Nil sularının Akdeniz'e döküldüğü fakat tuzlu su ile karışmadığının çıplak gözle görüldüğü Dimyat şehrine bağlı Ras el-Bar beldesi, her ne kadar nehir ile denizin birleştiği yer olsa da Mısırlılar’ın deyimi ve Kuran’ı Kerim’in ifadesine atıfla “iki denizin birleştiği” bölge olarak isimlendiriliyor.
Bol alüvyon taşıyan Nil sularının döküldüğü bölgede oluşan deltanın ucundaki çıkıntıya lisan (dil) deniyor. Buradan Nil sularının Akdeniz’e döküldüğü ancak karışmadığı çok rahat bir şekilde çıplak gözle görülebiliyor.
Mısır’ın diğer bölgelerine oranla çok daha fazla yağmur alan bölgenin mimari yapısı da ona göre şekillendirilmiş. Mısır’ın genelinde binaların çatısı bulunmaz ancak burada bütün binaların çatı ile kaplanmış olması dikkat çekiyor.
Beldenin bağlı bulunduğu 25 kilometre uzaklıktaki Dimyat şehrinde bile binaların üzerinde çatı olmaması Ras el-Bar’ın iklimi hakkında yeterince fikir veriyor.
Mısırlılar Kuran’ı Kerim’de Rahman suresi 19 ve 20’nci ayetlerde geçen, “O, birbirine kavuşmak üzere iki denizi salıverdi. (Ama) aralarında bir engel vardır; birbirlerine karışmazlar." ayetlerinde kastedilen yerin burası olduğunu ve Nil sularının deniz sularına karışmadığını ifade ediyor.
MERACEL BAHREYN
Arap tarihçilerin üstadı olarak bilinen Taki ed-Din El-Makrizi, (M.1364-1442) “ziyaret ettikten sonra burayı Kuran’ı Kerim tabiri olan, “Meracel Bahreyn” olarak isimlendirdi.
Müslümanlar Mısır’ı fethetmeden önce bölgeye “Cize Dimyat” Dimyat yakını veya “Nahiyet Dimyat” Dimyat tarafı deniliyordu.
Mısırlılar Akdeniz’den gelen ticaret gemilerini bu bölgede beklediklerinden zaman içerisinde burası gelişerek yazlık bölge haline geldi.
Kral Fuad ve Kral Faruk zamanlarında ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Mısırlı ünlü şarkıcılar Ümmü Gülsüm ve Muhammed Abdulvahab gibi isimlerin yaz aylarını geçirmek için burayı tercih ettikleri biliniyor.
KULÜBELER ŞEHRİ
1800’lü yılların sonuna doğru Nil üzerinden yelkenlilerle bu bölgeye gelen turistler, kendilerine kamışlardan gölgelikler yapar ve birkaç gün Nil sularının Akdeniz’e döküldüğü bu bölgede kalırlardı. Yerli turistlerin yapmış oldukları kamış gölgelikler “Işşe -çoğulu Işeş” şeklinde isimlendiriliyor.
Kamış gölgelik ve kulübelerin sayısı artınca 1902 yılında Mısır krallığı tarafından şehir planı yapılarak sokaklar ve caddeler oluşturuldu. Şu anda Ras el-Bar’ın lüks villalarına bile hala “Işşe” deniliyor olması kulağa ilginç geliyor.
Başkent Kahire’nin 250 kilometre kuzeyinde yer alan Ras el-Bar’ın, bağlı bulunduğu Dimyat kentine mesafesi sadece 25 kilometre.
KAHİRE’YE “MISIR”, NİL’E “DENİZ” DENİYOR
Mısır’da başkentin dışında yaşayanlar Kahire’ye “Mısır” diyorlar. Her hangi bir şehrin terminaline gittiğinizde şoförlerin “Kahire, Kahire, Kahire” diye değil, “Masr, Masr, Masr (Mısır)” diye bağırdıklarını görürsünüz.
Nil nehrine ise Bahr (Deniz) deniyor. Nitekim Kuran’ı Kerim’de de Nil, Mısırlıların deyimi ile deniz “Yem” olarak ifade edilmiştir. Kasas Suresi 7’nci ayeti şöyledir: “O esnada Musa'nın anasına ‘Onu emzir, kendisine zarar geleceğinden kaygılandığında onu denize (Nil nehrine) bırakıver, hiç korkup kaygılanma, çünkü biz onu tekrar sana vereceğiz ve onu peygamberlerden biri yapacağız’ diye bildirdik.”
Ras el-Bar bölgesi, her ne kadar nehir ile denizin birleştiği yer olsa da Mısırlıların deyimi ve Kuran’ı Kerim’in ifadesine atıfla “iki denizin birleştiği” bölge olarak isimlendiriliyor.
DENİZ HABER AJANSI