Denizlerde av yasağının 1 Eylül’de kalkmasıyla Ege Denizi, iki kıyıdan Türk ve Yunan balıkçıların rekabetine sahne oluyor.
İzmir Bölgesi Su Ürünleri Kooperatifleri Birliği Başkanı Ahmet Yapıcı, iki ülkenin av yasakları arasında farklılıklar bulunduğunu, bunun Ege Denizi’ndeki balıkçılığın geleceğini tehdit eder noktaya geldiğini savundu.
“Bizde sezon bittiğinde Yunanistan’da tam tersi oluyor, onlarda yazın avlanma var, bizde yok” diyen Yapıcı, balık ve av arasındaki ilişkinin sakalın uzamasına benzetilebileceğini belirterek, şunları söyledi:
“Sakal her gün kesilirse büyümez. Ege Denizi’ndeki balıklar da böyle. Bizde yasak başladığında Yunan balıkçılar ava devam ediyor, denizde av baskısı çoğaldığı için balık sürüleri gelişemiyor. Onlar bitiriyor, biz başlıyoruz. Ege Denizi’nde bunun rayına oturması lazım. Bölgesel balıkçılığa dönmemiz lazım. Tekne başına av kotası uygulamasına geçmemiz gerekiyor. Av yasağı dönemi merkezi olarak ülke geneli için belirleniyor ancak Karadeniz’in mevsimi ile Ege’nin mevsimi bir değil. Orada sezon farklı başlamalı, burada farklı başlamalı.”
Ege’de av sezonunun Yunanistan’ın av sezonuyla aynı olması gerektiğini savunan Yapıcı, Ege’de bunun sağlanmaması halinde hamsi ve sardalya gibi sürü balıklarının tehdit altına gireceğini ileri sürdü.
Balığı Türkiye’ye satıyorlar
Yapıcı, avlanan balık miktarının azalmasının balıkçı teknelerini agresifleştireceğini, kaçak avcılık riskinin artabileceğini de ileri sürdü.
Yaşar Reis teknesinin kaptanı Fatih Kopuz ise Ege Denizi’ndeki av sezonunun akademisyenlerin yapacağı çalışmalar çerçevesinde yeniden belirlenmesi gerektiğini belirterek, “Yunanistan’ın av stratejisi daha doğru çünkü onlar sardalyayı yumurtasız, en iri ve en verimli döneminde avlayarak Türkiye’ye yüksek fiyatlarla satıyor” diye konuştu.
Deniz Haber Ajansı