Üç yıllık bir çalışmanın sonucu olan Martha Projesi kapsamında ticari gemilerde çalışan gemiadamlarından toplanan verilerle yorgunluğun mürettebat ve gemiler için ne gibi sonuçlar ortaya çıkardığı araştırıldı.
TK Vakfı ve denizcilikle ilgili araştırmalarda önde gelen bir gurup uzman tarafından yapılan incelemeler kapsamında gemiadamlarının gemiye çıkmadan 2 hafta önce başlayarak bir tablo oluşturmaları istendi.
Oluşturulan bu tabloda gemi adamları uyku saatleri ve uyku süreleri, günlük yaşamda gerçekleştirdikleri rutin faaliyetleri kaydedildi.
Gemiye çıkmadan 2 hafta önce başlayan ve gemiden indikten sonra 2 haftada devam eden bu tablo sonucunda gemiadamlarının en büyük sıkıntısının uykusuzluk ve düzensiz uyku saatleri olduğu ortaya çıktı.
Düzensiz uyku saatleri ve uykusuzluk gemiadamları üzerinde farklı etkilere neden oluyor. Uykusuzluk ilk olarak yorgunluğa neden oluyor. Yorgunluk ise huzursuzluk, tahammülsüzlük, tepkilerde yavaşlama ve odaklanma eksikliği gibi problemlere yol açıyor.
Araştırma ayrıca zabitlerin mürettebata göre daha az uyuduğunu, uyku kalitelerinin daha düşük olduğunu ve daha fazla stres yaşadıklarını ortaya koydu.
Ayrıca uykunun kalite ve süresi azaltılıp hissedilen baskı arttıkça, bunun gemiadamları üzerinde belirleyici bir yan etkisi oluyor; motivasyon eksikliği. Motivasyonun azalması ise kısa yolların tercih edilmesi ve gerekli prosedürlerin dışına çıkılması gibi eğilimlerin artışına neden oluyor.
Marta Projesi sonuçlarına göre üç alanda iyileştirme yapılabilir
Gemi tasarımı ve yaşam alanı (Örneğin, ses ve titreşimlerin azaltılması, uyku ve egzersiz alanlarının daha iyi hale getirilmesi), çalışma koşulları (Mürettebat sayısının seyir güvenliğini riske atmayacak düzeyde olması, yüksek kaliteli yeterli gıda, dinlenme saatlerine dikkat edilmesi) geminin işletmesiyle ilgili sorunlar (kırtasiyecilik işlemlerinin azaltılması, denetim sıkıntılarının azaltılması ve eksikliklerinin giderilmesi) gibi iyileştirmeler gemiadamlarının uykusuzluk ve yorgunluklarını minimuma indirebilir.
DENİZ HABER AJANSI
