Balıkçılıkta yapısal faaliyetler, devlet yardımı ve piyasa politikasıyla ilgili AB mevzuatına uyum ve kurumsal kapasiteyi güçlendirmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu belirtilen 2015 Yılı Türkiye İlerleme Raporu’nda, “Önümüzdeki yılda Türkiye, özellikle Balıkçılık Kanun Taslağını kabul etmelidir” denildi.
AB Komisyonu’nun 2015 Yılı Türkiye İlerleme Raporu’nun 13 numaralı “Balıkçılık” faslında, AB Ortak Balıkçılık Politikası’nın denizdeki canlı kaynakları koruduğu ve balıkçılığın çevresel etkilerini sınırladığı kaydedilerek, “Buna avlanma kotalarının belirlenmesi, filo kapasitesinin yönetilmesi, balık yetiştiriciliği kuralları ve balıkçılık ve sahil topluluklarına verilecek destek dahildir” ifadelerine yer verildi. Raporda, Türkiye’de Balıkçılık alanındaki gelişmelere ilişkin şu değerlendirmeler yapıldı:
“Bu alandaki çalışmalar halen başlangıç aşamasındadır. Geçtiğimiz yıllarda kaynak ve filo yönetimi, denetleme ve kontrol ve uluslararası anlaşmalarla ilgili bazı ilerlemeler kaydedilmiştir. Yapısal faaliyetler, devlet yardımı ve piyasa politikasıyla ilgili mevzuatı uyumlu hale getirmek ve kurumsal kapasiteyi güçlendirmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Önümüzdeki yılda Türkiye, özellikle balıkçılık kanun taslağını kabul etmelidir.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada 43 il müdürlüğünde balıkçılık ve su ürünleri şube müdürlüğü kurarak idari ve örgütsel kapasitesini genişletti.
Kaynak ve filo yönetimi konusunda, balıkçılık yönetiminde sürdürülebilir gelişim yaklaşımına katkı yapmayı hedefleyen bir ulusal deniz araştırma stratejisi kabul edildi. Balıkçı teknelerinin hizmetten alınmasını destekleyen şema filo yönetiminde oldukça fazla ilerleme gösterdi. 456’sı 2014’te geri çekilen toplam 820 tekne hizmetten alındı. Bakanlık ve Türkiye İstatistik Kurumu arasındaki ortak programın bir parçası olarak 2014 yılında deniz balıkçılığı verileri toplanmaya başlandı.
Denetleme ve kontrol konusunda, Atlantik Ton Balığının Korunması Uluslararası Komisyonu’nun (International Commission for the Conservation of Atlantic Tunas, ICCAT) mavi yüzgeçli orkinosla ilgili tavsiyelerinin uygulanmasında bazı ilerlemeler kaydedildi. AB-Türkiye Balıkçılık Diyalog Grubu, bu alandaki denetimlere yol gösterilmesine yardımcı olmaktadır. Yavru istiridye üretim alanlarının denetlemeleri yoğunlaştırılmıştır.
Yapısal faaliyetler ve devlet desteğiyle ilgili herhangi bir ilerleme bildirilmedi. AB, piyasa politikası konusunda bakanlığın kapasite oluşturma çabalarını desteklemektedir. Ancak bir strateji ve faaliyet planı hazırlamak ve uygulamak için daha yapılacak çok şey vardır.
Uluslararası anlaşmalar konusunda, ICCAT’ta ve Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu’nda (General Fisheries Commission for the Mediterranean) Türkiye ve AB arasındaki işbirliği devam etmiştir. AB, ortak balıkçılık politikasının yanında Deniz Hukuku ile ilgili Birleşmiş Milletler Konvansiyonu’nun hükümlerini uyguladığından, Türkiye’nin konvansiyonu onaylaması, balıkçılık ve denizle ilgili politikalar konusunda AB ile olan işbirliğini geliştirecektir.” denildi
Deniz Haber Ajansı
