Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki şirketlerden Denizkızı Turizm A.Ş. tarafından işletilen Kızkalesi sahilinde cankurtaranlık yapan Ahmet Selim Kurt, boğulma tehlikelerine karşı vatandaşlara uyarılarda bulundu.
Cankurtaran Kurt, Kızkalesi’nde yapılan uyarılar ve alınan tedbirler çerçevesinde çok fazla boğulma tehlikesi olmadığını belirterek "Daha çok, su yutarak, güneş çarpmaları ve tansiyon düşmeleri veya hastalıklara bağlı olaylar oluyor. Günde en fazla bir veya iki kere böyle olaylarla karşılaşıyoruz. Biz de müdahalemizi yapıyoruz. Boğulma tehlikelerinde cankurtaranın önce emin olması lazım. Çünkü eğer emin olmadığı bir şeyle karşılaşırsa başka bir vatandaş boğulduğunda ona müdahale edemeyebilir. Kendi alanında ise öncelikle olaydan emin olması gerekiyor. Emin olduktan sonra da suya girmesi gerekiyor ve ilk müdahaleyi suda ikinci müdahaleyi de sahilde yapması gerekir" dedi.
Boğulma durumunu oluşturan nedenlere değinen Kurt, şunları söyledi:
"Kişilerin yanına aldığı ekipmanlara, can simidine, kolluğa çok fazla güvenmesidir. 2'ncisi ise güneşte çok fazla durması sonucu güneş çarpması yaşanması sonucu olmasıdır. 3’ncüsü panik atak olan bir insanın boyundan fazla bir yere girdiğinde panik halinde boğulmasıdır. Dördüncüsü de denizin girdaplarından veya dalga boylarından doğan boğulmadır. Bu nedenle cankurtaran olmayan sahillerde vatandaşlara büyük sorumluluk düşüyor. Boğulma tehlikesi geçiren bireyin yapması gereken kesinlikle heyecanlanmamaktır. Çünkü heyecanlandığında bilmelidir ki kendini daha çok batıracak. Ellerini hiçbir şekilde yukarı kaldırmaması gerekiyor. Başını hafif geriye, ayaklarını da biraz çapraz olacak şekilde kendini geriye doğru yavaş yavaş getirmesi gerekiyor."
Sahillerdeki cankurtaran kulelerinde bulunun ancak vatandaşların çoğunun dikkatinden kaçan bayrakların taşıdığı hayati öneme sahip olduğunu kaydeden Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kırmızı ve sarı gördüğünüz bayrak varsa eğer, orada cankurtaran vardır. Cankurtaranın ilk işi o bayrağı çekmektir. Cankurtaranın son işi de o bayrağın yerine kırmızı bayrağı dikmektir. Kırmızı bayrak denize girmenin yasak olduğunu belirtir. Sarı bayrak ise denize girilmesinin tavsiye edilmediği, orada cankurtaranın olmadığını belirtir."
Şakalaşmak için yüzme bilmeyen çocuklarını denize atan vatandaşların boğulma tehlikelerine zemin hazırladığını dikkat çeken Kurt, "Yüzme bilmeyen çocukları kesinlikle zorla suya sokması gerek. Can simidi ile Kızkalesi’ne doğru gitmeye çalışıyorlar. Onun haricinde suda deve güreşi yapıyorlar. Bunları yapmamaları gerekiyor. Normal bir şekilde zaten suyun başı da aynı tadı verecek, sonu da aynı tadı verecek. O yüzden çok ileri gitmelerine gerek yok. Tek amaçları yüzmek olsun" diye konuştu.
DENİZ HABER AJANSI