• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 1 °C
  • İzmir 9 °C
  • Antalya 21 °C
  • Muğla 8 °C
  • Çanakkale 4 °C

Alev Tunç, Kıyı Emniyeti’ne yüklendi: Herkes kendi işini düzgün yapacak

Alev Tunç, Kıyı Emniyeti’ne yüklendi: Herkes kendi işini düzgün yapacak
İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın (DTO) Eylül Ayı Meclis Toplantısı’nda konuşan İMEAK DTO Meclis Üyesi ve 26 No’lu Brokerlik Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Alev Tunç, Kıyı Emniyeti’ne yönelik sert eleştirilerde bulunarak “Kıyı Emniyeti’nden hiç memnun değiliz. Herkes işini düzgün yapacak” dedi.

İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Meclis Üyesi ve 26 No’lu Brokerlik Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Alev Tunç, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’yle ilgili yaşadıkları sıkıntıları anlatarak sert eleştiriler yöneltti.

Kıyı Emniyeti’nden hiç memnun olmadıklarını dile getiren ve önümüzdeki günlerde dava açmaya hazırlandıklarını dile getiren Tunç, “Gemilere, armatörlere yanlış ve umursamaz davranışları var. Bugüne kadar biz bu işleri idare ettik. Bundan sonra yok. Herkes kendi işini düzgün yapacak” dedi.

“TALİMATLARA AYKIRI HAREKET EDİLİYOR”

HES kodu ile yaşadıklarını anlatan Tunç, “Öncelikle Mavi Marmara ile ilgili bir sıkıntı anlatacağım. HES kodu ve İstanbulkart birleşmesi gerekiyor turnikeden geçerken fakat bizim başımıza şöyle bir şey geldi. HES kodu var, Mavi Kart var, İstanbulkart var. Eşleştirmemiş valide yaş icabı. Neyse o arada da motor kalkacak. Vakit yok. Dedik, nasıl geçeceğiz? Dedi ki, bilet alırsan geçersin. Tamam dedik. 16 TL verdik. Bilet aldık. Geçtik ama HES kodu soran yok. Dolayısıyla bir uygulama ya vardır ya da yoktur. Bunu ben Mavi Marmara’ya dilekçe ile bildirdim. Cevap alamadım. Arkadaşımız Sina Bey’e bildirdim. Özellikle telefonla da aradım. Ondan da bir yanıt alamadım. Sağlık Bakanlığı’nın talimatları var. Buna aykırı hareket ediliyor. Herkes bu sıkıntıyı ya da potansiyel bulaşı yaşıyor. Bunu bir bilgilendireyim dedim. Kendileri düzeltirler diye düşünüyorum. Turyol’un da güzel servisi olmuş Kadıköy İskelesi’nden. Orada yalnız saatler karışıyor, gemiler karışıyor ve çok büyük ilgisizlik oluyor. Hadise de çıkabilir. Bunun da bilgisini vereyim dedim” dedi.

“HERKES KENDİ İŞİNİ DÜZGÜN YAPSIN”

Kıyı Emniyeti ile yaşadıkları sıkıntıları bir bir anlatan Tunç, şunları söyledi:

“İkinci konum, Kıyı Emniyeti. Kıyı Emniyeti’nden hiç memnun değiliz. Kıyı Emniyeti’nin kuruluş amacı ve burada iki faktör var; çevre, kıyılar ve bunlarla ilgili gemiler var. Fakat gemilere, armatörlere yanlış ve umursamaz davranışları var. Bunları özellikle söylemek istiyorum. Bugüne kadar biz bu işleri idare ettik. Bundan sonra yok. Herkes kendi işini düzgün yapacak. Buraya konmuş bir 4 mil kuralı var. Hangi bilimsel temele dayanarak bunu koymuşlar, bunu bir kere bilelim. İkincisi, 10 senedir söylüyorum. Bir tane sensörü yok. Sen akıntıyı nerden biliyorsun? Geçen geminin verdiği sürat beyanından mı? Yoksa kafadan mı? Doğru düzgün uluslararası bir yerdeyiz. İki tane sensör koymuyorlar. Bunlar böyle ezbere yapılacak işler değil.

MAHKEMEYE GİDECEĞİM

Ben başıma gelen olayı da anlatayım. Çanakkale’den girmişiz 4 mil, 4 mil altına düşmüşüz 3.9. Römorkör verelim. İyi tamam, alalım. Aldık. Gittik. Gemi, Nara’yı dönmüş, 6.5 knot’a çıkmış, römorkör halatı bırakmış, ondan sonra bir fatura geldi. Hesap ediyorum, adamın geri dönüş yerine 2 mille falan gitmesi lazım. Sonra itiraz yaptık. İtirazımıza çok uzun zaman sonra cevap geldi. Efendim, Çanakkale’den sonra Mehmetçik’e kadar gelmiş. Eee, Pire’ye kadar gelseydin. Gemi çıkmış, süratı çıkmış, sen geri dön. Yok dönmemiş. Ona da itiraz ettik. Ona da daha cevap alamadım. Belki yazdılar, göndermediler. Bilmiyorum. Fakat tabi bu gelmezse, ha bir de sorduk. Mahkemeye git, dediler. İnşallah, mahkemeye gideceğim. Bunu arkadaşlarla konuşmaya başladığımda, aaa, bir baktım ki, herkesin derdi var. 4-5 tanesi mahkemeye vermiş, kazanmış. Davalık olmayan kimse yok. Arif Bey bu konuda dertli yıllardır. Mecburen biz de tabi, hiç istemememize rağmen böyle bir kurumumuzla mahkemelik olma durumundayız. Bundan sonra da derdi olan varsa, gelsin, saklamasın. Neticede bir kamu kuruluşudur. Gücü kuvveti vardır. Artık biz de başımıza gelenlere razı olacağız. Ne yapacaklar, ne gösterecekler? Cevap da alamıyorsun. Mantıklı bir açıklama da yok. Ne yapacağız, bilmiyorum. Başında sevdiğimiz arkadaşlarımız da var ama onlar da ne hikmetse doğrunun yanında olma gibi bir durumu yok. Bu tür kamu kuruluşları muhatap olduğu vatandaşla bu şekle gelmemeli, gelemez. Memur yazdıysa, amir olarak senin orada işin ne? Sen oturacaksın, bakacaksın! İş doğru mu, yanlış mı? Sen, vatandaşla kamuyu niye karşı karşıya getiriyorsun? Adamın niye hakkını yiyorsun? Rakamlar rakam değil. Bu arada konuştuğumuzun temeli de bu işin prensibidir.

Ayrıca kılavuz kaptan, gemiye geliyorlar, arkadaşlardan dinlediklerimi aktarıyorum, sen alacaksın gemiyi götüreceksin. Senin ne işin var gemide? Kılavuz kaptan alıyorsun sana öncülük etsin diye. Cayrosu bilmem ne olmuş, Boğaz’ın ortasına kadar gelmişin, geri döndürüyorsun. Yok canım ya, ayıp denen bir şey var. Bu mesleği bilmiyorsa bu arkadaşlar, o zaman bu işi yapmayacak. Yapanlar gelecek.

HER ŞEYİ GÖZE ALDIM

Bu konuyu bugüne kadar gündeme getirmedik. Birçok arkadaş da getirmemiş ama gerçekten bu sıkıntılar büyük. Ben her şeyi göze aldım. Bu işle uğraşacağım. Derdi olan gelsin, devam edelim.”

DENİZ HABER AJANSI

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim