Dokuz kişiden 8’inin savcılık talimatı ile ifadesi alınırken, ‘köstebek’ operasyonunda bir şüphelinin yurtdışında olduğu saptandı. Haklarında soruşturma başlatılan kişilerin kendi aralarındaki mesajlaşma grubuna, eski şirket telefonunu yanlışlıkla dahil edildiği öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, Dökme tehlikeli sıvı kimyasal hammadde ve petrol taşımacılığında Türkiye'nin tek cok uluslu aracılık şirketi olan Green & Black Denizcilik firması, “şirkete ait ‘ticari sır' niteliğindeki bilgi ve belgelerin açıklanması”, “ isverenin güveni kötüye kullanma”, “haksız rekabet eylemi”, “bilişim suçları” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” gibi faaliyetleri nedeni ile bazı eski çalışanları hakkında savcılığa başvurarak suç duyurusunda bulundu.
Dökme tehlikeli sıvı kimyasal hammadde taşımacılığında önde gelen aracılık şirketinin dokuz eski çalışanın şirkete yönelik illegal faaliyetlerde bulundukları iddiasıyla yapılan suç duyurusu üzerine harekete geçen İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, merkezi İstanbul'da bulunan firmanın eski çalışanları ile ilgili inceleme başlattı. Söz konusu şirketin ticari sırlarını ve firma bilgilerini üçüncü kişi ve kurumlara sızdırdıkları öne sürülen ve bu yolla haksız kazanç sağladıkları iddia edilen M.B.B., B.Ö., A.F., B.C.Ç., O.K.K., H.Y., D.S., A.S. ve H.K. adlı 9 şüpheli için soruşturma başlatıldı. 7 Haziran'da gerçekleştirilen ifade işlemlerinde, eski kurumun bilgisayar ve cep telefonlarındaki “ticari sır” niteliğindeki verileri usulsüz şekilde kopyaladıkları ileri sürülen ve bu yöntemle yüklü miktarda gelir elde ettikleri iddia edilen söz konusu şüphelilerden M.B.B., B.Ö., A.F., B.C.Ç., O.K.K., H.Y. ve A.S. adlı 8 kişinin “şüpheli” sıfatıyla ifadesine başvuruldu.
İfadeleri alınmak üzere savcılık talimatı üzerine Siber Suçlarla Mücadele Şubesine çağrılan 8 kişi, daha sonra serbest bırakılırken, H.K. adlı bir son şüphelinin ise ABD'nin Houston şehrinde bulunduğu gerekçesi ile ifadesi alınamadığı belirtildi.
İfadeleri alınan şüphelilerin evlerindeki ve daha sonra kurdukları Okto Marine şirketinde yapılan aramalarda bulunan dijital materyallere incelenmek üzere el konulduğu öğrenildi.
Soruşturmaya hedef olan şirketin çalışanları hakkında yapılan ilk incelemelerde, zanlıların şirketin verilerini kopyalayarak zarara soktukları ve kendilerine benzer bir şirket kurarak haksız kazanç sağladıkları iddia edildi. Söz konusu denizcilik şirketine ait bilgisayar ve cep telefonlarından verileri kopyalayarak kendilerine aktardıkları öne sürülen 9 eski çalışanın, bu verileri daha sonra cihazlardan sıfırlayarak yok edip delil karartma suçuna bulaştıkları anlaşıldı. Delil karartmalar, şüphelilerin eski çalıştıkları şirket adına kullandıkları cep telefonuna kayıtlı anlık haberleşme programındaki mesajlaşmaların ve bilgisayarlardaki silinen mail trafiğinin kurtarılmasıyla ortaya çıktı.
Yazışmalar ortaya çıktı
Zanlıların, kendi aralarında yaptıkları telefon mesajlaşmalarını ve mail yazışmalarını “hemen silmeleri” için birbirlerini sürekli uyarıda bulundukları ifadeler soruşturma dosyasında yer aldı. Ayrıca söz konusu olayın hiyerarşik düzende A.F. ve B.Ö.'nün öncülüğünde gerçekleştirildiği iddia edilirken, 9 çalışanın şirkete yönelik olumsuz eylemleri ve ‘işverenin meslek sırlarını ortaya dökme' gerekçesi ile sözleşmelerinin 13 Haziran 2022'de feshedildiği kaydedildi. Şirketten çıkarılan söz konusu kişilerin bazılarının kuruma ait cep telefonu ve bilgisayar gibi cihazları teslim etmedikleri iddia edilirken, şirket dışına çıkararak geçmiş verileri yok ettikleri öne sürüldü. İşten çıkarıldıktan bir gün sonra 14 Haziran'da eski şirket çalışanlarından M.B.B., D.S., B.Ö. ve A.F.'nin, “delil” niteliği taşıdığı ifade edilen bazı verilerin bir bölümünü silerek yok ettikleri, bazılarında da değişiklik yaparak iz kaybettirdikleri iddialar arasında. Ayrıca şüpheliler, şirkette çalıştıkları dönemde firmaya ait olduğu ine sürülen müşteri listelerini ve listedeki kişilere ait bilgileri izinsiz şekilde almak, “müşteri” ağını sonrasında kurdukları şirkete aktarmakla suçlanıyor.
Dijitallerdeki diyaloglar
Şüpheli sıfatıyla ifadesine başvurulan B.Ö. ile B.C.Ç arasındaki bir yazışmada, “PC'leri takip ediyorlar biliyorsun” ifadelerinin kullanıldığı, “Hepimiz kovulcaz” diyerek “Sil sil hepsini” şeklinde mesajlaştıkları anlaşıldı. Ayrıca şüphelilerden A.F. ve A.S. arasında geçtiği iddia edilen bir başka yazışma içeriğinde ise “Sen silme ben silerim, silindi görünüyor”, “Herkes kendi PC'sini silsin” şeklinde ifadeler kullanılıyor. Yine A.F. ile C.Ç. arasında yapıldığı ileri sürülen mesaj trafiğinde “Gören olursa buralara (silinen yerler) neden eksik diye kafayı yesin şimdi” deniyor. Şüphelilerden A.F. ve B.Ö. arasındaki bir diğer yazışmada ise “Şimdi bir rapor yazıcam”, “Kovulabilirim haberin olsun :)”, “B söylemişsin bu arada”, “Söylediğini bilmiyordum veya ne kadar söylediğini” gibi ifadeler yer alıyor.
Kendi aralarındaki mesajlaşma grubuna, eski şirket telefonunu ‘yanlışlıkla' dahil edince Önceki şirketleri tarafından suçlanan şüphelilerin kendi aralarında oluşturdukları “Tekne” isimli anlık haberleşme grubuna, ayrıldıkları eski şirkete ait bir cep telefonunu da ‘yanlışlıkla' dahil ettikleri ortaya çıktı. Buradaki yazışmalara tanık olan şikayetçi firmaların, bu yazışmaların ekran görüntülerini mahkemeye “delil” olarak sundukları kaydedildi.
Eski şirket çalışanları hakkında “ticari sır niteliğindeki verileri” usulsüz şekilde kopyalamak ve “haksız rekabet hükümlerine aykırılık” nedeniyle başlatılan soruşturmada ifadeleri alınan 8 şüphelinin, ilerleyen günlerde savcılığa çağrılmaları bekleniyor.
DENİZ HABER AJANSI