Trabzon'da, 50 milyon lira civarında para harcanarak inşa edilen ve üzerinde Karadeniz Bölgesi'nin en büyük tersanesinin kurulacağı açıklanan alanın şimdi geleceği tartışılıyor. Büyük umutlarla başlanan tersane yatırımından vazgeçilirken, aynı yerin lojistik merkez olarak değerlendirilmesi isteniyor.
Sürmene ilçesine bağlı Çamburnu beldesinde yapımına 2006 yılında başlanan Sürmene Yeniçam Tersanesi sahasının temeli, dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile dönemin Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin katılımıyla atılmıştı. Üzerinde Karadeniz Bölgesi'nin en büyük tersanesinin kurulacağı belirtilen sahada 2 bin 250 metre uzunluğunda ana mendirek, 332 metre uzunluğunda tali mendirek ve 10 metre derinliğinde rıhtımdan oluşacak tersanenin yapımı için yaklaşık 7.5 milyon ton taş ve 60 bin metreküp beton kullanılacağı açıklanmıştı. Yan sanayileriyle 5 bin kişiye istihdam sağlaması beklenen tersanede yılda 90 yeni geminin yapımı, 200 geminin de bakımının yapılması hedeflenmişti. Sektör temsilcileri ve vatandaşlar arasında büyük bir heyecana neden olan tersane için yaklaşık 450 dönümlük alanda dolgu çalışması yapıldı, mendirek inşa edildi. Tersanenin yapılacağı alan 50 milyon lira civarında para harcanarak yaklaşık 3 yılda tamamlandı. Bölgenin en büyük tersanesinin yapılacağı, birlerce kişiye işi ve ekmek kapısı olacağı belirtilen tersanenin yapımından ise neredeyse vazgeçildi. Kendi kaderine terk edilen tersane sahası Trabzon'a lojistik merkez kurulmasına dair çalışmalarla yeniden gündeme geldi. Bazı çevreler alanın lojistik merkez olarak kullanılabileceğini savunurken, bazıları ise söz konusu yerin lojistik merkez için yetersiz kalacağını düşünüyor.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Bölge Müdürlüğü yetkilileri, tersane amaçlı için inşa edilen alanın yatırımın tamamlanmasının ardından UDH Bakanlığı ve Milli Emlak Müdürlüğüne devredildiği bilgisini verdi. Yatırımın mülkiyetinin devlete ait olduğuna dikkat çeken yetkililer, geleceğine dair kesinleşmiş bir kararın da olmadığına vurgu yapıyor.