Sivri dişlerinden kaynaklanan tehlikeli görünüşleri ve insanların önyargısı nedeniyle her yıl 100 milyon köpekbalığının öldürülmesi, bu canlının neslini ciddi şekilde tehdit ediyor. Avrupa ülkelerine 20 kg köpekbalığı yüzgeci getirmenin serbest olması bu katliamı desteklerken, tepki gösteren ülkemizdeki kuruluşlardan Sea Life Trust Vakfı’da 150 bin imza toplayarak bu ticaretin durdurulmasını amaçlıyor.
Köpekbalığı katliamına dikkat çekmek için bir araya gelen Türk dalgıçlarda Atlas Okyanusu’nda kafes kullanmadan köpekbalıklarıyla dalarak fotoğraf çekti. Köpekbalığı sürüsüyle birlikte dalan Serhan Akın; “En büyük düşmanlarının biz insanoğlu olduğunu onlara yaklaşınca gördüm” dedi.
Şimdiye kadar ki en büyük tehdit
70 milyon yıldır evrim geçirerek dünya denizlerinde yaşam alanı bulabilen köpekbalıkları şimdiye kadar hiç olmadıkları kadar büyük tehdit altında. İnsanoğlunun hep canavar ve işe yaramaz olarak tanımlaması nedeniyle yıllardır katledilen köpekbalıklarını korumak için tüm dünyada koruma çalışmaları sürüyor. Yüzgecinden çorba yapmak için de toplu halde öldürülen bu canlıların neslinin önümüzde ki yıllarda tükeneceği düşünülürken, tüm dünyada çalışmalar yapan Bite-Back Köpekbalığı ve Deniz Koruma Platformu Türkiye’de de imza kampanyası sürdürüyor.
Avrupa katliamı destekliyor
Sea Life Trust Vakfı’da köpekbalıklarını korumak için Bite-Back’ın kampanyasına katılan ülkemizde ki ilk kuruluşlardan biri oldu. İstanbul’da ki Sea Life Akvaryum’un da sahibi olan vakıf, Avrupa ülkelerine girişte uygulanan gümrük kurallarını örnek gösterdi. Vakıf adına konuşan Gülnur İnkaya, AB üyesi gümrüklere bireysel olarak sadece 2 kg meyve, 2 kg süt tozu, 2 kg kurbağa bacağı sokulabildiğini ama 20 kg köpekbalığı yüzgeci ile geçilebildiğini söyledi. İnkaya, gümrüklere 250 gram tütün ve 1 litre alkolle girilebildiğini ama balina eti, peynir ve sucuğun hiç sokulamadığını ekledi.
İnkaya, “Köpekbalığı yüzgecinin bu kadar yüksek oranda sokulması katliamı hızlandırıyor. Oysa köpekbalıklarının birçok türü ‘Uluslararası Doğa Koruma Birliği’nin kırmızı listesinde, yani nesli tükenmek üzere. Ülkemizde de köpekbalıkları için çalışmalar yürüten çok az kuruluş var. Sadece çekiç baş köpekbalıkları her yıl 1 milyondan fazla öldürülüyor. Köpekbalığı yüzgeci çorbası Avrupa’da ilgi gördüğü için katliam büyüyor. Tadından daha çok ‘güç, zenginlik ve asalet’ simgesi sayıldığı için içiliyor” dedi.
Köpekbalığının en büyük düşmanı: İnsanoğlu
Öte yandan köpekbalıklarıyla yüzmek için ABD’nin Atlas Okyanusu kıyılarına gidenlerden Serhan Akın’da, bu canlıların çarsız olduğunu kanıtladı. Florida’da kafes kullanmadan dalan dalgıç Serhan Akın; “Köpekbalıklarının sandığımızdan daha akıllı canlılar olduğunu ve insanın besin sisteminde yeri olmadığı biliyordum. Denizlerimizde ki ekosistemin devamı için çok önemli olduklarını anlatmak istedim. Bilim adamlarına göre ekosistemde ki dengesizlik 2048’de dünyadaki balık nüfusu tamamen tüketecek kadar şiddetli atıyor. Kaplan, limon, hemşire ve resif köpekbalıkları ile kafessiz yüzmek bu canlılara önyargı ile yaklaştığımızı gösterdi” dedi.
Tehlikeli değil tehlikedeler
Sea Life Trust Vakfı’da, dakikada 140, saatte 8 bin 400, günde 201 bin 600, yılda 100 milyon köpekbalığının anlamsızca öldürüldüğünü belirtirken, katliama en büyük desteğin de Avrupa ülkelerinden geldiğini vurguladı. AB üyesi ülkelerin gümrüklerine girilen 20 kg köpekbalığı yüzgecinin yaklaşık 4 bin Euro olduğunu belirtildi. Sea Life Trust Vakfı dünya genelinde 150 bin imza toplayarak katliamı durdurmayı amaçlıyor. 1 türden 55 köpekbalığının bulunduğu Sea Life Akvaryum’da ziyaretçilerine, bu canlıların tehlikeli olmadığını tam tersine tehlikede olduklarını anlatmaya çalışıyor. Yavru çekiçbaş köpekbalıklarının da bulunduğu akvaryum vakfın Türkiye’de çalışmalarını yürütüyor.
Deniz Haber Ajansı
