Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Antalya Belek Turizm Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Ankara İl Teşkilatı'nın "İstişare Kampı"nda yaptığı konuşmada, 2002 öncesinde Türkiye'de son derece eksik ulaştırma ve altyapı boşluğu olduğunu, 6 bin kilometre olan bölünmüş yol ağını ve son derece kalitesiz, güvenli olmayan yol ağını acil olarak belirli bir seviyeye çıkarmak istediklerini söyledi.
Türkiye için önemli hedeflerinin olduğunu anlatan Karaismailoğlu, "Dünyanın en gelişmiş ekonomileri arasına girecek bir Türkiye'yi hedeflediğimiz için bu altyapıyı kısa sürede yapmamız gerekiyordu. Kısa sürede bu kadar büyük altyapıyı yapacak paramız da yoktu. Az parayla maksimum fayda sağlamamız gerekiyordu. İyi planlama yapmak için ülkenin eksikliklerini ihtiyaçlarını hedeflerini ortaya koymak gerekiyordu. Hızlıca bunlar ortaya konuldu, ülkenin planlaması yapıldı. Özellikle kara yolu altyapısı için planlamalar yapıldı." diye konuştu.
Bakanlık olarak önemli sorumluluklarının olduğuna dikkati çeken Karaismailoğlu, hayatın, yaşamın olduğu her yerde olduklarını, hayatın yaşamın olabilmesi için altyapılarının, yatırımlarının o bölgede olması gerektiğini aktardı.
Ulaştırma altyapılarının tamamının kaliteli, güvenli ve hızlı ulaşım için güçlü altyapı gerektiğinin altını çizen Karaismailoğlu, "İnsan, yük ve veri taşıyoruz. En kısa sürede, en hızlı ve güvenli şekilde gitmek istediği notaya götürmekle sorumluyuz. Bunu yapabilmek için de güçlü altyapıya sahip olmamız gerekiyordu. O yüzden master planlar çerçevesinde altyapılarımızı planladık ve işe koyulduk." dedi.
Türkiye'nin dört saatlik uçuşta dünyanın merkezinde bir konumda, 67 ülkeye, 1,7 milyar insana ve 38 trilyon gayri safi milli hasılanın olduğu bir coğrafyanın tam ortasında olduğunu belirten Karaismailoğlu, coğrafi konumun avantajlarını fırsata çevirmek gerektiğini vurguladı.
"DÜNYA TİCARET HACMİNİN YÜZDE 90'I DENİZ YOLUYLA YAPILIYOR"
Karaismailoğlu, Türkiye'nin Avrasya'nın ve dünyanın lojistik koridorlarının ortasında olduğunu hatırlatarak, Çin'den Avrupa, Afrika ve Uzak Doğu'ya çok ciddi ticari hareketlilik olduğunu belirtti.
Dünya ticaret hacminin yüzde 90'ının deniz yoluyla yapıldığını bildiren Karaismailoğlu, şunları kaydetti:
"2020 Mart ayından sonra salgın nedeniyle çok evreler geçirdik. Salgın sürecinin sona ermesi, 2019'daki o büyük hareketliliğe ulaşmamız için beklentimiz var. Kötü, orta ve iyi senaryolar olarak çalışmalar planlayarak, hazırlıklı olmaya çalışıyoruz. Türkiye çok önemli oranda destek verdi. Bu desteğin karşılıklarını görüyoruz, ticaretteki ihracattaki bu artışla birlikte. Dünyada salgın süreci ve sonrası için büyük planlamalar var, takip ediyoruz. Sadece Amerika'da 2 trilyon dolarlık altyapı yatırımı hedefi koyuldu. İki kayıp yılı atlatmak için. Bu iki yıla biz kayıp diyemeyeceğiz. 2020'de 2019'dan yüzde 50 daha fazla yatırım yaptık. Çünkü salgın kapsamında tüm tedbirlerimizi aldık ve güçlü, büyük Türkiye'nin, vatanını, milletini seven milletimizle çalışan insanımızla bu süreci başarılı şekilde atlatmaya çalışıyoruz. 2019'da 60 milyar liralık yatırım yapan Bakanlığımız, 2020'de salgının olumsuz etkilerine rağmen 83 milyar liralık yatırım yaptı. O yüzden her gün bir yerde açılış yapıyoruz."
Bakan Karaismailoğlu, son 20 yıldır 1,6 trilyon dolarlık yatırıma başladıklarını ve bunun da 1 trilyon 144 milyar dolarını tamamladıklarını belirterek, geri kalanının da devam eden projeler olduğunu ifade etti.
Son 20 yılda daha çok kara yolu ağırlıklı yatırımların yapıldığını aktaran Karaismailoğlu, "Son 19 yıldır yatırımlarımızın yüzde 65'i kara yolu yatırımlarıydı. Kara yolları yatırımları önemli bir seviyeye geldi, bundan sonra demir yolu ağırlıklı bir yatırım sürecine girdik. Demir yolu yatırımları yüzde 50'nin üzerine çıkacak. Kara yolları yatırımları biraz daha aşağıya inecek ama kara yolu yatırımları hiçbir zaman bitmez. Kara yolu, demir yolu derken hava yolunda da çok önemli altyapımızı tamamladık. Çünkü hava yolunu halkın yolu yapan bir Türkiye var. 2002 yıl öncesi benim içinde uçaklara gökteki bir cisimdi ama şu anda halkın yolu oldu." ifadelerini kullandı.
Dünyanın şu anda 12 milyar ton olan dünya ticaret hacminin de 2030'da 25 milyar tona çıkacağını aktaran Karaismailoğlu, "Bizim de dünya ticaretindeki 25 milyar tonluk lojistik harekete hazırlıklı olmamız, planlarımızı ona göre yapmamız gerekiyor. Özellikle Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler limanlarına yatırım yapmaktalar. Biz de bu gelecek hedefleri doğrultusunda limanlarımızı büyütüyoruz, yeni limanlar yapıyoruz." dedi.
Karadeniz'deki lojistik hareketliliğinde İstanbul Boğazı'nın önemine işaret eden Karaismailoğlu, şöyle devam etti:
"İstanbul Boğazı’ndan yılda 40 bin gemi geçiyor. Dünyadaki 12 milyar ton lojistik hareket 25 milyar tona çıktığında bu yükler, hareketlilikler nasıl sağlanacak. Burada yıllık 40 bin civarında olan gemi sayısı oldukça artacaktır. Bugün bile Marmara Denizi’nde günlerce beklemeler var. Çünkü İstanbul Boğazı son derece riskli bir Boğaz’dır. Güvenli geçişin yıllık sadece 25 bin gemiyi kaldırabilecek vaziyettedir. Bakanlığımızın sorumluluğunda olan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından olağanüstü tedbirler alınarak olağanüstü klavuz gemilerle kaptanlarla 40 bine yakın gemiyi geçirmeye çalışıyorlar. Gemi sayısı düşüyor deniyor ama yük miktarı oldukça arttı. Çünkü geçmişteki üç gemi neredeyse bir gemiye dönüştü. Gemi boyutları belirli standarda oturdu artık gemi sayıları artmaya başlayacak. Bugün bile İstanbul Boğazı’nda Marmara Denizi’nde yüzlerce gemi bekliyor. Yarın sayı arttıkça bekleme süreleri de artacak. Yüzlerce gemi binlerce gemiye dönüşecek. Çünkü Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı bu yükü kaldıracak durumda değil. Kanal İstanbul tamamen bu ihtiyaçtan doğmuş alternatif bir su yoludur."
DENİZ HABER AJANSI