128 metrelik “The Unique Circle Yachts” ismi verilen megayat, her biri 90 metre uzunluğunda olacak beş megayatlık serinin hem amiral gemisi hem de prototipi.
Hadid, şimdi de bugüne dek hiç girmediği bir alanda kendini kanıtlamayı başardı. Daha önce küçük bir sürat teknesi tasarlayan Irak asıllı İngiliz tasarımcı, bu kez inanılmaz yapıya sahip bir süperyat tasarladı. Üstelik bu süperyat,128 metrelik bir ana gemi ve onu detaylarıyla şekillendiren 90 metrelik 5 farklı yattan oluşuyor. Bu yapının adı ise: Unique Circle Yachts.
Katılaşmış su efektlerindeki şeffaf cam masa tasarımları Londra’daki David Gill galeride sergilenen ünlü mimar Zaha Hadid, bu kez gerçek sularda karşımıza çıkıyor. İlk kez bir süperyat tasarlayan ünlü tasarımcı/mimar, bu alanda da geleceğin trendlerini belirlemeyi hedefliyor. Eserleri dünyanın en iyi müzelerinde sergilenen, futüristik binalar tasarlayan Pritzker ödüllü tasarımcı, bugüne kadar mimari yapılardan mobilya ve moda tasarımlarına kadar pek çok alanda çalışmalar ile biliniyor.
Akışkan stiliyle her tür mimari yapıya özgün bir ruh üfleyen ünlü mimar ve tasarımcı Zaha Hadid’in tasarladığı yatın, yuvarlak hatları çok dikkat çekiyor. Ünlü mimarın, kendisi kadar ünlü Alman megayat tersanesi Blohm+Voss için tasarladığı 128 metrelik tekne, yat tasarımının adeta içine sıkışıp kaldığı bütün kalıpları zorluyor. Bu konsept, tıpkı daha önce yine aynı tersanenin inşa ettiği Philippe Starck tasarımı “A” isimli 120 metrelik denizaltı görünümlü megayat gibi, gelenekleri tamamıyla reddediyor. Hadid ve ekibinin tasarımı, görsel olarak bir tekneden beklenen doğrusal ve keskin çizgileri neredeyse bütünüyle ortadan kaldırıp, yerine yepyeni bir yaklaşım koyuyor.
Zaha Hadid’in bunca yıllık kariyerinde özgün bir imza haline getirdiği, birbirinin içinden geçen, diğerinin içinde kaybolan ama başka bir noktada tekrar ortaya çıkan ve toplu olarak bakıldığında da yaşayan bir organizmayı andıran o kıvrımlı bütünü, 128 metrelik megayatta adeta çılgınca bir dışa vurumla sergilediği görülüyor.
Bu tekneyi denizde görmek, bugüne dek hiç kimsenin varlığından haberdar olmadığı bir derin deniz canlısının ortaya çıkışına tanıklık etmek kadar hayret uyandırıyor. Hadid, teknenin tüm açık alanlarına hâkim olan akışkan formunu iç mekânlara, özellikle de teknenin ana güvertesindeki salona yansıtmış. Dahası hiç durmadan akan kıvrımlı düzeni, iç dekorasyonun bütün öğelerinde var etmekten çekinmemiş. Ters baş formu megayat mühendisliğindeki son modaya uyum sağladığı gibi, tekneyi bir bütün olarak, gözleri önde değil de genelde sağda ve solda bulunan deniz canlılarıyla bağdaştırmayı kolaylaştırıyor.
Tasarımcı, doğal deniz oluşumlarının organik yapısal sistemlerini çağrıştıran tasarımında, geleneksel yat tasarımından hareketle klasik bir iskelet hazırlamış ve çeşitli güverte tasarımı unsurları arasında yoğun bir bağlantı oluşturmuş.
Bu prototipten geliştirilen 90 metrelik teknelerde ise, daha geleneksel bir gövde yapısının tercih edildiği dikkat çekiyor. Ancak Hadid, 128 metrelik prototipte yarattığı organizmayı, bu teknelerin de gövdelerinin ortasından kıç taraflarına kadar olan kısma hâkim kılarak, özgün temasından taviz vermemekte kararlı olduğunu kanıtlıyor.
Blohm+Voss’un inşa edeceği yatlar, okyanus geçebilecek donanıma sahip olacak. Uzunluğu 90, genişliği 16 metre olan bir ‘Unique Circle’, her biri 2.900 bg’lik dizel motoruyla maksimum 16 knot (saatte 18,4 deniz mili) hız yapabilecek. 14 knot’lık ortalama hızdaki menzili ise 5.000 deniz milini bulacak.
Deniz Haber Ajansı
