İBB Kanal İstanbul Projesi Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı rapor İBB Meclisi’ne sunuldu. Dikkat çekici ifadelerin yer aldığı raporda, “Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı’ndaki gemi trafiğini rahatlatıp Boğazın tarihini, kültürel ve çevresel mirasını koruyacak olması adına Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir su yolu olacaktır. Bu bölge İstanbul genelinde deprem odaklı kentsel dönüşüm için ciddi bir rezerv yapı alanı olacaktır” denildi.
İBB Kanal İstanbul Projesi Araştırma Komisyonu Raporu tamamlanarak İBB Meclisi'ne sunuldu. Raporda Kanal İstanbul Projesi’nin ne olduğu, tarihi, çevre ile ilişkisi, maliyeti ve beklenen faydaları, olası riskler gibi birçok konuda bilgi verildi. Raporda İstanbul Boğazı’na dair istatistik veriler de paylaşıldı. İstanbul Boğazı Gemi Geçiş istatistiklerine yer verilen raporda, 2017 yılında 42 bin 978, 2018 yılında 41 bin 103, 2019 yılında 41 bin 112 geminin geçtiği bilgilerine yer verildi.
1996-2016 yılları arasında taşınan tehlikeli yük miktarında yüzde 136,61 artış yaşandığına dikkat çekildi. Kanal İstanbul’un şehrin yoğunluğunu dağıtacağı, savunma açısından kritik öneme sahip olduğu, İstanbul’u tanker tehdidinden kurtaracağı, İstanbul’a yaşam alanı sağlanacağı belirtilirken olası risk faktörleri hakkında da bilgi verildi. 10 bin kişinin istihdam edilmesini sağlayacak projenin maliyetinin 75 milyar TL olarak öngörüldüğü belirtildi.
“İstanbul Boğazı’ndaki gemi trafiğini rahatlatan yapay bir suyolu olacak”
Komisyon görüş ve sonuçlarının yer aldığı bölümde ise, “Kanal İstanbul Karadeniz ile Akdeniz arasında alternatifsiz bir geçit olan İstanbul Boğazı’ndaki gemi trafiğini rahatlatıp Boğazın tarihini, kültürel ve çevresel mirasını koruyacak olması adına Karadeniz ile Marmara Denizi arasında yapay bir su yolu olacaktır. Bu bölge İstanbul genelinde deprem odaklı kentsel dönüşüm için ciddi bir rezerv yapı alanı olacaktır. Kanal İstanbul’un yapılma amacı öncelikli olarak İstanbul’un ve İstanbul Boğazı’nın güvenliğini sağlamaktır. Kanal İstanbul Projesi, kanalın derinliğinin 20.75 metre olması açısından depreme herhangi bir etkisinin olmayacağı ÇED raporunda ve görüşlerini aldığımız hocalarımız tarafından verilen raporlarda da net olarak belirtilmiştir” ifadelerine yer verildi.
DENİZ HABER AJANSI