Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, ticari teknelerin Türk bayrağı çekmesine büyük önem verdiklerini belirterek, "6 bin teknenin Türk bayrağı çekmesi hedefi belirlemiştik. Bugün 5 bin 850 ticari tekne Türk bayrağını dünyanın her yerinde başarılı şekilde dalgalandırıyor." dedi.
Arslan, 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı dolayısıyla Türkiye'de denizciliğin geliştirilmesi ve sevdirilmesi, iç suların daha aktif kullanılması yönünde uygulanan Kabotaj Kanunu'nun 1 Temmuz 1926'da yürürlüğe girdiğini anımsattı.
Cumhuriyet'in ilk yıllarından sonra demiryolları gibi denizciliğin de unutulan bir alan olduğunu dile getiren Arslan, "Son 15 yılda denizcilik sektörü, bir kaptanın oğlu olan Cumhurbaşkanımızın liderliği ve bir denizci olan Başbakanımızın önderliğiyle büyük mesafe kat etti." ifadesini kullandı.
Arslan, denizcilik alanında birçok yasal düzenleme ve altyapı yatırımı gerçekleştirdiklerine işaret ederek, uluslararası arenada özellikle denizcilik sektöründe başarılı olabilmek adına çalıştıklarını vurguladı.
Kabotaj kapsamında yük ve yolcu taşımacılığının geliştirilmesi için muafiyet ve kolaylıklar getirdiklerini anlatan Arslan, bu çerçevede sektöre yaklaşık 6.5 milyar liralık destek sağladıklarını bildirdi.
"Denizcilikte söz sahibi haline geldik"
Arslan, uluslararası arenada gemilerin daha rahat hareket edebilmesi, daha az tutulmasına yönelik düzenlemeler yaptıklarına dikkati çekerek, "Beyaz bayrak ülkesi olarak konumumuzu pekiştirmek ve geliştirmek için çalışmalarımız devam ediyor. Uluslararası Denizcilik Örgütü IMO'nun 1999'dan beri üyesi olmakla birlikte, özellikle 2017'de C kategorisi üyelikte 159 üye ülkenin oy kullandığı bir ortamda 138 ülkenin oyunu alarak ikinci sıradan konsey üyesi seçildik. Uluslararası Deniz Seyir Yardımcıları ve Deniz Fenerleri Otoriteleri Birliğinde (IALA) komite üyeliğimizi devam ettirdik ve uluslararası arenada denizcilikte söz sahibi haline geldik." diye konuştu.
Tersaneciliği geliştirmek, limanları modernleştirmek, denizlerde ve iç sularda altyapı çalışmaları yapmak suretiyle denizciliği geliştirdiklerini dile getiren Arslan, Türkiye'nin denizcilik kaynaklı gelirlerinin artması için gayret gösterdiklerini ifade etti.
Arslan, İbn-i Haldun'un "Coğrafya insanın kaderidir." sözüne atıfta bulunarak, şunları kaydetti:
"Ülkemiz de bizim kaderimiz. Biz bu kaderden asla şikayetçi olmadık, tersine memnun olduk. Hem kıtalararası köprü konumumuz hem de üç tarafının denizlerle çevrili olması ülkemize stratejik ve ekonomik avantajlar getiriyor. Bu pozisyonu geliştirmek için birçok büyük liman başlattık, bu limanları karayollarımızla, demiryollarımızla, havalimanlarımızla pekiştiriyoruz. Biliyoruz ki denizleri kullanırsanız dünyanın herhangi bir ülkesi sınır komşunuz olur. Limandan yüklediğiniz yükü, dünyanın herhangi bir yerine engelsiz şekilde gönderebilirsiniz. Bu da ticari olarak herhangi bir ülkeyle sınır komşusu olmaktır."
"Gemilerimizi anlık takip edebiliyoruz"
Denizcilikte iyi olan ülkelerin stratejik anlamda güçlendiğini ve ekonomik krizlerle çok rahat mücadele ettiğini belirten Arslan, Türkiye'nin de denizcilikte son 15 yılda ciddi mesafe aldığını söyledi.
Bu kapsamda çok sayıda yasal düzenleme yaptıklarını, dünyada ve iç sularda Türk gemilerinin daha rahat seyredebilmesine ilişkin yazılımlar geliştirdiklerini ve sistemler kurduklarını vurgulayan Arslan, şöyle dedi:
"Gemilerimizi dünyanın neresinde olursa olsun anlık takip edebiliyoruz. Özellikle ticari teknelerin Türk bayrağı çekmesini çok önemsiyoruz. Yaptığımız düzenlemeler neticesinde 6 bin teknenin Türk bayrağı çekmesi hedefi belirlemiştik. Bugün 5 bin 850 ticari tekne Türk bayrağını dünyanın her yerinde başarılı şekilde dalgalandırıyor. Türkiye'nin konumundan etkin şekilde faydalanmak adına gerekli düzenlemeleri yapmaya, üst seviyede eğitimler vererek dünyaya denizci yetiştirmeye devam edeceğiz. Yeni neslin denizi sevmesi ve öğrenmesi için birçok aktivite yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz."
DENİZ HABER AJANSI