önceki gün bana TEKZİP adı altında açıklama gönderen Salih Zeki Çakır'ın avukatı Fatih Yıldız, gerçeği yansıtmayan, iftira ve manipülatif kelimelerle bezenmiş ifadelerin bulunduğu basın duyurusunda, ABD'de kurulu SANCAK HOLDING INC ile ilgili hiç bir kelime kullanamazken, ABD'deki şirketle alakası olmayan Almanya'da ve Türkiye'de kurulu Sancak Line ile ilgili açıklama yapması, yeni bir algı oluşturma operasyonunu ortaya koyuyor.

Öte yandan Fatih Yıldız, böyle bir hadise yok diyerek inkar yoluna gitmemekle birlikte, Sancak Line ile alakalı gurbetçilerden toplanan paraların, avukatlık bürosu üzerinden ödendiğini kaydediyor. Ancak ne zaman ödendiğini ise söyleyemiyor.

30 sene önce gerçekleşen olayı temcit pilavı gibi önlerine getirdiğimizi iddia eden avukat Fatih Yıldız, ödemenin bir bölümünün şirket kapatıldıktan 12 yıl sonra ödendiğini ise dile getiremiyor. Ayrıca bana ulaşan bazı gurbetçilerin 30 yıldır hala paralarını alamadıklarını ise basın açıklamasında yer veremiyor.

"Recep bey, Sancak Line'dan kaynaklanan mağduriyetleri olan gurbetçilerin isimlerini bana bildir, Şerefim üzerine yemin ediyorum, hepsini ödettireceğim" diyen avukat Fatih Yıldız, utanma duygusunu kaybederek, iftira içeren açıklamasının bir kısmında, şahsımı kastederek, "Para karşılığı haber yaptığım" iftirasına yer veriyor.

Bu olayların gelişiminde beni arayan Salih Zeki Çakır'ın avukatı Fatih Yıldız,  "Sektörde onlarca kişi bizzat beni arayarak, sektördeki insanları tehdit ederek para topladığını söylediler" iftirasıyla ahlak fukarası bir söylemi dile getirirken, "ispat etmeyen müfteridir" sözü karşısında, "para aldı demedim, iddia ediyorlar" dedim diyerek seviyesini ortaya koyuyor.

&                &                 &

Türk denizcilik tarihinin en büyük vurgunlarından bir olarak tarihe geçecek SANCAK HOLDING INC hadisesinin, detaylarını ve magdurların iddialarını gündeme getirmeye devam edeceğiz...

Sevgi ile Kalın...

İŞTE VURGUNUN BELGELERİ!

Not: Bu yazı, JURNAL mahlasıyla Recep Canpolat tarafından kaleme alınmıştır.