Antalya kıyılarında 1500 ile 2700 yaş aralığında 27 gemi batığı bulundu. Tarihi anlamda önemli olan bir bulgu olan batıklardaki yüklerin çoğu kıyıdan 2-3 kilometre açıkta 30 ile 60 metre derinlikte bulundu. Batıklara ait yüklerin ise amforalarda taşınan şarap, zeytinyağı, balık sosu, kurutulmuş balık ile külçe cam, tabak, tuğla ve kiremit olduğu belirlendi.
Akdeniz Üniversitesi Kültür Varlıkları Koruma ve Onarım Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hakan Öniz ve ekibi, arkeolojik sualtı tespit çalışmalarında, antik çağlardan bu yana deniz ticaretinin en önemli merkezlerinden biri olan Antalya kıyılarında 27 gemi batığı buldu. 40 gün süren çalışmalarda bulunan 1500 ila 2700 yıllık batıkların bugüne kadar bilimsel tespitlerinin yapılmadığı belirtildi. Batıkların, Afrika'dan Batı Akdeniz, Karadeniz ve Hint Okyanusu'na deniz ticaretini gösteren önemli kanıtlar olduğu vurgulandı. Batıklardaki ana yüklerin amforalar içinde zeytinyağı, şarap, balık sosu, kurutulmuş balık ve et, kiremit, tuğla, tabak ve külçe cam olduğu belirlendi.
'9 BATIKLA İLGİLİ FİKRİMİZ VAR'
27 yeni batıkla ilgili bilgi veren Doç. Dr. Hakan Öniz, büyük olasılıkla fırtınaya yakalanarak batan gemilerin, yüklerini nereden alıp nereye gittiğiyle ilgili çalışmaların bir yıl boyunca devam edeceğini kaydetti. Doç. Dr. Öniz, 'Kesin olarak söyleyebileceğimiz şu ki, batıklardan bazılarının yükü olan zeytinyağı ve şarap, Kilikya olarak adlandırdığımız Doğu Antalya, Mersin ve Batı Adana kıyılarında üretilmiş. Antik çağda şarap ve zeytinyağı amfora adını verdiğimiz çift kulplu toprak testilerle taşınıyordu. Batıklarda gördüğümüz amforaların Kilikya Bölgesi'nde üretilen zeytinyağı ve şarabı taşıdığını belirledik. Yükü Kilikya Bölgesi'ne ait zeytinyağı ve şarap olan 9 batık var diye konuştu.
'BU YIL ARAŞTIRMALARIMIZI DAHA DERİNLERDE YAPTIK'
Batıklar arasında zeytinyağı ve şarap dışında kurutulmuş et ve balık, kiremit, tuğla, tabak ve külçe cam yüklü olanların da bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. Öniz, günümüze kadar sağlam olarak gelebilmiş olanların Akdeniz'in 40 ile 60 metre derinliğinde belirlendiğini kaydetti ve şunları söyledi 'Bu yıl sualtı çalışmalarımızda araştırma gemimizdeki oksijen dekompresyonu imkanı ve sualtı robotlarımızla daha derinlere yöneldik. Yan taramalı sonar, multibeam sonar, sub bottom profiler ve magnetometre gibi ileri araştırma teknolojilerinin kullanıldığı tespit çalışmalarımızı daha derinlikle yapabildik. Bu sayede daha derinlerde olduğu için bütünlüğü bozulmamış batıklar belirledik. Bunların bir kısmı Antalya kıyılarından 2-3 kilometre açıkta, bir kısmı ise kıyıya daha yakın bölgelerde.
ESERLERDEN BAZILARI İKİ MÜZEYE TESLİM EDİLDİ
Doç. Dr. Öniz, çalışmalarının tespit çalışması niteliğinde olduğunu belirterek, 'Önemli olan yani risk taşıyan kalıntıların bazılarını Antalya'nın Demre ilçesinde bulunan Likya Uygarlıkları Müzesi ile Antalya Müzesi'ne teslim ettik dedi.
2500 ile 1500 yaş aralığındaki batıklarla ilgili çalışmaların 2019 yılındaki bölümünü tamamladıklarını ifade eden Doç. Dr. Öniz, 'Çalışmalarımız önümüzdeki yıl da devam edecek dedi. Gelecekte bu batıklarda yapılabilecek kazı çalışmaları sonucu günışığına çıkarılacak eserlerin Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde kurulacak Kültür Varlıkları Koruma ve Onarım Laboratuarı'nda koruma işlemlerine tabi tutulacağını aktaran Doç. Dr. Öniz, batıklardan çıkarılacak eserlerin ise Antalya'nın Kemer ilçesinde kurulmakta olan Akdeniz Sualtı Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmesinin planlandığını kaydetti.
DENİZ HABER AJANSI