137 gün süren balık av yasağı 1 Eylül’de sona erecek. Ağlarını yenileyip, teknelerinin bakımını tamamlayan balıkçılar, ‘Vira Bismillah’ demeye hazır. Geçen yıl bekledikleri verimi alamayan balıkçıların yeni sezondaki umudu, palamut. 20 bin balıkçı teknesi önümüzdeki günlerde denize açılmayı beklerken, Türkiye’nin en büyük balıkçı köyü Rumeli Feneri’ndeki deniz emekçileri de hazırlıklarını tamamladı.
10 metreden 47 metreye kadar çeşitli boylarda 350’den fazla balıkçı teknesinin bağlı olduğu Rumeli Feneri Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Şekip Yalçın, geçtiğimiz yıldan daha bereketli bir av sezonu geçireceklerini belirtti.
Yalçın, “Palamut şimdiden kendini gösterdi. Hem olta avcısı arkadaşlarımızdan hem de Beykoz dalyancısı Mustafa Kılınç’tan aldığımız bilgiler palamudun bizi mutlu edeceğini gösteriyor. Liman çevresinde bile çinekop gördük. İnşallah, çinekop da olacak ama palamut av sezonunun ilk dönemlerinde ağlarımıza dolacak umudundayız. Yaz çok sıcak geçtiği için hamsi büyüyemedi. Ayrıca palamut hamsi ile beslenir. Bu yüzden hamsinin çok olacağını düşünmüyoruz. İstavritin de az olacağını tahmin ediyoruz. Geçen sezon kötüydü, bu sezon çok umutlu ve hazırlıklıyız. Tayfa sayımızı bile artırdık. Deniz kirliliği bizi üzüyor. Ağlarımıza plastik atıklar doluyor, balığın az olmasının en büyük nedeni deniz kirliliği. Herkes denizi balıkçı kadar temiz tutarsa avımızın bereketi artar” dedi.
Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Türkiye’nin en büyük balıkçı köyü Rumeli Feneri’ni ziyaret ederek hazırlıkları gözlemledi. Genç, “İlçemizin bu kültürel zenginliğinin değerini biliyoruz. Ağlarını ve teknelerini onaran balıkçılar 1 Eylül’de denize açılırken, biz de onların bereketle dönmelerini isteyeceğiz. Balıkçıların sorunlarından birisi de kendi avladıkları balığı kendilerinin satamaması. Tüketiciye direk ulaşamadıkları için çok emek sarf etmelerine rağmen hak ettikleri parayı kazanamıyorlar” dedi.
Türkiye Denizcilik Vakfı (TÜDAV) Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Öztürk şunları söyledi: “Verimli balıkçılık için denizlerimizin temiz kalması şart. Balıkta kalite, denizin kalitesiyle ilgilidir. Denizlerin korunmasında ortak bilinç oluşturmak ve çaba göstermek herkesin görevi. Marmara Denizi’nde yasak olmasına rağmen yapılan trol avcılığının önlenmesi gerekli. Sahil Güvenlik Komutanlığı ve deniz polisine büyük görev düşüyor. Av yasaklarına uyulmalı.”
Kaynak: Gökhan KARAKAŞ / Milliyet