Sivas'a 98, Kangal ilçe merkezine 13 kilometre uzaklıktaki kaplıca, yurt içi ve yurt dışından sedef hastaları başta olmak üzere şifa arayan çok sayıda kişi tarafından tercih ediliyor. Yaklaşık 37 derece sıcaklıktaki suda yaşayan binlerce balık, sivilce ve yara kabuklarını yiyerek, deriyle kaplıca suyunun temasını artırıyor. Romatizma, kırık ve çıkık ile sinir, deri ve böbrek hastalıklarına da olumlu etkileri bulunduğu belirtilen kaplıcanın, özelikle sedef hastalığına iyi geldiği ifade ediliyor.
Kaplıca İşletmecisi Fuat Ünsal, buranın, dünya kaplıcaları içerisinde emsallerinin bulunmadığını, başta sedef hastaları olmak üzere çok sayıda kişinin şifa için tercih ettiği merkezlerin başında olduklarını söyledi.
Kaplıcada yaşanan yoğunluğa dikkati çeken Ünsal, "Doktor balıklar son 5 yılın en yoğun mesaisini yapıyor. Çünkü ülkemiz gerçekten güvenli ve gezilebilir bir ülke" dedi.
"DÜNYANIN HER TARAFINDAN İNSANLAR GELİYOR"
Türkiye'deki güvenli ortam ve ekonomiden dolayı turizm sezonunun hareketli geçtiğini vurgulayan Ünsal, bu hareketliliğin "doktor balıklarıyla" bilenen Kangal balıklı kaplıcasına da yansıdığını aktardı.
Ünsal, ziyaretçilerin kaplıcada tedavilerini tamamladıktan sonra mutlu şekilde evlerine döndüğünü dile getirerek, şunları kaydetti: "Misafirlerimizin yarıya yakını yabancılardan oluşuyor. Dünyadan insanlar burayı biliyor ve geliyor. Rusya, Ukrayna, Azerbaycan başta olmak üzere, Avrupa ülkelerinden buraya gelip tedavi oluyorlar. Sedef hastalığı beyaz tenli insanlarda genelde daha yaygındır. Kaplıcamıza gelenlerin sayısı son yıllara göre 3-4 kat arttı. 5-6 sene önce daha az yerli ve yabancı turist geliyordu fakat bu sene kaplıcaya yerli ve yabancı çok sayıda turistin rağbet ettiğini görüyoruz. Burası dünyanın kabul ettiği sağlık merkezi ve insanlar güzel bir şekilde tedavilerini olup gidiyorlar."
Türkiye'de oluşturulan güvenli atmosferin turizme yansıdığına da işaret eden Ünsal, hükümet yetkililerine teşekkür etti.
Ünsal, kaplıcanın suyu ve balıklarıyla sedef hastalığındaki tek tedavi merkezi olduğuna işaret ederek, "Kaplıcamızda tedavi süreci 21 gündür. Son yıllarda tıp adamlarımız da kaplıcaya yönlendiler çünkü kortizonlu ilaçların bir fayda vermediğini ve genetik yapıyı bozduğunu doktorlarımız sürekli dile getiriyorlar. Onun için de insanlar doğal tedavinin en güzelini Balıklı Kaplıca'da görüyorlar" diye konuştu.
Gümüşhane'den kaplıcaya gelen Mevlüde Gürses ise 28 yıldır sedef hastası olduğunu söyledi. Doktor tavsiyesiyle her sene kaplıcaya geldiğini, ilk geldiğinde vücudunun her yerinde sedef hastalığı olduğunu anlatan Gürses, "Geldikten 1 hafta sonra yaralarım geçti, gittiğimde ise doktorlarım şok oldu, şaşırdılar" dedi.
Kaplıcaya 28 yıldır her sene düzenli olarak gelmeye başladığını dile getiren Gürses, sedef hastalarına kortizonlu ilaç kullanmamalarını tavsiye etti.
DENİZ HABER AJANSI