Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi ve İşletme Fakültesi tarafından iki yılda bir düzenlenen Ulusal Deniz Turizmi Sempozyumu'nun üçüncüsü dün (26 Şubat 2016 günü) İzmir'de DEÜ'de başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın destekleri ve İMEAK Deniz Ticaret Odası, SETUR Marinas, EGEPORTS Kuşadası ve IC Çeşme Marina sponsorluğunda gerçekleştirilen sempozyum bugün devam ediyor.
Dün gerçekleştirilen sempozyumun açılış oturumun ardından ilk konuşmacı Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Sempozyum Düzenleme Kurulu Eşbaşkanı Doç. Dr. Ebru Günlü konuşmasına, başta Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü'ne, Sosyal Bilimler Enstitüsü'ne Sempozyum Bilim Kurulu'na, Sempozyum Denetim Kurulu'na, Düzenleme Komitesi'ne ve emeği geçen herkese teşekkürlerini ileterek ve tüm davetlileri selamlayarak başladı.
İlki 1998 yılında gerçekleştirilen 1. Ulusal Deniz Turizmi Sempozyumu'ndan sonra 2014 yılında ikincisinin düzenlendiğini ve bu yıl da üçüncüsünü gerçekleştiriyor olmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirten Doç. Dr. GÜNLÜ, bu organizasyonun Denizcilik Fakültesi'nin ve İşletme Fakültesi'nin yıllardan beridir süregelen iş birliği sonucunda ortaya çıktığını da dile getirdi. Bu süreçte 1998 yılında düzenlenen 1. Ulusal Deniz Turizmi Sempozyumu'nun ardından Uluslararası Kıyı ve Deniz Turizmi Sempozyumu'nun gerçekleştirildiğini ve bu birlikteliğin bir lisansüstü programına dönüştürülmesi gerektiği düşünülerek 2005 yılında Deniz Turizmi Yat Kaptanlığı Ortak Tezsiz Yüksek Lisans Programı'nın oluşturulduğunu, daha sonra 2010 yılında Deniz Turizmi Tezli Yüksek Lisans Programı ve 2014 yılında da Deniz Turizmi Uzaktan Eğitim Tezsiz Yüksek Lisans Programlarının oluşturulduğunu kaydeden Doç. Dr. Günlü bu süreçte başta girişimlerinden ötürü Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı ve sempozyumun Bilim Komitesi Başkanı Prof. Dr. A. Güldem Cerit olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. Doç. Dr. Günlü sempozyum hakkında genel bilgileri aktardıktan sonra katılımcılara ve sponsorlar İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi, SETUR Marinas, EGEPORTS Kuşadası, ve Çeşme Marina'ya teşekkürlerini iletti ve sahneye Sempozyum Eşbaşkanı Yrd. Doç. Dr. Serim Paker'i davet ederek konuşmasını sonlandırdı. Yrd. Doç. Dr. PAKER, sempozyumun başarılı geçmesi dileklerini iletti.
Ardından söz alan, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, sözlerine bu sempozyumun gerçekleştirilmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerini ileterek başladı. ÖZTÜRK ülkemiz turizmini içinde bulunduğu bu darboğazdan çıkartmak adına gerekli önlemlerin bir kısmını alarak gerekli adımları attığı için Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Prof. Dr. Sn. Ahmet Davutoğlu'na özel olarak teşekkürü bir borç bildiğini dile getirdi. Ardından turizmin ve denizciliğin Türkiye'nin en önemli itici güçleri olduğunu belirten Öztürk, bu iki itici gücü birleştiren deniz turizminin önemini dile getirerek, deniz turizminin 4 milyar dolarlık Türkiye turizminde yüzde yirmilik bir paya sahip olduğunun altını çizdi. Bu sıkıntılı dönemlerin birliktelik ve güvenlik sağlandıktan sonra aşılabileceğini ve Türk deniz turizminin çok daha ileri noktalara gelebileceğini vurgulayan Öztürk, tüm deniz turizmi paydaşlarına içten teşekkürlerini iletti ve katılımcıları selamlayarak konuşmasını sonlandırdı.
Daha sonra söz alan, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Deniz Turizmi Daire Başkanı Emel Çelik yaptığı konuşmaya Kültür ve Turizm Bakanlığı adına tüm katılımcıları selamlayarak başladı. Turizmin ülkemiz için önemine değinen ÇELİK, günümüz insanın tatil anlayışının değişmesi ile deniz turizminin gün geçtikçe önem kazandığını vurguladı. Çelik, halen en çok tercih edilen turizm türünün kitle turizmi olmasına karşın alternatif turizm türlerine olan talebin giderek artmakta olduğunu ve deniz turizminin özel bir dalı olan yat turizminin de dünyada ulaştığı ticaret hacmiyle önemli bir sektör haline geldiğini belirtti.
Ülkemizde deniz turizminin ilk kez 1974-1975 yılları arasında TURBAN Kuşadası ve TURBAN Bodrum marinaları ile gündeme geldiğini vurgulayan Çelik, ilk yasal devinimin ise 1982 yılında Turizmi Teşvik Kanunu ve ilk çıkartılan Yat Turizmi Yönetmeliği ile kazanıldığını aktardı. Öncelikli olarak yat işletmeciliği ve yat limanları işletmeciliğini temel alan Yat Turizmi Yönetmeliğinin yerini ilerleyen dönemlerde değişen ihtiyaçlar doğrultusunda kurvaziyer gemi işletmeciliği, kurvaziyer liman işletmeciliği, gezi ve eğlence amaçlı su altı ve üstü faaliyetlere de yer verilen Deniz Turizmi Yönetmeliğinin aldığını aktardı. Daha sonra Kültür ve Turizm Bakanlığına ait bazı istatistiksel verilere değinen Çelik, 2015 yılı sonu itibari ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından belgelenmiş yaklaşık 22,000 yatak kapasiteli 2355 adet yatın bulunduğunu, bunun yanı sıra yaklaşık 100,000 kişi kapasiteli 1650 adet günü birlik gezi teknesinin ve 185,500 adet yüzer deniz turizmi aracının bulunduğunu belirtti.
Deniz turizmi tesislerine de değinen Çelik, 2015 yılı itibari ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından belgelenmiş 15,550 yat bağlama kapasitesine sahip 43 adet deniz turizm tesisinin bulunduğunun belirterek 2011 yılından itibaren Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın da katkılarıyla "Yap, İşlet, Devret" modeline geçilerek bu tesislerin sayılarının arttırıldığının ancak ülkemizin rekabet Akdeniz Çanağı'nda rekabet içerisinde bulunduğu ülkeler 267,000 yat bağlama kapasitesi ile Fransa, 178,000 yat bağlama kapasitesi ile İtalya, ve 150,000 yat bağlama kapasitesi ile İspanya olduğundan yalnızca 29,000 yat bağlama kapasitesi ve yüzde üçlük pay ile Türkiye'nin daha yapılacak çok işinin olduğunun altını çizdi. Ardından deniz turizminde ilerlemenin en önemli unsurunun yeni varış noktaları oluşturmak olduğunu belirten Çelik yat turizmine oldukça elverişli olan coğrafi avantajlarımızın değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi.
Ayrıca Çelik, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 22 Şubat'ta açıkladığı Turizm Eylem Planı'nda yer verilen Türk deniz turizmi tesisleri yatırımlarının kapsamını genişletmek ve Ekonomi Bakanlığı teşviklerinden yararlanması sağlamak adına çalışmaların başladığından bahsetti. 2014 yılı küresel ekonomik dalgalanmasının ve coğrafyamızda yaşanan olumsuz gelişmelerin ülkemiz deniz turizmini derinden etkilediğini belirten Çelik, bakanlığın bu sorunların üstesinden gelmek ve mevcut faaliyetlerin sürdürülebilirliğinin arttırılması için kısa, orta, ve uzun dönemli planlar üzerinden çalışmaların yürütüldüğünü kaydetti. Çelik son olarak Türk deniz turizminin gelişmesi için hem kamuya hem de özel sektöre çok iş düştüğünü ve bu sempozyumun da bu gelişimin sağlanabilmesinde önemli bir katkı sağlayacağını belirterek konuşmasını sonlandırdı.
Ardından söz alan, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürü Cemalettin Şevli konuşmasına sempozyumda bulunmayan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Müsteşar Vekili Özkan Poyraz'ın selamlarını ileterek başladı. Şevli, ülkemiz adına her zaman olumlu işlere imza atan Dokuz Eylül Üniversitesi'nin bakanlık olarak daima destekçisi olacaklarını belirtti. Daha sonra ekonomik refah ve ulusal güvenliğin günümüzde bütün ülkeler adına öneminin giderek arttığına değinen Şevli, bunun sağlanması için ülke olarak kamunun düzenleyici ve denetleyici özelliğinin özel sektörün işletmeci ve yatırımcı bakışı ile birleştirilerek mutlak bir iş birliği içerisinde geleceğe bakılması gerektiğini dile getirdi.
Ülkemizin tarihi, kültürü, ve iklimi ile çok değerli bir coğrafya olduğunun altını çizen Şevli, bu değerleri korumanın ve ekonomiye kazandırmanın herkesin görevi olduğunu belirtti. Şevli, Türkiye denilince akıllara yalnızca deniz, kum, ve güneşin geldiği dönemlerden rüzgar sörfü, dalış, ve mavi yolculuk gibi bir çok alternatif turizm faaliyetinin bir bütün olarak yaşandığı bir ülkenin akıllara geldiği dönemlere geldiğimizi açıkladı.
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın ana politikalarından birinin ülkemizin coğrafi ve doğal imkanlarından yararlanılarak bu potansiyellerin ortaya çıkartılması ve tarihsel bağlar ile turist dostu kültürün birleştirilmesi olduğunu dile getiren Şevli, altyapı yatırımları, planlama ve diğer yatırımlar ile de bakanlığın deniz turizmine gerekli katkıyı sağladığını belirterek bu amaçla yat limanlarının turizm merkezlerine bağlanması hedeflenmekte ve limanlardan turistik bölgelere ulaşımın kolaylaştırılmasının amaçlandığının altını çizdi. Deniz turizmindeki insan faktörünün yadsınamaz bir gerçek olduğunu belirten Şevli, bu alanda çalışan personelin eğitim ve gelişimi için kamu adına bakanlığın üzerine düşen her görevi yapacağından söz etti. Ardından sözlerine kurvaziyer turizmi ile ilgili bilgiler veren Şevli, dünyada son 10 yılda kurvaziyer gemiler ile seyahat eden sayısının 13.1 milyondan 22 milyona yükselerek yüzde 68 artış gösterdiğinin altını çizmiştir. Ayrıca Dünya kurvaziyer yolcu sayısının 1980 yılından bu yana yıllık yüzde 7.6 büyüme gösterdiği bilgisini veren Şevli, kurvaziyer turizminin tüm dünya turizminin yüzde 3'üne tekabül ettiğinin altını çizdi.
Daha sonra ülkemizin 2015 yılında 29,000 olan yat bağlama kapasitesinin 2023 yılı hedefleri çerçevesinde olan 50,000 olarak belirten Şevli bu hedefin bile rakiplerimiz olan Avrupalı devletlerin yat bağlama kapasitelerinden daha düşük olduğunu dile getirdi.
Ardından çevre korumasının ve deniz turizmi arasındaki ilişkinin en üst düzeyde olduğundan ve hiç kimsenin doğası tahrip edilmiş ve denizleri kirletilmiş bir ülkeyi ziyaret etmeyeceğinden söz eden Şevli, çevre koruma tedbirlerinin alınmasının bir ihtiyaçtan ziyade bir zorunluluk olduğunu dile getirdi. Bu amaçla ticari limanlar için başlatılan yeşil liman projesinin ve marinalar için başlatılan eco-marine projesinin kısa sürede hayata geçirileceğini belirten Şevli konuşmasını sempozyumda alınacak kararların eyleme dönüştürüleceğini umarak ve katılımcılara iyi dileklerini ileterek sonlandırdı.
Ardından söz alan, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Yaparel konuşmasına Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün'ün başarı dileklerini ve selamlarını ileterek başladı. Yaparel, başta sponsorlar olmak üzere sempozyumda emeği geçen herkese teşekkürlerini ilettikten sonra Yrd. Doç. Dr. Serim Paker'in konuşmasına atıfta bulunarak kendisinin de heyecanlı olduğunu ve ölçülü heyecanın yararlı olduğundan bahsetti. Daha sonra kendi tecrübelerini paylaşan ve algının önemine değinen Yaparel, aldığı eğitim nedeniyle sempozyumun alt başlığı olan girişimcilik ve yeni fikirler algısının kendisinde ağır bastığını belirtti. "Bilgi olmadan fikir olmaz" sözünü hatırlatan Yaparel, bu sempozyumun temel amacının sağlıklı ve doğru bilgi oluşturarak yeni fikirleri ve girişimciliği tetiklemek olduğunu dile getirdi. Çok eskiden Anadolu'dan sallar ile Avrupa'ya geçen bir neslin torunları olduğumuzu ifade eden Yaparel, bizlerin de bu gerçeğin bilincinde olarak büyük gemiler ile dünyaya açılmak zorunda olduğumuzu belirterek konuşmasını sonlandırdı.
Ardından kürsüye davet edilen Kpt. Altay Altuğ, yaptığı duygu dolu konuşmanın ardından mızıkası ile katılımcılara müzik ziyafeti çekti.Plaket töreninin ardından, panel oturumuna geçildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serim Paker başkanlığında yürütülen panelde, Yrd. Doç. Dr. Paker ve diğer panelistlerin özgeçmişlerinin okunmasının ardından sunumlara geçildi.
Öncelikle SETUR Kuşadası Marina Müdürü Çağlar Altuntaş "Deniz Turizminin, Dünü, Bugünü, Yarını" başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Deniz turizminde yükselen trend olarak mega yatçılığı vurgulayan Altuntaş, sempozyumu düzenleyenlere teşekkür ederek konuşmasını sonlandırdı.
Ardından söz alan MSC Gemi Acenteleri Koordinatörü Kpt. Savaş Ercan deniz turizmi sektörünün içinde bulunduğu sıkıntılı dönemi özetleyerek bu dönemden çıkmak için gerekli stratejileri vurguladı. Ardından söz alan GLOBAL Liman Holding Kuşadası ve Bodrum Limanları Genel Müdürü Aziz Güngör "Kurvaziyer Turizmi" başlıklı sunumunda Dünya'daki ve Türkiye'deki deniz turizmi sektörünün içinde bulunduğu durumu özetlerken istatistiklerle bu durumun önemini pekiştirdi.
Ardından söz alan İMEAK DTO Yat İşletmeciliği Meslek Komitesi Başkanı Tunç Kurtoğlu gençlere hitap ettiği konuşmasında deniz turizminin içinde deniz ve mavi tutkusunu barındıran bir sektör olduğunu ve bu iki olgu olmadan bu sektör içerisinde tutunmanın mümkün olmadığını vurguladı.
Verilen aranın ardından paralel oturumlara geçildi. Bordo Salon'da AREL Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derman Küçükaltan başkanlığında başlayan oturumda Nur Kan tarafından "Kalkınma Planları Çerçevesinde Türkiye’nin Deniz Turizmi Stratejilerinin Tarihsel Gelişimi" adlı bildiri,
Görkem Dikeç tarafından "Yükseköğretimde Uzaktan Eğitim Tekniklerinin Uygulanması: Deniz Turizmi Yüksek Lisans Programının İncelemesi" adlı bildiri, Zehra Gökçe Sel tarafından "Karikatüristler Gözüyle Deniz Turizmi: Turizm Karikatürlerinin Göstergebilim Yaklaşımı ile İncelenmesi" adlı bildiri, M. Faruk Okuyucu tarafından "Koylarımız, Mavi Yolculuk ve Deniz Turizmi’nin Sürdürülebilirliği" adlı bildiri sunuldu.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun İstanbullu Dinçer başkanlığında başlayan paralel oturumda Ceren Albayrak tarafından "Thalassoterapi’de Girişimcilik ve Yeni Fikirler" adlı bildiri, Sezginer Tunçer tarafından "Çanakkale ve Gökçeada Kıyılarında Yaşayan Deniz Kestanesi Türlerinin İzlenmesi ve Korunması Üzerine Araştırmalar" adlı bildiri, Mustafa Boz tarafından "Turizm Talebinde Yeni Eğilimler: Balıkçılık Turizmi" adlı bildiri, Serkan Öznur tarafından "Bireylerin Donanımlı Dalış Sporuna Başlama Tercihlerinin Saptanması" adlı bildiri sunuldu.
Verilen aranın ardından Bordo Salon'da Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Aslan başkanlığında başlayan 2. Oturumda İlke Koşar Danışman tarafından "Yatlarda Mavi Bayrak Uygulaması ve Yatçıların Çevresel Farkındalığına Etkisi" adlı bildiri, Serim Paker tarafından "Mürettebatlı Yat Kiralamada Sürdürülebilirliğin Sağlanması için Gereken Stratejik Pazarlama Kriterlerin Belirlenmesi" adlı bildiri, Duygu Dernek tarafından "Teknelerin Gemi ile Taşınmasına Dair Çalışma Haydarpaşa-Fethiye Örneği" adlı bildiri, Özgür Altınkaya tarafından "Türkiye’deki Yat Limanlarında Tekne Güvenliği Üzerine bir Araştırma" adlı bildiri, Elif Koç tarafından "Türkiye’de Yatçılık Faaliyetlerinde Mavi Kart Uygulaması ve Uygulamada Yaşanan Sorunlar" adlı bildiri sunuldu.
Deniz Haber Ajansı