Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’nı Türk ulusuna armağan eden Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Zaferi, denizi kontrol altında tutan, ihtiyacı olan şeyi, ihtiyacı olduğu zaman, istediği yere ulaştırabilen ülke kazanır” sözünü hatırlatan İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, “Atatürk’ün keskin bir öngörü ile yüzyıl önce dile getirdiği bu düşünce, önce ticaret savaşları, sonra pandemi, şimdi de küresel ekonomik çalkantı döneminde defalarca kez doğrulandı” dedi.
DENİZCİLİK YENİ REKABET SAHASI
Öztürk, şöyle konuştu:
“Pandemi ile beraber ortaya çıkan konteyner ve ekipman eksikliği, yüksek navlunlar, Uzakdoğu ve ABD limanlarında yaşanan sıkışıklıklar, küresel ticaret savaşının yeni rekabet sahası haline dönüştü. Lojistik avantajını iyi kullanan ülkeler rekabette öne geçiyor. Lojistik maliyetlerin, kimi zaman üretim maliyetlerinden bile daha hassas olduğu bir konjonktürü yaşıyoruz. Denizcilik gibi sınır tanımayan bir sektörde ülkeler deniz taşımacılığı firmalarını gözleri gibi korurken, gemi filolarını büyütecek ve yenileyecek her türlü yatırıma destek veriyorlar. Çin, Kuşak ve Yol Projesi ile limanlar üzerinden Doğu ve Batı’yı birleştirmek için çalışırken, dünyanın en gelişmiş yedi ülkesi Yeni İpekyolu’na karşı küresel bir altyapı ve ulaşım koridoru geliştiriyor. Türk bayraklı ve Türk sahipli deniz ticaret filomuz bugün dünyada 17. sırada yer alıyor. Gemi filomuzu çevreye duyarlı teknolojilerle yenileyerek ve tonaj olarak büyüterek, Türkiye’yi ulaşım koridorlarına bağlayacak yatırımlara hız vererek, ülkemizin bölgesel bir lojistik merkez olma özelliğini güçlendirmeliyiz.”
"EGE LOJİSTİK MERKEZ"
Kuşak ve Yol’da Orta Koridor üzerinde yer alan Türkiye’nin gerek lojistik maliyetler gerekse Karadeniz’in kuzeyindeki savaş nedeniyle çok değerli bir rota haline geldiğini dile getiren Öztürk, “Bu potansiyeli ülkemizin sanayi üretimi ve ihracatı için avantaja dönüştürmenin yolu, yükü karayolundan denizyoluna aktarmaktan geçiyor. Üç denize sahip bir ülke olarak en ucuz ve çevreci taşıma modu olan denizyolunu, diğer taşıma modları ile entegre şekilde çalıştırmalıyız. Sanayi bölgelerini limanlara en ucuz maliyetle ve en kısa sürede bağlayıp, bedava otoyol olan denizleri taşımacılıkta daha aktif şekilde kullanmalıyız. Kabotaj hakkı doğrultusunda limanlarımız arasında Türk bayraklı gemilerle daha fazla yük ve yolcu taşınmasını özendirmeliyiz” diye konuştu.
Ege Bölgesi’nin bir limanlar bölgesi haline geldiğini vurgulayan Öztürk, “Her çeşit yük cinsine hizmet veren, geçen yıl 85 milyon ton civarında yük elleçleyen, 5 milyon TEU konteyner elleçleme kapasitesine sahip olan İzmir Limanları ve Kuzey Ege Çandarlı Limanı gibi bir vizyon projesi ile Ege’nin, Türkiye’nin lojistik merkezi olarak tasarlanması gerektiğine inanıyoruz” dedi.
DENİZ HABER AJANSI