17. Ulusal Denizkızı Kongresi Antalya Belek’te bulunan Green Max otelde başladı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Denizci Öğrenciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Caner Bahadır’ın konuşmasıyla açılan kongrede; TUDÖB Kurucu Başkanı Hakan Karaca ve DÖDER Kurucu Başkanı Başar Beyazoğlu, Yıldız Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi Dekanı Hüseyin Yılmaz, Türkiye Denizcilik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Dereli, İstanbul Teknik Üniversitesi Ahmet Ergin, İstanbul Teknik Üniversitesi Dekanı Oğuz Salim Söğüt, Antalya Liman Başkanı Deniz Kaya, TMMOB Gemi Mühendisleri Odası Başkanı Nuri Uygur, TMMOB GEMİMO Başkanı Feramuz Aşkın konuşma yaptı.
16 farklı il 32 farklı okuldan 113 öğrenci
Denizci Öğrenciler Birliği Başkanı Caner Bahadır, Ulusal Denizkızı kongrelerinin 17.sini gerçekleştiriyor olmanın gururu içerisinde olduklarını belirterek şunları söyledi:
“1999 yılında şu anda aramızda da bulunan Hakan Karaca tarafından temelleri atılan, Ulusal Deniz Öğrencileri Birliği Türkiye, 2007 yılında ise aramızda bulunan Başar Beyazoğlu tarafından Denizci Öğrenciler Birliği Derneği olarak adını alarak günümüze kadar ulaşmıştır. Kalan bu mirası yaşatmak ve daha ileriye taşımak adına sürekli çalışıyor ve kendimizi geliştirmek istiyoruz. Bu amaç doğrultusunda bugün 17. Ulusal Denizkızı Kongresi’ne başlıyoruz. Kongremize 16 farklı il ve 32 farklı okuldan 113 öğrenci katılımı bulunmaktadır. Bu da Denizci Öğrenciler Derneği’nin Türk denizcilik ve gemi inşa öğrencilerinin lider bir platformu olduğunun açık bir göstergesidir. İnanıyorum ki kongremiz denizcilik ve gemi inşa öğrencilerinin sorunlarına ışık tutacak ve sektörel sorunlarının çözümü için bir vesile olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle diyorum ki biz büyük bir aileyiz.”
Denizci Öğrenciler Birliği Kurucu Başkanı Hakan Karaca kongrede bulunmanın mutluluk verici olduğunu söyleyerek şunları ekledi:
“Uzun yıllar önce bir hayalle başladık. İsmini denizkızı koyduk ve bu hayali hep yaşatmaya çalıştık. Kongrede genelde başlangıçta bir tema verilir bir hedef verilir. Bu yılki kongrede umarım 2019 yani 20. Yılı hedefimizi aynı zamanda 2023 hedefimizi belirler ve Başar’ın da benim de hedefim olan uluslararası denizcilik öğrencileri buluşmalarını gerçekleştirmek üzere hedeflerinizi ve aksiyonlarınızı alırsınız.”
“17. değil 170. Kongrede de devam etmeli”
Dernek kurucularından Başar Beyazoğlu herkesin hayali olan bir birlikteliğin 17 sene ayakta tutabilmenin büyük bir başarı olduğunu belirterek sadece denizcilik değil tüm Türkiye’deki öğrenciler arasında tek olduğunu söyledi. Hayallerinin uluslararası platformda birleşmek olduğunu belirten Beyazoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
“Avrupa Kültür Başkenti proje kapsamında 44 ülkeyi ülkemize getirmiştik. Sonrasından olan malum kriz nedeniyle bunu diğer ülkeler de devam ettiremedi ama ileriki planlarda bunu mutlaka planlarımızın arasında tutmalıyız diye düşünüyorum. İnşallah 17. Değil 170. Kongrede de biz yaşamasak da devam eden bir silsileyi görürüz.”
“Bu yıl slogan ‘Denizcilik Eğitimi’ “
YTÜ Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Yılmaz ise kongre yapmanın zorluklarına değinerek şunları söyledi:
“17. Defa bu kongreyi düzenlemek büyük bir başarı. Bizler ulusal ve uluslararası sempozyumları düzenlerken üç yılda bir de olsa ne kadar zorluk çektiğimizi biliyoruz. O açıdan arkadaşları tekrar kutluyorum. Uluslararası Denizcilik Örgütünün her yıl bir sloganı var bu yılki slogan da ‘Denizcilik Eğitimi’. Bu yıl da denizcilik eğitiminin detaylı bir şekilde çalıştaylarda tartışılacağını düşünüyorum. Eğitimin sorunlarına öğrenci gözüyle bir bakış yapılması da bir önem arz etmektedir. Bunların daha sonra ilgili kuruluşlarla, bakanlık temsilcileriyle paylaşılması eğitim kurumları açısından ve sektörel açıdan faydalı olacaktır. Kongre ayrıca sektör bileşenleri ve öğrenciler arasında bir mentör oluşması açısından da bir fırsattır. “
“Sivil toplum kuruluşları demokrasinin vazgeçilmez ögeleridir”
Türkiye Denizcilik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Dereli, Mustafa Kemal Atatürk’ü de örnek göstererek “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, çağdaşlığın, akılcılığın, bilimselliğin hiçbir zaman göz ardı edilmemesi ve gençlerin bu doğrultuda çalışmalarını önemsemiştir. Bu doğrultuda sivil toplum kuruluşları demokrasinin vazgeçilmez ögeleridir. Sivil toplum kuruluşlarına ne kadar önem verir ne kadar üretken, verimli çalışmalarda bulunursanız ülkenin de gelişiminde ve demokrasisinde o kadar etkin yer alırsınız. Avrupa Birliği ülkelerinde sivil toplum kuruluşlarına katılım minimum %40, ülkemizde ise ne yazık ki maksimum %8’dir. Öğrencilik sıralarındayken özellikle meslek odalarına ve tüm sivil toplum kuruluşlarına ilgi gösteriniz, etkinliklerine katılınız, paydaş olunuz“ dedi.
Dereli bir davette bulunacağını söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı:
“Başlamak bitirmenin yarısıdır diyerek yola çıkan 1999’daki arkadaşlarımın ve her yıl yenilenen yönetim kurulunun bu günlere taşıdığı DÖDER’i, Türkiye Denizcilik Federasyonu çatısı altında da görmek bizi onurlandırır. Tüm meslek kurumları ve derneklerinizle birlikte denizcilik endüstrisine katkı vereceğinizi düşünüyorum ve bu davetimi de bu kongrede sizlere arz etmek istiyorum.”
“Denizcilik sektörü ve gemi inşaatı sektörü istediğimiz durumda değil”
İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakülte Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ergin; denizcilik gücünün ortaya koyulması ve geliştirilmesinin uzun bir sürece dayandığını söyleyerek denizcilik sektörü ve gemi inşaatı sektörün istedikleri durumda olmadığını belirtti. Dünyada gemi inşaatı ve denizcilik sektörünün ülkelerin kalkınması ve sanayileşmesi için başarıyla kullanıldığını belirterek bu konuda en başarılı örneğin Japonya ve Güney Kore olduğunu söyledi.
“Denizcilik gücünün ortaya koyulması geliştirilmesi çok uzun bir süreç”
İTÜ Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz Salim Söğüt ise şunları söyledi:
“Türkiye’de denizcilik gücünün ortaya koyulması ve geliştirilmesi çok uzun bir sürece dayanıyor. Deniz gücünün farkına varılması ve bu bölgede güçlü bir halde var olmamız bir yenilgiyle başlıyor. Daha sonra modern usullerle nasıl denizcilik yapılacağı tartışılmış ve süreç bugüne kadar gelmiş, hala devam ediyor.”
Antalya Liman Başkanı Deniz Kaya ise yaptığı konuşmasında kongrenin hayırlı, uğurlu olmasını dileyip “İnşallah güzel bir kongre olur” diye konuştu.
Gemi Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Uygur ise ifade özgürlüğü ortamının önemine dikkat çekerek “İnanıyorum ki üniversitelerimiz üzerine düşenin en iyisini yaparak sizin gibi nitelikli öğrencileri seçtiler, seçecekler ve yetiştiriyorlar. Ancak bu tek başına yeterli değil. Sizin yetiştiğiniz ortamda ifade özgürlüğünün geliştirici atmosferinin de sağlanması gerekiyor. Unutmayalım ki bilimsel araştırma, bilgi edinmeye çalışma, edinilen bilgileri sınamak, paylaşmak demektir. Bunun için de ifade özgürlüğü gerekir. Toplantının da bu anlamda kıymeti büyüktür. Bunu kendiniz için yaratmış olduğunuz bir bilgi alışveriş vahası olarak sonuna kadar değerlendirmenizi dilerim” diye konuştu.
“Üzerinize düşen sorumluluk çok ağır”
Uygur konuşmasını şöyle tamamladı:
Ne yazık ki ülkemiz bazı konularda bir erozyon yaşıyor. Birkaç istatistiği sizinle paylaşmak istiyorum. Ülkemizin inovasyon kapasitesi 2010 yılında dünyada 55. Sıradayken 2015 yılında 83. Sıraya düşmüş durumdayız. Ar-ge harcamalarında 2010’da 62. Sıradayken 2015’te 79. sıradayız. Eğitimde 2010 yılında 79. Sıradayken 2015’te 89 ne yazık ki 2016’da 93. Sıradayız. Matematik fen eğitiminde 2010 yılında 74. Sıradayken 2015 yılında 102. Sıradayız. Bunları moralinizi bozmak için paylaşmadım. Üzerinize düşen sorumlulukların ne kadar çok arttığını paylaşmak için anlattım. Görevleriniz ve sorumluluklarınız çok ağır. Gemi mühendisleri odasının hep yanınızda olduğunu, kapılarını ardına kadar sizlere açık tutacağını gururla heyecanla ifade etmek istiyorum.“
“Çift haneli rakamlara ulaşabilen kongre sayısı çok az”
Son olarak kürsüye gelen Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Feramuz Aşkın şunları söyledi:
“Bu yıl 17.si Yapılıyor bu kongrenin. Türkiye’de böyle çift haneli rakamlara ulaşabilen kongre sayısı çok az. 17 rakamı Türk denizcilik tarihinde dikkate alınması gereken bir rakam. Tarihe baktığımız zaman da ‘’Denizlere hakim olan cihana da hakim olur’’ deriz. Peki biz baktığımızda Türkiye denizciliği olarak iyi bir yerde miyiz, dünya denizciliği içindeki payımıza baktığımızda iyi bir yerde miyiz, iyi bir eğitim veriyor muyuz; ben bu sorulara evet cevabını verebilecek içimizde insan olabileceğini sanmıyorum. Bunun için çok çalışmalıyız. Dünya ile aramızdaki makas gittikçe açılıyor. İstediğimiz kadar okul açalım istediğimiz kadar öğrenci alalım ve bütün bunları bir amaç uğruna değil de günün konjüktürüne uygun olarak bu sektöre bir talep var diye gerek üniversiteler gerek MEB araştırma yapmadan açtığı okulların neticesinde 2016 senesinin ortasında konuştuğumuz sorunları iyi irdelememiz gerektiğini düşünüyorum.”
“Gemileri hareket ettirmesek yiyeceğiniz yemek bile olmaz”
Türk Denizcilik Eğitimindeki sorunlara değinen Aşkın dünya denizciliğinde hak ettikleri payı alamadıklarını söylerken konuşmasında şunları söyledi:
“Türk denizciliği eğitim olarak da, gemi işletmeleri olarak da, liman olarak da büyük bir sorun içerisinde. Dünya denizciliğinde hak ettiğimiz payı alamıyoruz. Bugün gemileri hareket ettirmesek ne olacağını tahmin edebiliyor musunuz? Yiyeceğiniz yemek, seyredeceğiniz televizyon bile olmaz. Ancak biz denizciliği hiçbir zaman hak ettiği yere oturtamadık. Bu kongrede bunların konuşulması gerekiyor. Bizim eğitim sorunumuz çok fazla. Çalışabileceğimiz gemi sayısı da çok fazla değil. Bunun için yurt dışına açılmamız lazım. Yurt dışında çalışabilecek şekilde kendimizi liseden üniversiteye hazırlamamız gerekiyor. Bunun dışında Türkiye’de kaldığımız süre zarfında üzülerek söylüyorum ki iş bulma olasılığınız çok az. Staj sorunumuz bile var şu anda. “
“Denizcilik eğitimi YÖK’e de MEB’e de bağlı olmamalı”
Denizcilik eğitimi hakkında görüşlerini söyleyen Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Feramuz Aşkın konuşmasını şöyle tamamladı:
“Hala YÖK’e başvuran üniversiteler var. Niye başvuruyorsun? Orada yetiştirdiğin öğrencileri nerede eğiteceksin? Oradaki öğrencileri başka bir şehirde eğitime mi göndereceksin? Bunlara hangi öğretim görevlisiyle ders vereceksin? O zaman almayacaksın. Denizcilik eğitimi YÖK’e bağlı olmamalı, MEB’e de bağlı olmamalı. Denizcilik eğitimi özel bir eğitimdir. YÖK’ün cenderesinden çıkmalı. MEB’den de kurtarmak lazım. Mezun olduktan sonra Ulaştırma Bakanlığı’ndan yetki , belge, sertifika almadıkça çalışamıyorsunuz; diplomanın hiçbir önemi yok. Size iyi bir tablo sunmak isterdik ancak Türkiye’de çalışılabilecek gemi sayısı 1100 o da 1000 veya 1500 gros ton. Bu sene mezun olacak 1367 mezun olma ihtimali var. Çalışacağınız gemi sayısı ortada. Liseler için durum daha da vahim durumda. Nisan ayının üçüncü haftasında ulaştırma bakanlığı ve MEB ile birlikte oda olarak bir çalıştay yaptık. Birtakım sonuçlara ulaştık bu sonuçlar yakın zaman da da sizinle de paylaşılacaktır. Çalıştay vesilesiyle umarım daha faydalı bir rota içerisine girebiliriz. Erkan bey biraz önce örgütleşmeyle ilgili rakamlar verdi. Örgüt her şeydir. Bugün elinde gücü bulunduranlar karşılarında örgütlü bir güç istemezler. İnadına örgütlenmeniz, inadına çalışmanız, inadına bir arada bulunmanız gerekiyor. “
Kongre sponsorlara verilen plaket takdimi ve yapılan kokteyllerle açılışını yaparken 1 Mayıs 2016’da sona erecek.
Tuğba Zeybek- Deniz Haber Ajansı