Son zamanlarda özellikle Marmara Denizi'nin çeşitli yerlerinde sık sık görülen ve İzmit Körfezi'ni adeta esir alan deniz salyaları, balıkçıların korkulu rüyası oluyor.
Doğa olayı olan ve her sene tekrarlanan bu durum yüzünden balıkçılar, Nisan - Haziran ayları arasında teknelerini kıyıdan çıkaramıyor.
Özellikle ağ balıkçılığını fazlaca etkileyen ve denizin hemen hemen her noktasında bulunan deniz salyaları, akıntılar ve rüzgarla birlikte özellikle kıyıları kahverengine boyuyor. Balıkçılar, denizin kendini bir an önce temizlemesi ve yeniden av çıkabilmek için gün sayıyor.
"BUNUN KENDİ KENDİNE ORTADAN KALKMASINI BEKLEYECEĞİZ"
Yaklaşık 30 yıldır balıkçılık yapan Ömer Akarsu, balıkçılar olarak doğa olayı olan bu durumun bir an önce sonlanması için beklediklerini dile getirdi.
Akarsu, "Bu denizdeki olay doğal olay, yani deniz anası, kimyasal atıklar, bunların birikiminden dolayı oluşan kirlilik. Bu olay denizin her yerinde oluyor. Haziran, Temmuz ayları gibi normal şartlarda bitmesi gerekiyor. Bu ağlara falan yaslanıyor, ağların gözleri kapanıyor, balık da bunu duvar olarak gördüğü için ağa girmiyor. Girmediği için de balıkçılar balık avlayamıyorlar doğal olarak. Gırgır ağlarını falan etkiliyor. Gırgırlar ağlarını attığında bu çamur olduğu gibi ağların içinde birikiyor, mecburen ağları boş bir şekilde kaldırmak zorunda kalıyorlar. Olta balıkçılarına kadar da etkileyebiliyor. Misinaları kalın gösteriyor, misinalar sanki urgan gibi durabiliyor. Avlanması zor oluyor. Buna yapılacak hiç bir şey yok. Bunun kendi kendine ortadan kalmasını bekleyeceğiz. Bunun ortada kalmasının en büyük sebebi sahil kesimlerimizin doldurulması, denizin kendini temizleyememesinden oluyor. Marmara Denizi tek giriş, tek çıkış olan bir deniz olduğu için kendini temizlemekte zorlanıyor. Bu şimdi Ege'de , Akdeniz'de, Karadeniz'de olsa bu çok çabuk temizler deniz kendini. Ama bizde tek giriş, tek çıkış olduğu için temizlenmiyor. Bu teknelerin denize çıkamamasının en büyük sebeplerinden bir tanesi bu denizdeki salyanın ortadan kalkmaması, gitmemesi. Olta balıkçılarına da ağ balıkçılarına da sıkıntı" dedi.
"BU BİR NEVİ BALIKÇILARIN BELASIDIR"
Çocukluğundan beri amatör olarak balıkçılıkla uğraşan 56 yaşındaki Halit Canım ise, bu olayın her sene tekrarlandığını söyledi.
Canım, "Nisan, Mayıs aylarında olur bu. Bu bir doğa olayıdır. Denizdeki ölen hücreler, yosunlar, deniz anaları ve bunun gibi şeylerin atıkları oluyor bunlar. Nisan, Mayıs'ta başlar, Haziran gibi biter. Balıkçılığı da etkiler. Ağları sarar, misine, çapara balıkçılığı yapanın çaparasına dolanır, iğnelere dolanır. Balığı aldatan tüyü sarar bu. Bu bir nevi balıkçıların belasıdır. Bunun yüzünden balığa çıkamıyorlar. Buna yapacak bir şey yok. Bu zaten akıntıyla, rüzgarla kıyıya vuruyor. Ancak belediye toplar, yetkili bir kurum gelir toplayabilirse toplar. Bu genelde kıyılarda oluyor. Rüzgar ve akıntılar da kıyıya atıyor bunları. Marmara'nın her tarafında, hemen hemen her denizde oluyor bu. Genelde bu ağ balıkçılığını etkiler. Çünkü ağ balıkçıları ağı dibe attığı zaman bu ölü hücrelerle denizin dibinde bir tente oluşturuyor. Onlar ağı sarıyor, bu yüzden onları daha çok etkiliyor" diye konuştu.
DENİZ HABER AJANSI