"Ceneviz Ticaret Yolu'nda Akdeniz'den Karadeniz'e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri" adıyla UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Amasra ve Akçakoca kalelerinin de aralarında 7 yapı, yıllara meydan okuyor.
11. ve 15. yüzyıllar arasında ticaret kolonileri kuran Cenevizlilerin ticaret yolunda bulunan "İstanbul'daki Galata Kulesi ve Yoros Kalesi, İzmir'deki Foça ve Çandarlı kaleleri, Bartın Amasra, Düzce Akçakoca ve Sinop kaleleri" 2013'te UNESCO Geçici Miras Listesi'ne "Ceneviz Ticaret Yolu'nda Akdeniz'den Karadeniz'e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri" adıyla kaydedilerek insanlık tarihi için tescillendi.
UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne 2013'te eklenen Amasra Kalesi ve çevresinde başlatılan çalışmalar sürüyor. Oluşturulan komisyon, tarihi kalenin UNESCO Dünya Miras Komitesince belirlenen kriterlerden bir veya birkaçını karşılamasının yanında otantiklik, bütünlük ve iyi korunmuşluk gibi diğer koşulların da sağlanmasına yönelik çalışmalar yürütüyor.
Tarihi kalenin yapılan çalışmaların tamamlanmasıyla her yıl binlerce turisti ağırlayan ilçenin turizmine de katkı sağlaması bekleniyor.
Karadeniz ticaret yolunu kullanan gemilerin güvenliğinin sağlanması ve denetimi amacıyla 1226 yılında Cenevizliler tarafından inşa edilen Akçakoca Kalesi de UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne girmesinin ardından Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca arkeolojik doğal sit alanı ilan edildi.
Doğu Roma döneminden günümüze kadar gelebilen tarihi kalede, Kültür ve Turizm Bakanlığınca yaz aylarında başlatılan restorasyon çalışmalarının yüzde 50'lik kısmı tamamlandı.
Batı Karadeniz'de denize sıfır konumuyla tarihi misyonunun izlerini taşıyan kalenin sınırları içerisinde, Avrupa Çevre Eğitim Vakfınca Karadeniz sahillerine verilen mavi bayraklı plaj da bulunuyor.
İki yıldır çalışmaları devam eden 8 asırlık kalenin, yenilenen yüzüyle sahil kenti Akçakoca'daki turizm canlılığına ivme kazandırması bekleniyor.
"Cenevizliler, kaleleri, önemli bir ticaret merkezi haline getiriyor"
Bartın Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Fatma Bağdatlı Çam, Ceneviz'in, Kuzey İtalya'da kurulmuş, özellikle Orta Çağ süresince Akdeniz'den Karadeniz'e uzanan kıyı boyunca ticaret yollarına da hakim önemli devletlerden biri olduğunu söyledi.
Ceneviz'in, 1. Haçlı Seferi ile doğuya yaptığı seferlerde ilk kolonisini kurduğunu ve bu noktadan itibaren Venedik'le Akdeniz'deki ticaret yarışına ortak olarak ticarette söz sahibi olma yolunda hızla ilerlediğini anlatan Çam, Ceneviz'in 12. yüzyıla gelindiğinde özellikle Akdeniz'deki ticaretin bugünkü İstanbul aracılığıyla Karadeniz'e ulaşması, doğudan alınan malların batıya ulaştırılması ya da Karadeniz'deki malların batıya ulaştırılması açısından önemli bir ticaret rolünü üstlendiğini bildirdi.
Ceneviz'in, 11. ve 15. yüzyılda da Akdeniz, Adriyatik ve Karadeniz'de var olan tüm ticaret limanlarını kontrolünde bulundurduğu için o dönem için önemli bir konuma geldiğini dile getiren Çam, Galata merkezli kurulan koloninin ise bir başkentlik görevi yapmaya başladığını aktardı.
Çam, "Özellikle 14. yüzyılda Cenevizliler Karadeniz'deki etkinliğini arttırdı. Düzce'deki Akçakoca Kalesi, Amasra Kalesi ve Sinop Kalesi'ni önemli ticaret merkezi haline getirdi. Batı Anadolu'da ise Foça bulunuyordu." ifadelerini kullandı.
Tarihi kalelerin önemine değinen Çam, "Amasra arkaik dönemden, koloni olarak kurulduğu dönemlerden Bizans dönemine kadar varlığını sürdürmüş önemli bir ticaret merkezidir." dedi.
Fatma Bağdatlı Çam, söz konusu Ceneviz kalelerinin, UNESCO Dünya Mirası'na aday olmalarının ülkenin kültür mirasının korunması, geçmişten bugüne kültürel varlıkların birbirini devam eden kültürler tarafından kullanılmaya devam etmesinin kanıtı olması, sahip çıkılması ve özellikle de insanlık mirası olması açısından ayrı önem taşıdığına dikkati çekti.
DENİZ HABER AJANSI