Tekirdağlı, 2 çocuk babası 58 yaşındaki Oruç'un deniz tutkusu küçük yaşlarda başladı.
İşlerinin yoğunluğu nedeniyle mavi sulara olan sevgisini ertelemek zorunda kalan Oruç, 1993 yılında geçirdiği trafik kazasının ardından hayatına bedensel engelli olarak devam etmek zorunda kaldı.
Yaşadığı zor günlerde tekneyle dünya turu yapan yazarların kaleme aldığı kitapları okuyan Oruç, emekli olunca önce kaptanlık belgesini aldı, daha sonra ise tekne arayışına girdi.
Maddi imkanı yeterli olmadığı için satın alma düşüncesinden vazgeçmek zorunda kalan Oruç, kendi teknesini kendi yapmak için kolları sıvadı.
İki kez dönmek zorunda kaldı
İlk olarak yapacağı teknenin planlarını satın alan Oruç, 2008 yılında kiraladığı marangozhanede çalışmalara başladı. Oruç, "Devekuşu" ismini verdiği 2,5 metrelik yelkenli teknesini bir yılda tamamladı.
Denize olan tutkusu daha da artan Oruç, Akdeniz kıyılarını gezme kararı aldıktan sonra 2011 yılında 4,5 metre uzunluğunda "Devekuşu-1" ismini verdiği yelkenli tekneyi yaptı. Tek başına mavi yolculuğa çıkan Oruç, İzmir Körfezi'ne geldiğinde teknesi rüzgardan etkilendi ve geri dönmek zorunda kaldı.
Bu kez daha büyük bir tekne yapmak için kolları sıvayan Oruç, 2013 yılında 6 metre uzunluğunda "Devekuşu-2" ismini verdiği teknesini suya indirdi. İki yıl önce Tekirdağ'dan Ege'nin mavi sularına açılan Oruç, Ayvalık açıklarına geldiğinde rahatsızlandı. Engelli kaptan, doktorların tavsiyesi üzerine İstanbul'da tedavi oldu.
Akdeniz turu hedefinden hiç vazgeçmeyen Oruç, yarım kalan hayalini gerçekleştirmek için yeniden Burhaniye'den başladığı yolcuğunda İzmir'in Karaburun ilçesi açıklarına geldi. Uğrak verdiği kıyılarda zaman zaman karaya çıkan buralarda dostlarıyla da buluşan Oruç, turunu Göcek'te tamamlamayı planlıyor.
İsmail Oruç, 50 yaşından sonra tekne yapmaya başladığını ve hayatının en mutlu günlerini denizde yaşadığını söyledi.
Trafik kazası sonrası denize olan ilgisinin daha da arttığını dile getiren Oruç, "Engelli kişiler engelleriyle baş başa kalınca psikolojileri bozulabiliyor. Engele takılmamak lazım. Kıyıları dolaşarak elimden geldiğince engelli bir bireyin neleri başarabileceğini göstermeye çalışıyorum. Bunun dışında özellikle gençlere denizi sevdirmeyi amaçladım." dedi.
"Balık tutmayı bir türlü beceremedim"
Birçok arkadaşının kendisini örnek alıp tekne yapmaya başladığını hatırlatan Oruç, Akdeniz turunun ardından Tuna Nehri'nden Karadeniz'e geçmeyi hedeflediğini anlattı.
Seyahat sırasında tüm ihtiyacını teknede karşıladığını belirten Oruç, "Balık tutmayı çok denedim ama bir türlü beceremedim. Yemeklerimi bazen teknede bazen gittiğim limanlarda yiyorum. Gezip gördüğüm yerlerle ilgili izlenimlerimi internette oluşturduğum bir sitede kaleme alıyorum. Bu sayede Türkiye'nin birbirinden güzel koylarının tanıtmaya çalışıyorum." diye konuştu.
DENİZ HABER AJANSI