Denizlerde av yasağının başlayacağı 15 Nisan'ı beklemeden teknelerini kıyıya bağlayan balıkçılar, sezondan umduğunu bulamamaktan yakındı. Özellikle avlanan hamsi miktarının az olmasından olumsuz etkilenen Marmaralı balıkçılar, gördükleri yoğun hamsi yavruları dolayısıyla umudunu gelecek sezona taşıdı.
Balıkesir Deniz Ürünleri Avcıları Üretici Birliği Başkanı Nihat Işık, büyük umutlarla denizlerde 1 Eylül'de başladıkları av sezonunu iyi geçirmediklerini söyledi. Birçok balıkçının, av sezonunun sona ereceği 15 Nisan'ı beklemeden teknesini günler öncesinden kıyıya bağladığını ifade eden Işık, özellikle hamside sezonun kötü geçtiğini anlattı.
Su Ürünleri Bandırma Balık Hali'ne gelen hamsinin yaklaşık 30 bin kasa azaldığını vurgulayan Işık, şöyle konuştu; "Eylül 2017'den bugüne kadar hale 33 bin kasa hamsi gelmiş. Geçtiğimiz sezon ise 65 bin kasa hamsi işlem görmüş. Sardalya ve istavritte artış var. Lüferde ve palamutta beklediğimizi bulamadık. Uskumruda bir sürpriz yaşandı.10 bin kasa uskumru işlem gördü halimizde ve civar illere de gitti. Marmara Denizi'nde gördüğümüz işaretler, yavru hamsiler bizi umutlandırdı. 1 Eylül'de açılacak yeni sezonda eylül, ekim ve kasım aylarında Marmara'da hamsi bolluğu yaşayacağız."
Kestanelik Mahallesi'nin balıkçılarından Mümin Sözen de 1 Eylül 2017'de başlayan av sezonunun verimli geçmediğine işaret ederek, "Balık kıttı ama balıklar para yaptı. Sezon boyunca Karadeniz, Ege ve Marmara'da hamsi çok azdı. Çok uzaklara kadar giderek balığın önünü mü kestik bilmem? Limana erken yanaştık. Dilerim önümüzdeki av sezonu daha verimli geçer." dedi.
Balıkçı İzzet Öner ise denizlerde kontrollü avcılığa geçilmesi gerektiğini belirterek, "Balığın çoğalması için bu şart. Hamsi yavrusunun yoğun şekilde bulunması, 1 Eylül'de başlayacak yeni sezon için hamsi açısından umut verici." ifadesini kullandı.
Yalova Merkez İlçe Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Erdal Tokalak da sezonun balıkçılar için tatmin edici geçmediğini söyledi.
Hamsi ve lüferde teknelerin eskisi gibi dolmadığını belirten Tokalak, "Genel olarak kıtlık yaşadık balıkta. Bazı kısa dönemlerde bol tuttuğumuz zamanlar oldu tabii ama o da 3-5 gün. Balıkçılar ekonomik anlamda da etkilendi. Denize çıkıyor, tutuyor 2 kasa, 3 kasa, 5 kasa balık, masrafı karşılamıyor. Denize çıkıyor, 14-15 saat denizde duruyor. Denize 5-10 kişi açılıyorlar 4 kasa balığın her tarafını para olarak bölüşsen ne geçer eline?" diye konuştu.
Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri Merkez Birliği ve Çanakkale Merkez 1 No'lu Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Mehmet Özkurnaz ise geride bırakacakları sezonun balıkçılar için en kötü sezonlardan biri olduğunu söyledi.
Gırgır ve trol avcılığının, balıkçılığın sonunu getireceğini ileri süren Özkurnaz, şunları kaydetti:
"Olta balıkçılığı yapan, kıyı balıkçılığı yapan birçok balıkçımız da balık avlayamadıkları için denizlerde balığın bittiğini ifade ediyor. Gırgırlar, çok derin sularda trol tekneleri de dipten balık çekiyor. Bu teknelerin her ne kadar 1 Eylül'de balık mevsimi açılacaksa da özellikle kış aylarında denize çıkmalarının yasaklanması gerekir. Bugün bakıyoruz balık sektöründe küçük balıkta avcılık yoğun olarak trol tekneleriyle oluyor. Gırgırlarla da yavru balıkların yakalandıklarını görüyoruz. Bizler bu anlamda balıkçılığın normal bir düzene girmesini arzuluyoruz. Bu balıkçılık bu şekilde giderse gelecekte, bizden sonraki jenerasyona da denizlerimizde balık kalmayacağı çok net bir şekilde görülmekte ve izlenmektedir."
DENİZ HABER AJANSI