Yurtdışında kilosu 150 dolara kadar alıcı bulan deniz patlıcanının, ülkemizde yetiştiriciliği yapılmadığından denizlerimizde bulundukları doğal ortamlardan çıkarılıyor. Avın en yoğun yapıldığı bölgelerin başında turistik özellikleri ve doğal güzellikleri ile öne çıkan Didim geliyor.
Didim Belediyesi, sivil toplum örgütleri ve yurttaşların itirazlarına rağmen bölgede 400 ile 500 arasından tekne, av sezonu boyunca her gün ekosisteme zarar veren bu avı sürdürüyor. Asya ülkelerinde, gıda, ilaç ve kozmetik sektöründe oldukça değer gören deniz patlıcanının avlanmasının su ekosistemine büyük bir zarar verdiğini, bu nedenle korunması gerektiğini söyleyen Başkan Deniz Atabay, çevre örgütleri ve yurttaşlar av izninin sona erdirilmesini istiyor.
Didim’deki avın durdurulması daha önce Didim Sivil Gelişim Platformu tarafından yürütmeyi durdurma davası açıldı. Konu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de gündeme geldi, avın durdurulması için kanun teklifi verildi. Ancak uzmanların uzun vadede denizlerdeki canlı yaşamını derinden etkileyeceğini söylediği deniz patlıcanı avcılığı, bakanlığın denetiminde sürdürülüyor.
YAŞAMI TEHDİT EDİYOR
Didim Derneği, yapılan geniş kapsamlı araştırmanın ardından hazırladıkları rapor ile Tarım Bakanlığı’na başvurarak avın durdurulmasını talep etti. Deniz patlıcanı avcılığının denizdeki sağlıklı yaşamının hızla tehlikeye girmesine neden olacağı vurgulanan raporda, “Denizlerin adeta gönüllü temizlik fabrikası olan deniz patlıcanı, avlanması ile birlikte denizlerin eskisi gibi temiz kalması mümkün değildir” denildi.
Raporda, Didim'in uluslararası ilgi gören doğal değerlerinin dünya turizmine kazandırılması amacıyla “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” ilan edildiği hatırlatılarak “Özellikle deniz alanında uygulanmak istenen kimi projeler için endişeliyiz. Çünkü bu projelerin, deniz suyuna kirletici etkisi olduğu bilinmektedir. Su yapısında meydana gelecek değişikliklerin zamanla başta sucul ekosistemde olmak üzere, kentin doğal çevresinde olumsuz etki yaratacaktır. Önlem alınmazsa artan kirlenme ile birlikte kentimizdeki canlı yaşamı tehdit altında olacaktır” ifadelerine yer verildi.
Hazırlanan raporda, deniz patlıcanı stoklarında aşırı yıpranma olduğu da dile getirildi. Ayrıca yıl içerisinde avlanan deniz patlıcanları miktarının, bakanlığın uyguladığı av kotası miktarının üzerinde olduğunu belirtildi.
Yurttaşların karşı çıktığı deniz patlıcanı avcılığını ilçenin belediye başkanına ve sivil toplum örgütü temsilcilerine sorduk
‘DENİZ TALAN EDİLİYOR'
Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay, “Bir deniz patlıcanı yılda 150 ton kumu devridaim ederek temizliyor. Bir taraftan balık çiftlikleri kurarak, diğer taraftan bu canlıları toplayarak ekosisteme ve denizlerimizin temizliğine büyük bir darbe vuruluyor. Bakanlığın izni ile 400 - 500 tekne 4 yıl boyunca burada hoyratça bir avcılık yapacak. Her teknedeki dalgıç günde 40 kilo toplayabilir deniliyor ancak bence daha fazlası tutuluyor. Çünkü doğru bir denetim yapılmıyor. 4 yıl burası talan edilecek, 4 yıl nadasa bırakılacak sonra tekrar toplanacak. Biz bunun yanlış olduğunu ve endişelerimizi bakanlığa bildirdik. Tekne sayısı ile av kotasının sınırlandırılması ve av bölgelerinin değiştirilmesi konusunda bakanlık yetkilileri ile mutabakata vardık. Bakanlıktan gelecek kararı umutla bekliyoruz. Ekolojik denge açısından nasıl bir bozulma olacağını şimdiden tespit etmemiz mümkün değil. Bu av, zaman içerisinde etkilerini gösteren bir kaybediş. Ancak şu aşamada 500 civarında tekneye yetecek bir balıkçı barınağımız olmadığı için teknelerden kaynaklanan bir kirlenmeyi tespit ettik. Deniz yüzeyinde bir pislenme var. Didim’in doğal değerlerinin korunması için av izninin iptalini ve açıklarımızda bulunan balık çiftliklerinin Didim'den kaldırılmasını istiyoruz. Didim bir turizm kentidir, bu gerçeği unutmamaları gerekiyor. 30 yıldır burada turizmcilerle birlikte buranın çağdaş bir turizm kenti olması için çalışıyoruz. Ama öbür taraftan balık çiftlikleri, deniz patlıcanı avlama gemileri, deniz ürünleri organize sanayi bölgesi, yem fabrikaları ve buzhaneler... Tüm bu turizme yakışmayacak kötü unsurların kesin ortadan kalkmasını bekliyoruz.” dedi.
YA AV, YA TURİZM
Didim Ticaret Odası Başkan Yardıcısı Hikmet Atilla, “Koronavirüs salgınından dolayı esnaf zor durumda. 500 tekne deniz patlıcanları için Didim’e geldi ve her teknede 4 kişi bulunmakta, normal şartlarda buna sevinmemiz gerekir değil mi? İki bin kişi bir ilçenin esnafından alışveriş yapacak, bu sıkıntılı günlerde biraz da olsa esnaf nefes almış olacak, kazın ayağı ne yazık ki öyle değil. Buna sevinemiyoruz. Çünkü Didim’in denizini temizleyen canlıları yok ediyoruz, denizin ekosistemini bozuyoruz. “Kazan kazan deniliyor”, yani hem deniz patlıcanlarını toplayan kazanacaklar, hem de turizmciler. Maalesef her seferinde turizmciler kaybediyor. Bu nasıl bir paradoks, balık çiftliklerinin artıklarını denizin altına bıraktıklarını biliyoruz, deniz patlıcanları da bunları temizliyor, biz hem balık çiftliklerinin kapasite artışına gidiyoruz, hem de bunların bıraktıkları artıkları temizleyenleri yok ediyoruz. Didim için yetkililer kararlarını vermek zorundalar, ya balık çiftlikleri, deniz patlıcanları, su ürünlerine dayalı organize sanayi bölgesi, ya da turizm. İkisinin birlikte yürüme şansı yok. Didim halkının ve esnafının kararı kesin, onlar turizm diyorlar” dedi.
Didim Derneği Başkanı Mehmet Soysalan, “Kota aşılıyor bu konuda endişeliyiz. Yıl, içerisinde avlanan deniz patlıcanları miktarı, ihracat rakamları ve soğuk hava depolarında yapılan stok tespitleri göz önüne alındığında, kotanın üzerinde avlandığını görüyoruz. Tebliğin izni doğrultusunda ilçemize gelen balıkçı tekneleri ise ayrı sorunlara neden oluyor. Gelen teknelerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yanaşabilecekleri bu kapasitede bir iskele sistemimiz yok. Bunlar ekstra çevre kirliliklerinin yaşanmasına neden oluyor. Bununla birlikte, teknik ekip ve eleman eksikliklerinin yaşandığı ve buna bağlı olarak denetimlerde aksaklıkların olduğu gözlemledik. Kirliliğin ve sağlıksız yaşam koşullarının ivedilikle giderilmesi gerekiyor. Deniz patlıcanları, deniz yüzeyleri ile sularımızın kirliliğe karşı kurtarıcıdır. Var olmaları denizlerimizin geleceği için büyük önem taşıyor. Bu sebeple deniz patlıcanlarının korunması ve geliştirilmesi esas olan projelerin hayata geçirilmesi gerekli. Avlanmalarına izin verilmemeli” dedi.
Akbük Çevre ve Kültür Derneği’nden Gökhan Uzman, “Av yasaklanmalı Denizlerin suyunu ve kumunu süzerek beslenen bu canlı, suyu berrak olan denizlerimizin adeta filtresidir. Çok sayıda derneğin, halkın, yerel yönetimin uyarılarına ve itiraz dilekçelerine rağmen bakanlık izniyle Didim koylarında bu avı sürdürüyor. Bir tarafta 30 - 40milyon dolarlık deniz patlıcanı avcılığından gelir elde edilecek beklentisiyle, diğer tarafta onlarca 5 yıldızlı otelin milyar dolarlık gelirini tehlikeye atıyoruz. Bizler, Didim’de yaşayan çevreye duyarlı yurttaşlar ve çevre örgütleri olarak temiz, berrak denizimizin ve altın renkli kuma sahip plajlarımızın kirlenmemesi için bu avın yasaklanmasını istiyoruz” dedi.
DENİZ HABER AJANSI