Ordu Üniversitesi Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesinin ev sahipliği yaptığı “7. Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu”nda, Karadeniz limanlarının tarihsel gelişimi konuşuldu. Ordu Üniversitesi Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen “7. Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu”na Ordu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Nuri Yılmaz, Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmet Balık, Fatsa Belediye Başkan Yardımcısı Fatih Erişmiş ve çok sayıda akademisyen katıldı.
Prof. Dr. Balık, yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Avrupa, Orta Asya ve Ortadoğu arasında doğal bir köprü olması itibarıyla taşımacılık yönünden büyük potansiyele sahip olduğunu belirterek, “Türkiye üç kıtanın geçiş yollarında olan coğrafi konumu nedeniyle Cebelitarık Boğazı ile Atlas Okyanusu’na, Süveyş Kanalı ile Arap Yarımadası ve Hint Okyanusu’na Karadeniz-Akdeniz bağlantılarıyla uzanan bir ulaşım ağının odak noktasındadır. Hopa’dan İskenderun’a kadar 8 bin 333 kilometrelik kıyı şeridimizde farklı büyüklüklerde 175 liman bulunmaktadır ancak bunlardan pek çoğu çok düşük kapasiteyle çalışmakta ya da hiç çalışmamaktadır” dedi.
Limanlara, gerekli potansiyel ve maliyet hesapları göz önüne alınarak yapılacak doğru yatırımlarla Orta Asya’dan Balkanlara ve Arap yarımadasına kadar geniş bir coğrafyada hızlı ve etki ulaştırma ağına sahip olabileceklerini ifade eden Balık, şunları söyledi:
“Hem yarımada coğrafyasına hem de boğazlara sahip bir ülke olarak denizi ve demiryolunu bu kadar az kullanan bir ülke olmamalıyız. Dış ticaretinin yüzde 86’sını denizler üzerinden yapan ve petrole bağımlı olan bir ülke olarak deniz ticaretinden daha fazla pay almak zorundayız ancak bunun da zor olduğunu biliyoruz. Çünkü denizcilik bir kültür işidir. Denizle tanışması henüz bin yıl bile olmayan bir milletiz.”
Sempozyumun oturum başkanlığını yapan Prof. Dr. İdris Bostan, Karadeniz limanlarının tarihsel gelişimi hakkında bilgi vererek, “Tarihi bir gerçek olarak boğazın iki yakasına sahip olan devlet, Karadeniz’e de hakim olmuş demektir. Osmanlı hükümeti Anadolu’yu fethettiği zaman Karadeniz’e ismini vermiştir. Osmanlı hükümdarları denizlerdeki ticarete hakim olmak için çeşitli çalışmalar yapmışlardır. Karadeniz, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden sonra daha önemli konuma gelmiştir. Çünkü, İstanbul’un güvenliği için Karadeniz stratejik bir öneme sahiptir” ifadesini kullandı.
Deniz Haber Ajansı