Antalya'da bölgesel yayın yerel bir televizyon kanalının ana haber spikeri Hazal Bozkurt (30), mimar arkadaşı Bircan Birincioğlu ve Sibel Bülbül ile 7 Ekim Cuma günü, hafta sonu tatilini geçirmek için Antalya'nın Kumluca ilçesine bağlı Adrasan Mahallesi'ne gitti.
Kara ulaşımı olmayan Porto Ceneviz Koyu'nda kamp yapmaya karar veren Bozkurt ve arkadaşları, fiber motorlu tekne ile denize açılıp bölgeye ulaştı.
Bozkurt ve arkadaşları, adada yaşayan Emrah Yıldız ve Celalettin Korkmaz ile buluştu.
Hafta sonu tatili sonrası koydan ayrılmalarının ardından fırtınaya yakalanıp tekneleri alabora olan Bozkurt ve arkadaşları, yardıma gelen tur teknesi çalışanları tarafından mahsur kaldıkları kayalıklardan kurtarıldı.
ÇADIRLAR UÇTU
Koya gelmeden önce Meteoroloji’nin yağmur uyarısını bildiklerini anlatan Bozkurt, “Cumartesi gününü geçirdik, gece fırtına koptu. Çadırlar uçtu ve eşyalarımız ıslandı, bir şekilde atlattık. Pazar günü ateş başında eşyalarımızı kuruttuk. 2 günlük erzakla gitmiştik. Bizim getirdiğimiz erzak da adada yaşayan arkadaşlarımızın erzakı da tükendi.” dedi.
FIRTINA YÜZÜNDEN UYUYAMADILAR
Pazar gecesini yine yağmur altında geçirdiklerini anlatan Bozkurt, şiddetli fırtına ve yağmur yüzünden uyuyamadıklarını söyledi.
Denizin dalgalı olması yüzünden 10 Ekim sabahı yola çıkamadıklarını anlatan Hazal Bozkurt, erzak ve sularının tükendiğini, havanın da sakinlemesiyle yola çıkmaya karar verdiklerini kaydetti.
“HERKES DENİZE DÜŞTÜ”
Yaşadıklarını DHA’ya anlatan Hazal Bozkurt, şunları söyledi:
“Pazartesi günü saat 17.00 sıralarında motorlu fiber tekneye 5 kişi binip, denize açıldık. Dalga boyu 40-50 santimi buluyordu. Eşyalarımız ile 5 kişi teknede ağırdık. Koydan 1 kilometre kadar açığa çıktık ki hava tekrar bozdu. Dalgalar 1 metre 40 santimi buldu ve tekne su almaya başladı. Suyu boşaltmaya çalıştık. Emrah; 'batıyoruz' dedi ve tekne denize gömüldü. Herkes denize düştü. Tekneyi çeviremedik.
“40 DAKİKADA YÜZÜP ÇIKABİLDİK”
En yakın kayalıklara yüzmeye karar verdik. 3 kişi deniz yatağına tutunup hiç durmadan yüzmeye başladık. Dalgalar da bizi karaya itti, 40 dakikada yüzüp çıkabildik. Denizdeki 2 arkadaşımıza el sallayıp, 'iyiyiz' dedik. Bircan'ın telefonunun çalışması mucizeydi. O telefonla 112'yi aradık, Sahil Güvenlik Komutanlığı'na ulaştık. Bize bölgeye en yakın tur teknesini gönderdiler. Yarım saatte bize ulaştılar. Önce açık denizde kalan arkadaşımızı kurtardılar.”
'DENİZ SUYUYLA MAKARNA PİŞİRDİK'
Bozkurt, Ceneviz Koyu'nda suları bitince, yiyecekleri son makarnayı deniz suyu ile pişirdiklerini anlattı.
Ceneviz Koyu kayalıklarına çıktıklarında derin bir 'oh' çektiğini söyleyen Bozkurt, “Hem koyda hem denizde ölüm ile burun buruna geldikten sonra çıktığımız kayalıklarda herkes birbirini sakinleştirdi. Ölümle burun burunaydık ve sorunu küçümsedik. Eşyalarımız alabora olan tekneden denize düştü, Bircan'ın telefonunu düşürmemesi ve çalışması bir mucizeydi. Bizi kurtarmaya gelen tekneye yüzerek gidip çıktığımda dizlerim tutmuyordu.” dedi.
'İYİ YÜZÜCÜ OLMAMIZ BİZİ KURTARDI'
Yaz aylarında aynı ekip ile Ceneviz Koyu'nda kamp yaptıklarını dile getiren Hazal Bozkurt, denizdeki dalga boyunu hesap edemediklerini söyledi.
Meslekte 12 yılı geride bıraktığını, ilk kez ölüm tehlikesi yaşadığını anlatan Bozkurt, “Bu tarz haberleri çok sunmuştum ama o çaresizliğin tarifi yok. Kayalıklara sağ salim yüzerek ulaşmaya kilitlendim, sonrasını hiç düşünmedim. Çaresizliği tarif etmem mümkün değil. Bizi iyi yüzücü olmamız ve paniklemememiz kurtardı.” ifadelerini kullandı.
DENİZ HABER AJANSI