Atlantis Dalış Merkezi üyesi dalgıçlar, gönüllü olarak yaz mevsimi boyunca haftada bir kez dalış ve deniz temizliği için Silifke sahillerinde bir araya geliyor.
Yaklaşık 2 kilometrelik sahil şeridinde, su altını çeşitli atıklardan temizleyerek canlıların yaşamını korumayı amaçlayan dalgıçlar, yaklaşık 3 saat süren çalışmalarında "sudaki katiller" olarak adlandırdıkları hayalet ağları, plastik atıkları, metal eşyaları ve çeşitli çöpleri sudan çıkarıyor.
Deniz kirliliğinin yanı sıra karada da çevre kirliliğine karşı duyarlı olan grup, sudan çıkardıkları atıkları geri dönüşüm merkezlerine ulaştırıyor.
Merkezin eğitmenlerinden Ertuğrul Çete, her sezon belirli zamanlarda su altı temizliği yaptıklarını söyledi.
Biyoloji öğretmeni olduğunu ve deniz canlıları üzerinde çalışmalar yürüttüğünü belirten Çete, "Su üzerindeki üretici canlılarımız olan fitoplanktonlar, yaklaşık 25-30 santimetrelik bir alanda yaşayan, şu an soluduğumuz havadaki oksijenin yüzde 70'ini üreten canlılar ve biz bütün kirliliğimizi, pisliğimizi denize akıtıyoruz." dedi.
Tüm dalışlarda yanlarına çöp koymak için file aldıklarını anlatan Çete, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suya girmeden ve girdiğimizde etrafımızdaki herkese denizin önemini anlatıyoruz. Sürekli temizlik yapıyoruz. Şu sıralar hayalet ağlar çok tehlikeli çünkü alanda başıboş bir şekilde geziniyorlar. Her biri için 'sudaki katiller' diyebiliriz. Kaplumbağalar, balıklar ve birçok canlı denizde başıboş dolaşan hayalet ağlara takılıyorlar ve ölüyorlar. Biz de arkadaşlarımızla beraber bu ağları topladık. Tabii ki biz ancak küçük bir kesimi temizleyebiliyoruz ama elimizden gelen bu. Keşke daha fazlasını yapabilsek. Hayalet ağların dışında özellikle pet şişeler, poşetler, çakmaklar, terlikler gibi birçok atık çıkartıyoruz fakat temel ham madde plastik, en fazla plastik atık çıkartıyoruz."
"SU ALTINDA GÖREBİLDİĞİMİZ BÜTÜN ÇÖPLERİ ÇIKARTIYORUZ"
Gönüllü dalgıçlardan Sinan Güner de temel amaçlarının çevreye duyarlılığını ön plana çıkarmak olduğunu ifade etti.
Su altında görebildikleri bütün çöpleri, özellikle plastik ve cam şişe ile hayalet ağları toplayıp yüzeye çıkarttıklarını kaydeden Güner, "Su altı bizim evimiz gibi. Kendi evimizde düzene ve temizliğe nasıl dikkat ediyorsak su altındaki temizliğe de o kadar dikkat ediyoruz. Tatile gelen insanlar deniz kenarında bu temizliğe çok dikkat etmiyorlar ve şişeleri, atıkları denize atıyorlar maalesef. Bu da denizdeki canlılara zarar veriyor." diye konuştu.
Yaklaşık 3 yıldır Akdeniz bölgesinde dalış eğitmenliği yapan Recep Kahraman ise 3 tarafı denizlerle çevrili muhteşem bir ülkede yaşadıklarını dile getirdi.
"Denizler bizim her şeyimiz." diyen Kahraman, "Şunu unutmamalıyız. Eğer biz denize saygı göstermezsek o da bize saygı göstermez. Denizlerimiz çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras." ifadelerini kullandı.
DENİZ HABER AJANSI