• BIST 9724.5
  • Altın 2975.528
  • Dolar 35.0159
  • Euro 36.7713
  • İstanbul 8 °C
  • Ankara 5 °C
  • İzmir 10 °C
  • Antalya 8 °C
  • Muğla 6 °C
  • Çanakkale 6 °C

Ali Deniz Eraydın, İMEAK DTO Meclisi'nde açtı ağzını yumdu gözünü!

Ali Deniz Eraydın, İMEAK DTO Meclisi'nde açtı ağzını yumdu gözünü!
İMEAK Deniz Ticaret Odası Eylül Ayı Olağan Meclis Toplantısı'nda konuşan Ali Deniz Eraydın, seçimlerle ilgili yaptığı açıklama, Meclis toplantısına damgasını vurdu.

Bu zamana kadar 40'ın üzerinde konuşma yaptığını söyleyen Deniz Eraydın, iki aydır sektörel konularda konuşmadığını dile getirdi. Kasım 2017’de yapılacak seçimlere değinen Eraydın, Metin Kalkavan'ın adaylığının ilan edilmesinden beri olan biteni ve konuşulanları tebessümle, heyecanla ve şaşkınlıkla takip ettiğini dile getirdi. 

2.3 milyon tonun üzerinde yakıt satıldı

Deniz Eraydın, '2013’te limanlarımızda yılda 1.4 milyon ton yakıt satılıyormuş. 2017’ye geldiğimizde yılda 2.3 milyon tonun üzerine çıkmışız. Boğazlarımızdan geçen gemi sayısı yüzde 10 düşmüş. Sattığımız yakıt miktarını yüzde 50’den fazla artırmışız. Bu artış ihracat rakamlarımıza, istihdam rakamlarımıza olumlu yansımıştır. Devletimiz DTO yönetimine ve ilişkin birimlere değişik ortamlarda bu konuda teşekkürlerini sunmuştur. Biz bütün bunları yaparken hatırlarsanız bu mecliste meslektaşımız defalarca kara propagandayla sabote etmeye kalktı. Son seferde ayağına dolaştı. Türkiye’nin zor döneminde yabancılara İstanbul’da yapılan konferans hakkında yalan yanlış bilgiler gönderdi. Kendisini bu kürsüden ifşa ettik. Bu basına düştü. Önce inkar etti sonra kabul etmek zorunda kaldı, rezil oldu. Biz her şeye rağmen yüksek katılımla çok başarılı bir uluslararası 'Bunker Konferansı' gerçekleştirdik.'

'Bu sektör hakaret kabul eder'

Eraydın, 'Geçenlerde baktım bu arkadaş Hepimizin Odası Hareketi'nden bizim sektörü temsil etmek için adaylığa soyunmuş, rakip olmuş. Şimdi son söyleyeceğimi ilk söyleyeyim, Allah hepinize böyle rakip versin. Yani sektörünü ve ülkesini sabote etmiş birine, sabote ettiği sektörü temsil etmesi için önerirseniz bu sektör sizin bu hareketinizi hakaret kabul eder ve size der ki adam bulamadınız mı? Önerdiğiniz şahsın aslında sizi temsil ettiğini hatırlatmak isterim. Şimdi Recep Bey ile Salih Bey’i anladım da Şadan Hanım ile Tamer Bey bunu nasıl kabullendi ben şaşırdım doğrusu.' ifadelerini kullandı.

'Salih Bey KOSDER gömleğini çıkarttı Değişim Grubu gömleğini giydi'

Sektörü ve ülkeyi tehdit ettiğini söyleyen bir duruma değinen Eraydın, '2013 seçiminden sonra KOSDER kuruldu, başkanlarımız da burada. Ben şahsen iyi çalışmaların yapıldığı faydalı bir platform olduğunu düşünüyorum, ben de üyesiyim, çalışmaları yakından takip ediyorum. Sadi Zeki Çakır Bey de yakın zamana kadar Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptı. Metin Kalkavan başkanımızın DTO başkanlığı için adaylığını ilan ettiği gün hatırlarsınız meclis başkanımız Cengiz Kaptanoğlu KOSDER’de potansiyel gördüğünden bahsetti. Salih Bey’i de öne çıkartarak KOSDER’e iftara gitti. Orada bizleri tebessüm ettiren kendine özgü tarzıyla samimi bir üyelik girişiminde bulundu. Bir nevi seçim maratonuna KOSDER’den başlandı. Bir ay sonra Cengiz Bey’in ortak akıl çağrısına olumlu yanıt veren Salih Bey, 13 Temmuz’da kalktı KOSTER Yönetim Kurulu Başkanlığı’ndan istifa etti. Salih Bey KOSDER gömleğini çıkarttı Değişim Grubu gömleğini giydi. Şimdi Değişim Grubu lideri olarak DTO seçim maratonuna katılacaklarını ilan ettiler. Şimdi Cengiz Bey’den tepki bekledim gelmedi. Salih Bey’den düzeltme bekledim, gelmedi. Tamer Bey, Salih Bey ile beraberliğini duyurduktan sonra açıklama bekledim gelmedi.

'Hiçbir Değişim Grubu üyesi FETÖ’cü değildir diyebilir misiniz?'

'Bu 'Değişim Grubu' Mayıs 2013 seçimlerinde mevcut yönetime rakip olan Değişim Grubu değil mi? FETÖ’nün DTO’yu ele geçirmek üzere kullandığı platform değil mi? Bu platform üzerinden meclise giren üyelerin bir kısmı yurt dışına kaçmadı mı? Bakın altını çizerek söylüyorum bu benim şahsi fikrim. Her Değişim Grubu üyesi FETÖ’cü değildir. Her yurt dışına kaçan Değişim Grubu üyesi de bunlardandır demek yanlış olur. Peki! Hiçbir Değişim Grubu üyesi FETÖ’cü değildir diyebilir misiniz? Diyemezsiniz. Yurt dışına kaçmayan her Değişim Grubu üyesi bunlardan değildir diyebilir misiniz? Diyemezsiniz. Neden? Çünkü soruşturmalar tamamlanmadı. Çünkü içeridekilerin dış bağlantıları hala açıklığa kavuşmadı. Çünkü her gün yeni bağlantılar tespit ediliyor ve yapılan tespite göre dışarıdakilerin sayısı içeridekilerden fazla. Bu adamların yaptığı en iyi şey kendilerini sinsice gizlemek, kritik pozisyonlara sızmak, kamufle olmak ve talimat beklemek. Rus Büyükelçi suikasti bunun en iyi örneğidir.'

Eraydın sözlerine şunları ekledi: 'Siz ülkemizin tuzak, kumpas ve saldırılarla mücadele ettiği, bölücülerin tam tespit edilemediği böyle bir ortamda Mayıs 2013’te FETÖ’cülerin DTO’yu ele geçirmek için kullandığı Değişim Platformunu aktif hale getiriyorsunuz. Lideri olarak Kasım 2017 seçimlerine sokuyorsunuz. Hadi böyle bir gaflette bulundunuz. En azından kalkıp “Değişim Grubu”nun nasıl bir değişim geçirerek böyle bir olaya cüret ettiğinizi anlatmanız gerekir. Biz şunlarla bu platformu kurduk, bunlar bunlar FETÖ şüphelisi çıktı, şunlar şunlar yurt dışına kaçtı. Hiçbirini demediniz.'

Deniz Eraydın'ın konuşması sırasında Cengiz Kaptanoğlu araya girerek Eraydın'ın konuşmasını kesmek istedi. Deniz Eraydın konuşmasına, Faruk Ürkmez'in cengiz Kaptanoğlu'na itirazından sonra devam etti.

'Bu bir gaflettir'

'Bakın Cumhurbaşkanımız çıktı ben bunları bu ülkenin DNA’larından temizleyeceğim diyerek ortaya bir irade koydu ve devletimiz canla başla temizlikle uğraşıyor. Siz böyle bir ortamda kalktınız 5 yıl önce içinde gizli acendalar bulundurarak kurulmuş bir platformu aktive ederek bu kürsüden dediniz ki: “Duruşumuzu bozmadan 5 yıl sonra aynı şeyleri söylüyoruz.” Değişim Grubu kendini değiştirmeden, DTO yönetimini değiştirmeye cüret etmiştir. Kimlere ne mesaj verilmektedir? Bu bir gaflettir. Siz 15 Temmuz’u tam olarak anlayamamışsınız. 15 Temmuz, Değişim Grubu’nun FETÖ’cülerle beraber kurulduğunu ve bunları barındırdığını ortaya çıkardı. Mayıs 2013 seçimini kazanan mevcut yönetim 15 Temmuz sınavın geçti, takdir aldı. Siz sınıfta kaldınız. Şimdi hiç çalışmadan torpille sınıf atlamaya çalışıyorsunuz.'

'Değişmesi gereken DTO yönetimi değil, Değişim Grubu'dur'

Deniz Eraydın değişmesi gerekenin DTO yönetiminin değil “Değişim Grubu"nun olduğunu belirtti. Eraydın birkaç soruyla konuşmasına devam etti: '15 Temmuz hain darbe girişimi başarılı olsa idi DTO başkanı kim olurdu? Bu çok kolay oldu. Başka soru sorayım. 15 Temmuz hain darbe girişimi başarılı olsaydı Başkanımız Metin Kalkavan nerede olurdu? Mecliste oturmaya devam eder miydi? Bu da kolay oldu başka soru sorayım. 9 Mayıs 2013 seçimlerini Değişim Grubu kazanmış olsaydı ne olurdu? Herhalde 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra meclis üyelerinin bir kısmı hapiste, bir kısmı da yurt dışında olurdu. Adımız FETÖ’cü sektöre çıkardı. Yeniden seçim yapılırdı, bizler bırakın sektörel faaliyet yapmayı, şu sıralar hala odanın personel alt yapısını toparlamaya çalışıyor olurduk. Bu bağlamda mevcut yönetimin Türk denizcilik sektörüne ve ülkemize yaptığı ilk ve en önemli hizmet Mayıs 2013 seçimlerini kazanmaktır diyebiliriz. Değişmemekte ısrar eden “Değişim Grubu” ve oy için bunlarla iş birliğine tenezzül eden paydaşları da Kasım 2017 seçimlerini de şimdiden kaybetmiştir demek yanlış olmaz.'

'15 Temmuz’dan sonra mevcut yönetim sayesinde DTO faaliyetlerine normal seyrinde devam edebilmiştir. Yani Roma’da işer yolunda. Roma’da işler yolunda olunca Brütüsler çok olur. Kimse bilmez ki işleri yoluna koyan Sezar’ın kurduğu hassas dengelerdir. Amma! Brütüsler amacına ulaşınca yeni Sezar bulmak zor olur. Bu olmayacak. Hepimizin Odası Hareket, Değişim Grubu” ile yaptığı iş birliğinin kimlere umut olduğunu çok iyi değerlendirmelidir.'

'Oda değerini artıranların olmalı'

'“Hepimizin Odası” söylemi kulağa hoş gelebilir. Ama bu Oda herkesin olmamalıdır. Bu Oda değerini bilenlerin ve değerini artıranların olmalıdır. Makam fırsatçılarının olmamalıdır. İsmi yüzünden sırasının geldiğini düşünenlerin değil, ismine layık çalışmalar yapıp denizcilik sektörümüze ve ülkemize değer katanların olmalıdır. FETÖ şüphelilerine umut olmuş cüretkarlarla poz verenlerin hiç olmamalıdır.'

Değişim Grubu ve paydaşları dünün yanlışlarıdır diyen Eraydın, 'Bütün bunlara rağmen kendini bu Odanın ve ülkenin sahibi olduğunu sananlar bilmelidirler ki, bu Oda bizim gibi Atatürkçü, Cumhurbaşkanının iradesini benimsemiş, devletine yakın, sektörü için çalışan, zamanını vakfetmiş üyelere sahiptir.' diyerek bugün yanlış yapılan işlerin yarın büyük bir kayıp olarak döneceğini söyledi. Eraydın, Metin Kalkavan'ın sektörün bir kazanımı sıfatında olduğunu vurguladı. 

DENİZ HABER AJANSI

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
ÇOK OKUNANLAR
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 Deniz Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0544 880 87 87 | Haber Scripti: CM Bilişim