Son dönemde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'ndaki denizci kadroların görev değişiklikleri ile ilgili yazılı bir açıklama yapan Denizcilik Federasyonu Yönetim Kurulu "Her yönetimin kendi kadroları ile çalışma hakkı ve tasarrufu vardır ve buna saygı duymaktayız. Ancak eğitiminden çalışma şartlarına kendine has uluslararası kuralları ve metotları içeren ve diğer sektörlerden bu yönüyle ayrılan denizciliği, denizci kadroların yönetmesi en uygun yöntem olacaktır" dedi.
Uzun yıllar denizcilikle alakası olmayan kadrolar tarafından yönetilen Denizcilik Sektörünün, denizci kadroların göreve gelmesi ile birlikte, Türk bayraklı gemilerin beyaz listeye yükseldiğini kaydeden Denizcilik Federasyonu 10 yıllık dönemde ortaya konulan başarıların tesadüf olmadığını kaydetti.
Denizcilik Federasyonu'ndan Kamuoyuna yapılan açıklama aynen şöyle;
"Ülkemiz Denizcilik sektörünün tüm alanlarında faaliyet gösteren kuruluşları, bu kuruluşların yönetici ve çalışanlarını, bu kişilerin kurduğu sivil toplum örgütlerini ve bu örgütlerin üyelerini temsil etmekte olan Denizcilik Federasyonu olarak, son zamanlarda Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının denizcilik ile ilgili birimlerinde yapılan atamalar ile çeşitli basın yayın organlarından yapılma ihtimali olduğu duyumu aldığımız yönetim kadrolarındaki görev değişikliklerini endişe ile izlemekteyiz.
Denizcilik yönetimine denizciliği bilen, bu alanda tecrübe sahibi kadroların getirilmesi stratejisinin doğal sonucu olarak son 10 yılda başta Paris Memorandumu Liman Devleti denetimlerinde Türk bayraklı gemilerin Kara Liste’den Beyaz Liste’ye geçmesi olmak üzere, yat ve gemi inşasında dünyada çok önemli bir konuma gelinmesi, Türk sahipli filonun dünyada itibar edilen bir taşıma kapasitesi ve gemi sayısına ulaşması, bu başarılardan sadece birkaçı olarak sayılabilir. Bu gelişmeler, ülkemiz denizcilerini gururlandırırken, bu başarıların mimarlarının da yine Denizcilik Özel Sektörü, Kamu kuruluşlarımız, denizcilikle ilgili meslek kuruluşları, bu ülke denizcileri ve Bakanlık’ta görev yapan deniz kökenli, tecrübeli bürokrat ve uzmanların olduğu unutulmamalıdır.
Her yönetimin kendi kadroları ile çalışma hakkı ve tasarrufu vardır ve buna saygı duymaktayız. Ancak eğitiminden çalışma şartlarına kendine has uluslararası kuralları ve metotları içeren ve diğer sektörlerden bu yönüyle ayrılan denizciliği, denizci kadroların yönetmesi en uygun yöntem olacaktır.
Uzun yıllar denizcilikten gelmeyen idareciler tarafından yönetilmiş denizciliğimizin son 10 yılda elde ettiği başarılar bir tesadüf değildir. Bakanlığımızın, elde edilen başarıları anlatırken sıkça kullandığı “%4 olan denizci kökenli kadroların %35’e çıkarıldı” ve “Denizciliğin Denizciler tarafından yönetilerek bu başarılara ulaşıldığı” gerçeği ortada iken, bu başarıların sürdürülebilir olması için Denizciliğimizi başarıya götürmüş olan denizci Yönetici, bürokrat ve uzmanların denizciliğin idaresinde etkin olması stratejisine devam edilmesi yeni başarıların önünü açacaktır.
Aksi halde, özelikle son yıllarda büyük sıkıntılar yaşayan Dünya Denizcilik Piyasalarının içinde bulunduğu sıkıntılardan, Ülkemiz Denizciliğinin etkilenmesi daha büyük olacak ve mevcut kazanımlarının çoğunu kolayca kaybedilecektir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Denizcilik Federasyonu Yönetim Kurulu - 24 Haziran 2014"
DENİZ HABER AJANSI
