Dünyada sıfırdan yapılan en büyük yatırım olma özelliği taşıyan üçüncü havalimanı en akıllı havalimanından bir tanesi olacak. 300 bin sensör ile donatılacak olan havalimanında check-in'den menü tercihine kadar her şey cep telefonu üzerinden gerçekleştirilecek.
İnşaat çalışmaları 24 saat aralıksız devam eden üçüncü havalimanının yaklaşık yüzde 40'ı tamamlanmış durumda. İlk etabının 26 Şubat 2018 tarihinde hizmete girmesi beklenen havalimanı tüm fazlar tamamlandığında yıllık yaklaşık 200 milyon yolcuya hizmet verecek. Aynı zamanda dünyanın en büyük terminal binasına ev sahipliği yapacak olan havalimanı adeta sensörlerle donatılacak.
Kapalı alanlarda etkileşim kurulmasını sağlayan beacon teknolojisi sayesinde havalimanı daha girişte yolcunun kim olduğunu tanıyacak. Eğer yolcu check-in yapmamış ise akıllı telefona bildirim gelecek. Kiosklar kalkacak, yolcular cep telefonları vasıtasıyla en kısa yoldan kapıya gidebilecek. Bütün bu teknolojilerin arkasında ise Apple ve Google’un iş ortağı olan bir Türk firması var.
Blesh CEO'su Devrim Sönmez bu teknolojilerin hayata geçirilmesi için teklif sunduklarını belirterek, 'Bir senedir görüşme halindeyiz. Devlet bu işe sıcak bakıyor. Görüşmelerin olumlu gittiğini söyleyebilirim. 2017'in ortasına kadar sonuçlanır. Mutlaka bu projede olmak istiyoruz' dedi.
ARABAYI NEREYE PARK EDECEĞİNİZİ DÜŞÜNMEK ZORUNDA KALMAYACAKSINIZ
Şu an Sabiha Gökçen ve Atatürk Havalimanında hava yolu şirketlerine benzer hizmetler verdiklerini dile getiren Devrim Sönmez, 'Ancak üçüncü havalimanı bunlardan tamamen farklı olacak. Çünkü burada teknoloji tüketiciye dokunacak. Bunun için 200-300 bin sensöre ihtiyaç var. Bu iş için gelecek yıl 300 bin adet sensör üretmeyi planlıyoruz. Mesela neler yapacağız? Siz havalimanına geldikten sonra arabayı nereye park ettiğinizi düşünmek zorunda kalmayacaksınız. Telefonla rahatlıkla bulacaksınız. Biletiniz var, hangi kapıdan geçeceksiniz onu bileceksiniz. İçerisi nasıl, hangi yoldan hızlı gidersiniz, onu gösterecek. Uçakta satış yapan firmalar siz bekleme salonundayken tekliflerde bulunabilecek. Aynı şekilde THY bekleme salonundaki yolcularına daha uçağa binmeden 'tavuk mu köfte mi tercih edersiniz' diye sorabilecek. Siz uçağa bindiğinizde ise, kabin görevlisinin size sormasına gerek kalmayacak' diye konuştu.
Beacon teknolojisi ile fiziki mekânları sanallaştırdıklarını ifade eden Devrim Sönmez şu bilgileri verdi: 'Kullanıcıların sanal dünyadaki alışkanlıklarına değil şubeye ya da mağazaya girdikten sonraki ihtiyaçlarına çözüm buluyoruz. Mesela bu teknoloji sayesinde Denizbank, müşterisini daha kapıdan girer girmez tanıyor ve ona Fastpay uygulaması üzerinden sıra numarası veriyor. Ya da o hafta halka arz işlemi var diyelim. Gelen müşterinin hisse senetleri piyasasıyla ilgilenip ilgilenmediğini anlıyor ve ona teklif sunuyor' diye konuştu.
BEACON TEKNOLOJİSİ NEDİR?
Beacon, düşük enerjili Bluetooth teknolojisini kullanan konum tabanlı bir etkileşim teknolojisi. Bir tür sensör olan beacon cihazları kapalı alanlarda mobil cihazlarla etkileşim kurmayı sağlıyor. Mesela alışveriş sırasında yakınınızdaki bir mağaza veya mağazadaki ürün Beacon sinyalleri yayabilir. Bu durumda sinyalleri alan kullanıcılar ile iletişime geçilerek ürünle ilgili özel fırsatlar ve bilgiler sunulabilir. Tahminlere göre 2018 yılının sonunda sadece ABD’de 4,5 milyon aktif beacon vericisi olacak ve bunların 3,5 milyon adedi perakende zincirlerinde kullanılacak.
DENİZ HABER AJANSI