South China Morning Post'un (SCMP) haberine göre, Güney Çin Üniversitesi bünyesindeki Peng Anguo ve ekibi tarafından yapılan çalışmada, ABD'nin nükleer silah testleriyle Güney Çin Denizindeki radyoaktif kirlilik arasındaki ilişkiye yer verildi.
Radyoaktif kirliliğe neden olan maddelerin bölgede hala etkin olduğuna işaret edilen çalışmada, söz konusu maddelerin çıkış noktalarını detaylı incelemelerin ardından tespiti yapıldı.
Çalışmada, Soğuk Savaş döneminde ABD'nin Marshall Adalarındaki Pasifik Test Sahasında (PPG) yürüttüğü nükleer testlerden yayılan radyoaktif maddelerin okyanus akıntılarıyla Güney Çin Denizinin de içinde olduğu bölgelere taşındığı iddia edildi.
Radyoaktif maddelerin test sahasından Güney Çin Denizine halen sürdüğüne işaret edilirken, Güney Çin Denizinin Kuroşio akıntısından etkilendiği aktarıldı.
Kuroşio akıntısıyla batı Pasifikten Tayvan ve Filipinler arasındaki Luzon Boğazına taşınan radyoaktif maddelerin Luzon Boğazından geçerek Tayvan ve Bashi Kanalı aracılığıyla Güney Çin Denizi'ne ulaştığı vurgulandı.
ABD’nin nükleer testleri
ABD'nin 1946 ila 1958 yılları arasında Marshall Adalarında 67 farklı nükleer testte 210 megatonluk TNT (trinitrotoluen) kullandığı tahmin edilen çalışmada, atmosferde ve sualtında yürütülen nükleer testlerde yoğun seviyede plütonyum, sezyum ve stronsiyum benzeri radyoaktif maddelerin salındığı kaydedildi.
Söz konusu maddelerin ise rüzgar ve okyanus akıntılarıyla taşındığı dile getirilirken, testler nedeniyle bölgedeki adaların sakinlerinde kansere ve doğuştan gelen hastalıklara yakalanma oranını artıran radyasyona maruz kaldığı aktarıldı.
Testlerin aynı zamanda, toprak ve suyu kirleterek ciddi çevresel zarara neden olduğu ve mercan resiflerinin ve diğer deniz yaşam alanlarının yok olmasına yol açtığı iddia edildi.
Kirlilikten etkilenen ülkeler tazminat talep edebilir
Güvenlik nedeniyle isminin açıklanmasını istemeyen çevre bilimci, ABD'nin bölgede yarattığı çevresel tahribattan sorumlu tutulmasını talep eden ülkelere Çin'in de katılabileceğini savundu.
Çin'in tazminat talebinde bulunacak ülkeler arasına katılması için haklı nedenleri olduğunu iddia eden çevre bilimci, "Testlerin yasallığı ve etik yönü açısından soru işaretleri var. Bu, etkilenen ülkelere tazminat talep etmek için bir neden olabilir." dedi.
Çalışma, "Environmental Chemistry" adlı dergide yayımlandı.
DENİZ HABER AJANSI