Türkiye’nin en eski okullarından olan ve 243 yıldır deniz subayı yetiştiren Deniz Harp Okulu, kapılarını Milliyet’e açtı. 1773’te Tersane Hendesehanesi adıyla kurulduktan sonra Türk eğitim tarihi içindeki önemini günümüze kadar sürdüren Deniz Harp Okulu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyacı olan 6 branşta mühendis subaylar yetiştiriyor. Okul Komutanı Tümamiral Mesut Özel, “Engin maviliklerde görev yapacak subay adaylarını yetiştirmekten gurur duyuyoruz. Okulumuz dünyanın en iyi denizcilik eğitimini veren harp okulları arasında” dedi.
Kanodan rüzgâr sörfüne
“Mühendishane-i Bahri Hümayun” adıyla 1773 yılında Sultan III. Mustafa tarafından kurulan Deniz Harp Okulu’nun bugünlere gelmesinde dönemin Kaptan-ı Derya’sı (Bugünkü Deniz Kuvvetleri Komutanı) Cezayirli Gazi Hasan Paşa’nın katkıları çok büyük. 1851 yılında Heybeliada’ya, 1985 yılında ise Tuzla’ya taşınan Deniz Harp Okulu Komutanlığı’nın ilk amacı, askerliğin gerektirdiği liderlik ve yöneticilik niteliklerini subay adaylarına öğretmek. Savaş gemilerinde ve denizaltılarda görev yapabilecek üstün niteliklerde deniz subaylarını yetiştirmek için modern yöntemlerle askeri eğitim veren Deniz Harp Okulu, gençlerin sosyal yaşamlarını da renklendirecek pek çok fırsat sunuyor.
Dünya denizlerinde her geçen gün varlığını artıran Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın gelecekteki komuta kademesini şekillendirecek nitelikli subaylar yetiştiren Deniz Harp Okulu, Türkiye’nin en eski eğitim kurumu olarak tarihte yerini alıyor.
Subay adaylarının ekip çalışmasına hazırlanması için fırsatlar sunan okul, öncelikle yat, yelken, kürek ve yüzme olmak üzere sutopu, kano, su kayağı, rüzgâr sörfü, triatlon, pentatlon, atletizm, futbol, basketbol, hentbol, masa tenisi, atıcılık ve tenis gibi pek çok sporun da yapılmasına olanak veriyor. Astronomi, gemi modelciliği, amatör balıkçılık, Deniz Harp Tarihi Araştırma ve İnceleme, Atatürkçülük ve Tarihi Günleri Anma, resim, edebiyat ve bilgisayar gibi faklı branşlara da yönlendiren Deniz Harp Okulu’nda subay adayları hayatın her alanında var olabiliyor.
Deniz subaylarını okyanus ve denizlere hazırlayan Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Mesut Özel, şunları anlattı:
Deniz ve vatan sevgisi
“Asıl öğrenci kaynağımız Heybeliada Deniz Lisesi ama üniversite sınavı ile gelmek isteyenlere kapılarımız açık. Okulumuz, subayları yetiştirirken deniz ve vatan sevgisini de pekiştiriyor. Dersler konularında uzman ve akademik kariyere sahip asker, sivil ve üniversite öğretim üyeleri tarafından verilmekte. Meslek dersleri de donanmanın seçkin subayları tarafından veriliyor. Mezunlarımız Endüstri Mühendisliği, Gemi İnşa Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği, Elektrik/Elektronik Mühendisliği ve Uluslararası İlişkiler ve Deniz Güvenliği branşlarından birini seçerek hayata hazırlanıyor.”
Avrupa’daki ilk ERASMUS’lu Deniz Harp Okulu
Deniz Harp Okulu’nda, Deniz Bilimleri ve Mühendisliği Enstitüsü ile Komuta-Kontrol, Muhabere, Bilgisayar ve İstihbarat Sistemleri, Elektronik Sistem Mühendisliği ve Deniz Harekât Analizi gibi yüksek lisans programları da uygulanıyor. Tuzla’daki Deniz Harp Okulu Komutanlığı, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından verilen öğrenci değişim programı ERASMUS Üniversite Beyannamesi’ni Avrupa’da alan ilk Deniz Harp Okulu özelliği de taşıyor.
‘Hayata hazırlanıyoruz’
Mine Işık (Harp 3): “Şanlı bayrağımızın dalgalandığı her denizde görev yapabilirim. Hem denizi hem ülkemi çok seviyorum ve hizmet ederek vazifemi yerine getirmek istiyorum. Deniz Harp Okulu’nda aldığım eğitimle ülkeme yararlı bir subay olarak yetişeceğimi biliyorum ve tüm genç arkadaşlarımı Deniz Harp Okulu’na davet ediyorum.”
Huriye Özdemir (Harp 3): “Ankara’da yaşıyorum ve çocukluğumdan beri asker olmayı çok istiyordum. Deniz Hava Komutanlığı’nda görev yapacak bir pilot olmak istiyorum. Hem mavi vatan denizlerimi korumak hem de mavi gökyüzünde olmak istiyorum. Okulumuzun verdiği eğitim bana dünyayı tanıma fırsatı sunuyor.”
Osman Dilmen (Harp 2): “ÜÇ kuvvetten en çok Deniz Kuvvetleri’nde görev yapmak isterim. Çünkü dünyanın en uzak ufuklarında bile çalışma fırsatı sunacağını biliyorum. Denizci bir toplum olmamız için aldığım eğitimi hayatımın her alanında uyguluyorum. Sadece subay eğitimi almıyoruz, denizlerimizi ve doğamızı korumayı da öğreniyoruz.”
Mehmet Başusta (Harp 2): “Memleketim Isparta’dan okula adım attığım ilk günden beri hayatım anlam kazandı. Savaş gemilerinde en çokta fırkateynlerde görev yaparak ülkeme hizmet etmek istiyorum. Burada aldığımız eğitim bizi geleceğe hazırlarken, vatan sevgisini ve görev aşkını da aşılıyor.”
Haber: Gökhan KARAKAŞ/Milliyet
Deniz Haber Ajansı
