Musul'un kuzeyindeki Er-Raşidiye bölgesinden Dicle sularında balıkçılık yapan Ali Ebu Ala, Türkiye'nin Ilısu Barajı’ndan Irak'ın Dicle Nehri’ne su vermesinin ardından suyun seviyesinin yükselmesiyle rahat balık tutabildiğini belirtti.
Dicle Nehri'nin su seviyesinin düşmesi sebebiyle balıkçıların karşı karşıya kaldığı zorluklardan söz eden Ebu Ala, balıkçılık mesleğinin durduğunu, nehrin bir kısmının kuruduğunu, söz konusu durumun ise endişe ve korkuya neden olduğunu söyledi.
Türkiye'nin barajda su tutma tarihini erteleme ve Dicle Nehri’ne su verme kararının ardından balıkçıların yeniden işine dönebildiğini söyleyen Ebu Ala, "Komşumuz Türkiye'nin takındığı olumlu bu tavrını tarih yazacak." dedi.
İnsan hakları ve çocuklara yardım konusunda faaliyetlerde bulunan gazeteci Muhammed es-Sebavi de "Musul sakinleri su krizi konusundaki tutumu nedeniyle komşumuz Türkiye'ye minnettar." ifadesini kullandı.
Su krizinin hızlı bir şekilde çözülmesinin insanlarda Irak ile Türkiye arasındaki bağların samimiyetine olan inancı artırdığını dile getiren Sebavi, Dicle nehrinin yükselişinin Musul'a yeniden hayat verdiğini kaydetti.
Çocukluğundan yaşlandığı bu günlere dek sabah işine giderken Dicle üzerindeki köprüden geçtiğini, nehre dalış yapıp gökyüzüne yükselen kuşlara yem verdiğini söyleyen Hüseyin Ebu Nidal ise "Ben 55 yıldır buradayım. Türkiye Ilısu Barajı'nı doldurma kararı aldığında bu köprü üzerinde durup nehrin diplerine göz gezdirmiş ve Türkiye’deki bilinçli yönetimin herhangi bir insana zarar gelmesini kabul etmeyeceğini düşünmüştüm." diye konuştu.
Ebu Nidal bu konuda düşüncelerini şöyle ifade etti:
“Türkiye’deki yönetimin, doğru zamanda doğru kararı alacağından emindim. Çünkü bu yönetim, insanların yaşadığı şartları iyi değerlendirebiliyor. Nitekim bu yönetime olan inancım doğru çıktı ve işte nehir yeniden bir Irak vatandaşı gibi hayat buldu. Bazıları başka göstermeye çalışsa da Türkiye Musul halkının zarar görmesine izin vermez."
Musul sakinlerinin komşularıyla güçlü ilişkide kalmaya devam edeceklerini söyleyen Ebu Nidal, bu güçlü ilişkilerin, ne kadar komplike olursa olsun krizleri aşmaya yardımcı olacağını kaydetti.
Türkiye’nin Ilısu Barajı’nı doldurma hakkı
Son gelişmeleri değerlendiren Iraklı araştırmacı Ömer Tayyar da "Su konusunda Türkiye’nin olumlu duruşu Irak halkının olayların gerçek yüzünü görmesini sağladı. Irak halkı, kimlerin kendilerinin yanında kimlerin kendilerinin karşısında olduğunu, kimin hizmet etmeye çalıştığını kimin ise çıkarlarına zarar verdiğini anladı." dedi.
İran'ın daha önce kendi topraklarından çıkan ve Irak topraklarına doğru devam eden 30 küçük nehrin sularını kestiğini dile getiren Tayyar, buna rağmen devamlı İran’ın Irak halkının çıkarlarını düşündüğünü söyleyenler başta olmak üzere nehir sularının kesilmesine Irak’tan hiçbir net karşılık gelmediğini anlattı.
Türkiye’nin Ilısu Barajı’nı doldurma hakkı bulunduğunu aktaran Tayyar, Irak’ın 90’lı yıllardan şimdiye kadar bu sulardan istifade ederek elektrik sıkıntısını gidermeye yönelik bir adım atmadığını söyledi.
Irak, özellikle kış aylarında yağışların az olması nedeniyle, Dicle ve Fırat'ın su seviyesinin azalmasında sıkıntı yaşıyor. Su barajı alanında sınırlı altyapıya sahip olması da Irak'ta içme suyu sıkıntısı ile birlikte yaz aylarında ekili ürünleri sulama sıkıntısına yol açıyor.
Toroslardan doğan Dicle Nehri, bin 718 kilometrelik uzun yolunun bin 400 kilometresi Irak topraklarından geçiyor. Fırat ile birlikte geçtiği bölgelerde, beslediği tarlalar, su arıtma tesisleriyle ülkeye hayat veren bir öneme sahip. Musul kentini Kuzey’den Güney’e ikiye ayıran Dicle kenti içinden geçerek ülkenin diğer kentlerine doğru yoluna devam ediyor.
DENİZ HABER AJANSI