IMEAK DTO Kasım ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konuşan Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği (GYİD) Başkanı Deniz Eraydın, kirlilik konusunda Liman Başkanlıklarının uygulamalarını çarpıcı bir örnekle dile getirerek kirlilik konusunda uygulanan mevcut prosedüre dikkat çekti.
Aynı zamanda IMEAK DTO Çevre Komisyonu Başkan Yardımcılığı görevini de yapan Deniz Eraydın, kendi tankerinin maruz kaldığı bir olayı anlatarak Liman Başkanlıklarının uyguladığı mevcut prosedürü gözler önüne serdi. Eraydın’ın verdiği örnek şöyle:
“Ağustos 2015’te İzmit Körfezi’nde dolum yapan bunker başlarımızdan birisi hava karardıktan sonra teknik bir arızadan dolayı walflerinden fuel-oil sızdırdı. Olayı fark eden gemi personeli ve terminal yetkilileri tanker üzerinde ve iskelede olaya süratle müdahale ettiler ve 15 dakika içinde bölgeye bariyer çekildi. İlk müdahale sonrası kirlilik kontrol altına alındıktan sonra Liman Başkanlığı’na bilgi verildi.
Bahsettiğimiz sızıntı miktarı bağımsız survey tarafından 20 litre olarak belirlendi. Tabi bizim 1 kilo sızıntı bile olsa Liman Başkanlığı’na bildirim yapmamız gerektiği talimatnamede yer alıyor. Burada standart prosedür uygulandı. Sızıntı bariyerle kontrol altına alınmış, Kirlilik yayılmasın diye terminalde trafik durduruluyor. İzmit Limanı tarafından onaylanmış temizlik ekibi tarafından çalışma başlatılıyor. Kontollerin tekrar yapılabilmesi için gün ışığının aydınlanması beklendi. Ertesi gün sabahtan temizlik görevlileri çalışmalara başlıyor. Öğlenden sonra temizlik bitiyor. Havanın kararmasına 3 saat kala liman görevlileri kirliliğin tespiti için davet ediliyor. Tespit yapıldı ama onay verilmedi. Neden diye sorduğumuzda tekrar tespit yapılacağı söylendi. Temizliği yapan firma temizliğin tamamlandığını, yapacak başka işlerinin kalmadığını iletti. Havanın kararmasına daha 2-3 saat var gelip tespit yapın diyoruz . Tespit onaylanmadığı için bütün terminal giriş-çıkışlara kapatıldı. Hava karardıktan sonra liman başkanımız İlker Bey'i cep telefonundan aradım, durumu anlattım. İlker Bey de havadan yapılacak tespite kadar giriş-çıkışlara izin veremeyeceklerini söyledi. 'Başkanım zaten kirlilik 20 litre, temizlik tamamlandı. Terminali kapatmak bize daha fazla zarar verecek. Hali hazırda İstanbul’da yakıt ikmali bekleyen 18 tane gemimiz var. Gereksiz bekleme hem bizim hem de müşterlerimizin zararını arttacak" söylemime karşın kirliliğin 20 litre olmadığına inandı galiba. Yani bu çapta bir kirlilği bize haber etmezler diye düşünmüş olabilir. Kirliliğin 20 litreden büyük olduğunu düşündüğünü, işletilmesi gereken bir prosedür olduğunu, belediyenin raporu sonrası kendilerinin terminalin açılmasına izin verebileceklerini belirtti. Bunun üzerine böyle bir uygulama karşısında sektör mensuplarının böyle bir uygulamadan kaynaklanabilecek zararı düşünerek kirlilikleri bildirmeyeceklerini , kirliliğin de bu şekilde olacağını kendisine ilettim. Kirlilik yapıp da haber vermezseniz suç işlemiş olursunuz diye tavsiyede bulundu. Bizim limandan onay almamız ertesi gün öğlen saatlerini buldu.
Limana ve belediyeye 45 bin lira ceza ödedik. Temizlik firması 20 litre fuel-oil temizlenmesi karşılığında 130 bin dolarlık bir fatura çıkardı. Liman kapalı olduğu için terminalin uğradığı zararı karşılayacağımıza dair bir mektup verdik. Liman başkanı kirliliğe sebep olan tankerimiza port state çıkarmaya karar verdi. 36 madde tespit ettiler ve tanker 45 yaşında, 6 hafta sonra denize elverişliliği bitiyor hurdaya göndereceğiz. Boşuna bize masraf yaptırmayın ricasında bulunduk. Bize masraf istemiyorsanız hurdaya şimdi göderin dediler. Bizim de taahütlerimiz var, yapmamız gereken işlerimiz var. 60 bin doar masraf yaptık ve 4 hafta sonra tanker hurdaya çıkardık. “
“Asıl kirlilik küçük boyutta olanlar ve Liman başkanlıklarına bildirilmeyenler”
Deniz kirliliğini yaratan asıl etmenin küçük boyutta ve liman başkanlıklarına bildirilmeyenler olduğunu vurgulayan Deniz Eraydın “Mevzuatı inceledim. Liman Başkanı İlker Bey’in uyguladığı prosedür harfiyen doğru. Yani bir tekini eksik yapsa bizi kayırmış oluyor ve görevini kötüye kullanmış oluyor. Uğradığımız zarar beni çok öfkelendirdi ama tek bir olay yüzünden kendisi hakkında kötü yorum yapmak alçaklık olur düşüncesindeyim. Kendisini adil ve dürüst çalışan bir liman başkanı olarak tanıyoruz kendisini. Burada önemli olar kişiler değil işletilen prosedür. Bu yönetmelik çevreyi kirletmek için hazırlanmış. Büyük kirlilikler zaten fark ediliyor, müdahale ediliyor ve temizlik yapılıyor. Asıl felaketi sürekli, yapılan, küçük boyutlu ve bildirilmeyen müdahale edilmeyen kirliliktir diye düşünüyoruz” diye konuştu.
“Mevcut prosedür kirliliğin bildirilmesinin önüne geçiyor”
Mevcut donanımlar ile kirlilğin rahatça temizlenebileceğini söyleyen Eraydın “İnsanlar başlarına gelecekleri düşününce temizlik yapıp deşifre olmak yerine bildirmemeyi tercih ediyorlar diye düşünüyorum. Dünyada eşine az rastanır doğal güzellikler, stratejik öneme sahip boğazlarla iç içe yaşıyoruz. Burada bu tür aktiviteler devam edecek. Kazalar da olacak maalesef. İstemesek de kirlilikler de olacak. Yapılan kirliliklerin tamamına yakınını temizlemek için elimizde gerekli donanımlar var. Ama iyi niyetle temizlik yapanı sanki kirletip de kaçmış gibi görürseniz kirliliği arttırırsınız görüşündeyim. Sorumluluk sahibi sector mensuplarına ticari hayatın, kariyerin mi yoksa çevre mi şeklinde seçim yaptırılmamalı. Sektör temsilcisi oluşan çevre kirlilğine doğru müdahale ederse ticari hayatının etkilenmeyeceğinden emin olmalıdır. Çevreyi kirleteni ödüllendirin demiyorum ancak bu durum amacına hizmet etmiyor. “ dedi.
Deniz Haber Ajansı