Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) Deniz Ticaret Odaları Konsey Toplantısı, Ankara'da TOBB binasında gerçekleştirdi.
Toplantıya, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başta olmak üzere, UDHB Müsteşar Yardımcısı Ahmet Selçuk Sert, Deniz Ticareti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Hızırreis Deniz, TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete ile birlikte bakanlık ve sektör temsilcileri katıldı.
Hisarcıklıoğlu, TOBB İkiz Kuleler'de düzenlenen Deniz Ticaret Odaları Konseyi Toplantısı'ndaki konuşmasında, hükümetle istişarelerinin olumlu sonuçlar verdiğini ve TOBB "nefes kredisi"ni çıkardıklarını ifade etti.
Hisarcıklıoğlu, küresel ve acımasız rekabetin, en üst seviyede görüldüğü sektörün denizcilik olduğunu belirterek, "Türk denizciliği, son dönemde uygulanan doğru politikalarla, iyi bir ivme yakaladı. ÖTV'siz yakıt uygulaması sayesinde kabotaj taşımacılığı canlandı. Deniz ticaret filomuz büyüdü. 10 sene evvel dünyada 19. sıradayken, geçen sene 15. sıraya yükseldik. Deniz yolu ile yaptığımız ihracat tutarı 17 milyar dolardan 80 milyar dolara ulaştı. " ifadelerini kullandı.
"Denizcilik Sanayi Strateji Belgesi hazırlamalıyız"
Gemi inşa sektörünün 5. bölge teşvikleri sayesinde nefes aldığını belirten Hisarcıklıoğlu, "Denizcilik Sanayi Strateji Belgesi hazırlamalıyız. Böylece Türkiye Sanayi Stratejisi içinde, gemi inşa ve yan sanayilerimiz de stratejik sektörler arasına dahil olabilecek." dedi.
Hisarcıklıoğlu, denizcilik sektörünün canlılığı ve işlerliğinin korunması gerektiğini işaret ederek, artan ticaret hacminin, yabancı taşıma şirketlerine yarayacağını vurguladı.
Son bir senede navlun için ödenilen paranın, 10 milyar dolara yakın olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye'nin gemi ekipman ihracatı 50 milyon dolar. Avrupa'daki 22 bin gemi ekipmanı firması, 241 bin kişiye istihdam sağlıyor ve 12 milyar avro ihracat yapıyor. Sadece ticari gemi inşa eden 300 Avrupalı işletmenin ulaştığı toplam üretim değeriyse 35 milyar avro. 500 milyar dolar ihracat hedefine uygun şekilde, gemi inşa sanayimizi, deniz taşımacılığını, limanlarımızı desteklemeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Denizcilik sektörünün Türkiye'nin yıldız sektörlerinden biri haline geldiğini belirten Hisarcıklıoğlu şunları kaydetti:
"Gemi inşa sanayinde, dünyada tanınan marka haline geldik. Her türlü gemiyi anahtar teslim yapacak durumdayız. Gemi inşa sektöründe, tek bir askeri geminin yerli olarak inşa edilmesinden devletin sağladığı tasarruf 300 milyon avro. Deniz filomuzu, tersanelerimizi, gemi sanayimizi güçlendirmeliyiz. Gemi filosunu geliştirmenin yolu da önce tersanelerimizi güçlendirmekten geçiyor. Deniz filomuzu yenilemek için, yeni imkanlar, destekler gerekiyor. Rusya ile artan ticaretimizi dikkate alarak, koster filomuzu yenileme projesi öncelikle devreye alınmalı. Sektörümüzün büyümesi önünde en büyük sıkıntı, hala finansman temininde. Kolay bayraklı gemiler finansa daha rahat ulaşıyor. Bu konuda mevzuat ve uygulamalarla ilgili yapılabilecekler var. Deniz turizmi konusunda alacağımız çok yol var."
'Türkiye, dünya denizciliğindeki yerini sağlamlaştırdı'
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ise Türkiye'nin son 15 yılda dünya denizciliğindeki yerini sağlamlaştırdığını vurgulayarak; 'Son 15 yılda, yat üretiminde dünyada önemli bir yere gelmiş, tersaneciliğini tüm dünyaya yaymış, AB standartlarını yakalamış, denizcilikte lider konuma gelmiş bir Türkiye'den bahsediyoruz' dedi.
Hükümetin denizciliğe katkısının yadsınamayacağının altını çizen Arslan, "Üzerinde yaşadığımız coğrafyanın denizci olmayan devletleri ve sırtını denize dönen milletleri affetmediği tarihi bir gerçek. Denizciler olarak bunu en iyi bilenler bizleriz. Her alanda denize ve denizciliğe verilecek önem ölçüsünde üzerinde yaşadığımız bu ülke güçlenmektedir." ifadesini kullandı.
Arslan, Türkiye'nin son 15 yılda denizcilikte yerini sağlamlaştırdığını, artık dünya yat üretiminde marka haline gelmiş, marinalarıyla yeşil limanlarıyla önemli ve verimli hizmetleri başarmış bir Türkiye'nin olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin denizcilikte Avrupa Birliği standartlarını yakaladığını vurgulayan Arslan, denizciliğe 2004-2016 döneminde yaklaşık 5 milyar 607 milyon lira destek sağlandığını aktardı.
Arslan, Türkiye'nin dünya deniz ticaret filosunun yaklaşık yüzde 94’ünü kontrol eden 30 ülke arasında, 29 milyon detveyt ton kapasiteyle 15. sırada olduğu bilgisini vererek, şunları kaydetti:
"15 yıl önce 8,7 milyon detveyt ton ile 17. sıradaydı. Limanlarımızda elleçlenen yük miktarı 2003'te 190 milyon ton iken, 2016 yılında 2 katın üzerinde artarak 430 milyon tonun üzerine çıktı. Dış ticaret taşımaları 149 milyon iken 310 milyon tonu yakaladı. Ülkemizin toplam dış ticareti içerisindeki deniz yolunun parasal değer olarak payı da 2016 yılında 2003 yılına göre yüzde 250 civarında arttı. 57 milyar dolardan 198 milyar dolara yükseldi. Limanlarımızda elleçlenen konteyner miktarı 2,5 milyon TEU'dan yaklaşık 9 milyon TEU'ya çıktı. 2003 yılında 9 tane uluslararası düzenli Ro-Ro hattı mevcutken 2016 sonunda bu sayı 19'a yükseldi. Bu Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayısı da 220 binden 450 bin araca çıkmış oldu. Kabotajda elleçlenen yük miktarı 28 milyon ton iken, 53 milyon 300 bin tonu geçti."
'Tersane sayımız 37'den 79'a çıktı'
Faal tersane sayısının ise 37'den 79'a çıktığını vurgulayan Arslan, "Bu tersanelerin kurulu kapasitesi yaklaşık 600 bin tondan 4,5 milyon detveyt tona yükselmiş oldu. 2004 yılında tersanelerde yaklaşık 15 bin kişi istihdam edilirken 2016 sonunda bu rakam 30 bin kişiye ulaştı. İlgili iş kollarını düşünürseniz 90 bin kişinin de böyle istihdam edildiğini varsayarsak 120 bin kişiye direkt istihdam sağlıyoruz." diye konuştu.
Denizcilik sektörünün hak ettiği yere gelmesi için daha çok çalışılması gerektiğinin altını çizen Arslan, sektörün önünün açılması için 15 yılda yapılan ulusal ve uluslararası mevzuat sayısının 351'e ulaştığını sözlerine ekledi.
DENİZ HABER AJANSI