İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Meclis oturumu öncesinde sırasıyla MHP, İYİ Parti ve CHP’li üyeleri, Saraçhane merkez binadaki grup salonlarında ziyaret etti. Ziyaretlerde İmamoğlu’na CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı da eşlik etti.
“Türkiye’nin başka bir süreç yaşadığı ortadır” diyen İmamoğlu, “İBB, farklı bir iktidar süreci yaşıyor. 25 yıllık bir süreçten sonra geldiğimizde her şeyin bir anda normalleşmesini beklemekte normal değil. Bir gün, 3 ay, 5 ay sonra her şeye alışılsın diye beklemek de doğru değil. İnsani değil.Yani iktidar olmuşsunuz, kaybetmişsiniz… İster istemez bir alışma süreci geçecek. O bakımdan bu süreci en makul tavırlarla, en uzlaşmacı ve ‘Sizi anlıyoruz’ diyerek, “Haklısınız ama durum böyle. Gelin hep birlikte İstanbul için birlikte çalışalım” diyebilmelisiniz. Bu önemli bir şey. Normalde 3 derin nefes alıp konuşuyorsanız, 13 derin nefes alıp konuşmalısınız. Bu tavrın İstanbul’a faydası vardır. İstanbul çok derin nefes alıp doğru işlerin yapılması gereken bir şehirdir. Eksikliklerin ve yanlışlıkların bedeli çok ağır ödüyor. Ve ne yazık ki bir siyasi partinin ya da birisi dedi diye yanlışı savunmaktan sakınmayan ve onun peşinden koşan birçok insanı görüyoruz. Üzülüyorum. Yanlışı savunan insanlar görüyorum hem devletin üst kademelerinde hem de burada. Ama bizler toplumu ve süreci rehabilite etmeliyiz. Umuyorum iyi bir günle başlayan ve iyi bir haftayla bitireceğimiz bir dönem olsun” şeklinde konuştu.
“MÜHİM OLAN İSTANBUL İÇİN ORTAK AKILDA BULUŞMAK”
İmamoğlu’na, “Bütçe görüşmeleri yapılacak. Nasıl bir meclis bekliyorsunuz” sorusu da yöneltildi. İmamoğlu, bu soruyu, “Elbette tartışmalar olacaktır. Mühim olan İstanbul halkının kazanması için ortak akılda buluşabilmek. Bazı siyasi cümleler söylenebilir belli kesimler beni duysun diye. Her siyasi parti için bu geçerli. Ama orası gerçekten bu halka ait bütçenin yönetimine dair kararların alındığı yer. O bakımdan günün sonunda gerçekten ortak akılla, sağduyuyla ve bu şehirde yaşayan 16 milyon insan için, en doğruyu nasıl yapabiliriz kaygısı ile hareket edip, karar verilmeli. Cumaya karar süreceği için belki bugün bütçenin detayları görüşülmez, başka bir gün görüşülür. Kararlar alınacak. Neticede önemli bir hafta geçireceğiz. Hem stratejik plan, ki neredeyse 250 bine yakın insanın etkileşimi ile oluşmuş belki de dünya tarihinde de çok rastlanılmayan bir kapsayıcılıkla oluşmuş bir stratejik plan gündeme olacak. Yine bütçe ve 2020’nin yol haritası inşallah İstanbul için hayırlı olur” şeklinde yanıtladı.
“TALİHSİZ AÇIKLAMA”
İBB Başkanı, “Ulaştırma Bakanı, Kanal İstanbul projesiyle ilgili uygulama noktasında İBB ile ilgili bakanlıklar arasında işbirliği protokolleri bulunduğunu söyledi. Yeni bir protokol mü söz konusu? Önceki dönemlerde imzalanmış protokoller var ise akıbeti ne olacak, fesih söz konusu olacak mı” sorularına ise şu yanıtı verdi:
“2012, 2014, 2015, 2016 hatta 2018’de de o dönemin yetkilileri ile aralarında yapılmış protokoller var kurum içinde. Ama protokol deyince Sayın Bakan, zannedersiniz ki, imzayı attık iş bitti. Eğer Sayın Bakan’ı bir imza kurtaracaksa ya da İstanbul’u bir imza mahvedecekse, hiç kusura bakmasın yani bu konuda da araştırma yapmamış. Sayın Bakan’ı hep uyarıyorum, araştırarak ve süreci derinlemesine analiz ederek beyanatta bulunması konusunda. Yine uyarımı yapmış olayım. Ama ne yazık ki talihsiz bir açıklama. Kaldı ki 23 Haziran 2019’da geçmişe dönük bu ve bu tür bütün anlaşmaları halk iptal etti zaten.
Yeni bir dönem başladı. Yani sesini çıkarmayan, ilgilenilmeyen değil, yeni bir dönem başladı. O bakımdan biz, 2019 23 Haziran itibari ile İstanbul’un konularına başka bir gözle bakıyoruz. Toplumun faydasını mı, bu şehrin faydasına mı? O gözle baktığımızda da Kanal İstanbul ile ilgili fikrimiz nettir. Bu netliğimizi Sayın Bakan 16 milyon insan nezdinde hala hissedememiş diye anlıyorum. Anlayacaktır. Hiçbir hukuki geçerliliği olmayan anlaşmalar. Örnek X yılında, 2014’te 2015’te neyse, bütün anlaşmalar var. ‘Şu planını sizin Bimtaş şirketiniz yapsın. Şu plan sürecini kurumununuz şu birimi tamamlasın’ diye karşılıklı protokoller… Onlar öyle bağlayıcılığı ve geçerliliği olan işler değildir. Bakanlık yazar ama o tebliği alan ve yorumlayan buradaki kurumlar var. Arkadaşlarım zaten gerekli cevapları yazacaklar. Niçin geçersiz olduğu ya da hangi işlemin yapılması gerektiği konusunda. Ki altını çiziyorum bakın bu tür meseleler protokol ile olmaz. Yani sanki İBB olarak bir yeri sattık, bakanlık da aldı, iş bitti… Böyle bir şey değil ki. 16 milyon insanın yaşamından bahsediyoruz. Yani bu şehri tehdit eden unsurlardan bahsediyoruz. Yine söylüyorum. İçeriği boş, talihsiz bir Ulaştırma Bakanı açıklaması daha.”
DENİZ HABER AJANSI