• BIST 9639.77
  • Altın 2938.015
  • Dolar 34.6322
  • Euro 36.5915
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara 0 °C
  • İzmir 7 °C
  • Antalya 6 °C
  • Muğla 3 °C
  • Çanakkale 4 °C

80'inci yılında Montrö Boğazlar Sözleşmesi konuşuldu

80'inci yılında Montrö Boğazlar Sözleşmesi konuşuldu
Türk boğazlarındaki egemenlik haklarının tamamen Türkiye’ye verildiği Montrö Sözleşmesi’nin 80'inci yılı nedeniyle Sarıyer Belediyesi bir panel düzenledi.

Türk boğazlarındaki egemenlik haklarının tamamen Türkiye’ye verildiği Montrö Sözleşmesi’nin 80'inci yılı nedeniyle Sarıyer Belediyesi bir panel düzenledi. 80'inci yılında Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve Türk Boğazları konulu panele, emekli büyükelçi Dr. Şükrü Elekdağ, Prof. Dr. Sezer Ilgın, kaptan Ayhan Çekiç ve Prof. D. Bayram Öztürk katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, ilçenin önemli denizyollarından birinin merkezinde yer aldığını belirtti. Şükrü Genç, “İstanbul ve Çanakkale boğazlarından Montrö Sözleşmesi’nin imzalandığı 1936 yılında ortalama 4 bin 500 gemi geçerken, günümüzde 150 bini aşan rakamlara ulaşmasına işaret eden Başkan Genç şöyle konuştu: “Türk Boğazları fiziki özellikleriyle seyir bakımından dünyadaki en zorlu suyollarındandır. Bu durum tehlikenin boyutunu daha da arttırmaktadır.” dedi.

Elekdağ: Montrö büyük bir dengenin ürünüdür

Emekli büyükelçi Dr. Şükrü Elekdağ, Montrö’nün İngiltere’nin boğazlar üzerinde ki hakimiyetine son verdiğini belitirken, anlaşmanın uluslar arası dengeler açısından önemine değindi. 1984’te İstanbul Boğazı’nda meydana gelen bir gemi kazasının İngiltere’de ki Lordlar Kamarası’na kadar gittiğini belirten Prof. Dr Sezer Ilgın ise, boğazda ki tam yetkinin Türkiye’de olduğunu vurguladı. Kaptan Ayhan Çekiç ise, yurtdışındaki iki boğazında Türk Boağazları yerine Karadeniz Boğazları olarak anılması için olumsuz kamuoyu oluşturulduğunu, bununla mücadele etmek için ellerinden geleni yaptıklarını söyledi.

Burası İstanbul Boğazı’dır

Çekiç, “Biz ‘Bosphorus’ diye bir tabir tanımıyoruz. Burası İstanbul Boğazı’dır.  Literatürde de ülkelerin yerel diliyle yazılıp İngilizce’ye çevrilmesi ifade edilir.  Biz Dardanel tabirini tanımıyoruz, burası da Çanakkale Boğazı’dır. Türkiye, boğazlardaki egemenliğini 80 milyon dolarlık radar denetimi ile sürdürüyor. Montrö iptal edilemez. Edilse bile seyrü sefer ile devam edecektir.  Denizci ülke demekle bu iş olmuyor. Biz önce gözümüzü denize dönüp, menfaatlerimizi kollayacağız”dedi.

Deniz koruma alanları

Deniz bilimci ve panel başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk ise, İstanbul Boğazı’nın denize açıldığı alanlarda deniz koruma alanları ilan edilmesinin önemine değindi. Prof. Dr. Öztürk, “Deniz koruma alanları Karadeniz’in yaşaması için çok önemli. Böylece gelecek kuşaklara daha temiz ve yaşam dolu bir deniz bırakabiliriz. Montrö’de ki kazanımlarımızı korurken Karadeniz’e de gözümüz gibi bakmalıyız” dedi.

Kaynak: Gökhan KARAKAŞ / Milliyet

DENİZ HABER AJANSI

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim