Ege Üniversitesi (EÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Musa Sarı, Gediz ve Büyük Menderes nehirlerinin endüstriyel ve evsel atıkların tehdidi altında bulunduğunu belirterek, "Nehirlerde yaptığımız araştırmalarda balıklarda yüksek miktarda ağır metal tespit ettik" dedi.
Hasan Musa Sarı, Gediz ve Büyük Menderes nehirlerindeki kirlilik oranlarının arttığını söyledi. Nehirlerin endüstriyel ve evsel atıklarla kirlendiğini, canlı hayatının kirlilikten olumsuz etkilendiğini ifade eden Sarı, yaptıkları araştırmalarda balıklarda yüksek miktarda ağır metal tespit ettiklerini söyledi. Kirliliğin yoğun olduğu bölgelerde zaman zaman toplu balık ölümlerinin meydana geldiğine dikkati çeken Sarı, "Balık ölümleri nehirlerin alarm verdiğinin göstergesi" dedi.
Büyük Menderes'in beslediği bölgenin en büyük baraj göleti olan Adıgüzeller Barajı'nda kirlilik değerlerinin yüksek olduğunu ve bu nedenle göletin ticari ve amatör balıkçılığa kapatıldığını dile getiren Sarı, şunları söyledi:
"Gediz ve Büyük Menderes nehirlerindeki kirlilik değerleri sürekli kontrol edilmeli. Nehirlerden aldığımız balık numunelerinde yüksek miktarda ağır metal tespit ettik. Bu balıkların yenmesi insan sağlığı için tehlikeli. Belki bir balık yediğinizde ölmezsiniz. Ancak sürekli ağır metal taşıyan balık tüketilirse zamanla insan vücudunda çok ciddi sağlık sorunları oluşur.
Ağır metaller beyne zarar verdiği gibi kanser oluşumunu hızlandırır. Kirliliğin yoğun olduğu bölgelerde önlem alınmalı. Uşak, Denizli, Aydın, İzmir, Manisa illerindeki on binlerce dönüm tarım arazisi tehlike altında."
Olta Balıkçılığı Federasyonu (OBAF) Başkanı İsmail Atalay ise kirliliğin yoğun olduğu bölgelerin belirlenerek yerel halkın uyarılması gerektiğini belirtti.
Kirliliğin halk sağlığı sorununa neden olduğunu ileri süren Atalay, "Gediz ve Büyük Menderes nehirleri karış karış gezilmeli kirliliğin yoğun olduğu noktalar belirlenmeli. Buralara uyarı levhaları asılmalı. nehirlere yakın bölgelerdeki köylerde yaşayan insanlar bilinçlendirilmeli. Özellikle muhtarlar kanalıyla halk eğitilmeli. Kirli bölgelerde tutulan balıklar kesinlikle tüketilmemeli, kirli su ile tarım yapılmamalı" diye konuştu.
-"Kirlilikle mücadele birinci önceliğimiz olmalı"-
Uşak Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Hasan Yüksel ise kirlilikle mücadelenin birinci öncelik olması gerektiğini dile getirdi.
Uşak Kent Konseyi tarafından hazırlanan Uşak Çevre ve Çevre Sağlığı Çalışma Grubu raporunda kirliliğin nedenleri ile ilgili verilere yer verdiklerini ifade eden Yüksel, iki nehir üzerinde hala arıtma tesisi bulunmayan organize sanayi bölgeleri ve bireysel firmalar olduğuna dikkati çekti.
Büyük Menderes ve Gediz nehirlerinde çoğunlukla tekstil, deri ve gıda atıkları nedeniyle kirlilik oluştuğunu iddia eden Yüksel, şöyle konuştu:
"Bölgede bitki ve canlı hayatı yok olabilir. Nehirleri kirleterek ayağımıza değil kafamıza sıkıyoruz. Canlı türleri zamanla yok olacak. Bitki faunası ciddi zarar görüyor. Süreci geri almak çok zor. Kirliliği oluşturan etkenleri ortadan kaldırmak gerek. Kirlilikle mücadele birinci önceliğimiz olmalı. Siyasi irade olduğunda bu sorunların aşılabileceğini düşünüyoruz."