Gemi Brokerleri Derneği Olağan Genel Kurulu, İMEAK Deniz Ticaret Odası Ziya Kalkavan Meclis Toplantı Salonu’nda yapıldı.
Açılış ve yoklama bölümünde genel kurulun yapılabilmesi için yeterli sayısının olduğuna dair görüş bildirildikten sonra divan başkanlığı oluşturuldu. Divan Başkanlığı’na İzzet Tekin Akkan, Divan Başkan Vekilliği’ne Kerim Ali Güç ve Divan Kâtipliği’ne de Hayati İnaç seçildi. Divan heyetinin oluşmasının ardından Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı okundu.
Gündem maddeleri tek tek okunarak her madde oy birliği ile kabul edildi. Genel kurulda, sadece, “FONASBA, Ecasba ve Bimco üyeliklerinin görüşülmesi” kararında, Gemi Brokerleri Derneği’nin Bimco’ya üyeliğinin devam etmesi kararı oy birliği ile kabul edildi.
Gemi Brokerleri Derneği’nin mevcut başkanı Fikret Kösoğlu’nun yeniden aday olmaması nedeniyle tek liste ile gidilen genel kurulda Gemi Brokerleri Derneği yeni başkanı Şinasi Onur oldu.
Fikret Kösoğlu: Ahenkli çalışan bir yönetim kuruluyduk
Dilek ve temenniler bölümünde ilk olarak söz alan Gemi Brokerleri Derneği Eski Başkanı Fikret Kösoğlu, çok enteresan bir şekilde başkan olduğu söyledi.
Başkan olmasının hiç aklında olmayan bir şekilde gerçekleştiğini kaydeden Kösoğlu, “Başkan olduğum bu süreç benim için enteresan oldu. Hiç aklımda olmayan bir şekilde şu anda olan abimlerim, “Hadi sen başkan ol” şeklinde bir ittirmeyle başkan oldum. Hiç kafamda olmayan bir şeydi. Güzeldi. İyi hizmet ettiğime inanıyorum. Tabi burada şu da var. Ahenkli çalışan bir yönetim kuruluyduk.
İnşallah, bu yönetim kurulu da böyle olur. Çünkü bizim yönetim kurulları toplantılarımızda 5’den aşağıya katılım görmedim. Çoğunda 7 kişiydik. Yani hepimiz geliyorduk. Ayarlıyorduk. Bu da çok önemli. Tabi armonide çok iyiydi. Hepimiz birbirimizi senelerdir tanıdığımız için bunun sonucunda da başarılı işler çıktı. Bu konuda Şinasi’nin (Onur) hakkı çok. Çok mesai harcadı. Tabi diğer arkadaşlarımızda aynı şekilde mesai harcadılar” diyerek yeni seçilen yönetime başarılar diledi.
Kerim Ali Güç: Yönetime tavsiyelerim olacak
Dernek olarak son derece iyi bir konumda olduklarına dikkat çeken Kerim Ali Güç ise, “Sanıyorum, Türkiye’de bin-bin 100 kişiyi geçmiyoruz. Bin 100 brokerin içerisinde 300 brokeri bir çatı altında toplayabiliyorsak bu bence, bir başarıdır. Eleştirdiğimiz konu şu, biz daha iyi nasıl olabiliriz? Daha fazla insanı nasıl kucaklayabiliriz? 3 dönemdir yönetimdeyim. Yeter, dedim. Dedim ki, arkadaşlar ben müsaadenizi istiyorum. Önümüzdeki yönetime mutlaka gireceğim. Yani onu söyleyeyim” dedi.
Yeni yönetime bazı tavsiyelerinin olacağına vurgu yapan Güç, “Biz bir şekilde sosyal olmalıyız. Biz sosyal olmayı beceremedik. Her iki bakanda da. Çok çalıştılar, hepimiz çok çalıştılar. Bir alt yapısını hazırlayarak biz sosyalleşmeyi başaramadık. Bağlayamadık birbirimizi. İlk kurulduğunda ilk olduğu için insanlar geldiler. Ondan sonra kopmaya başladı. Bu kopmalar hale devam ediyor. Sosyalleşmekte büyük sıkıntılar çekiyoruz. Bunun bir şekilde alt yapısının hazırlanması lazım. Çalışmamız lazım. Üniversitelere mutlaka önem verin!
Öğrenciler yanlış yönlendiriliyor
Ben şunu gördüm: Üniversitede yetişen öğrenciler, yetiştirilen hocalar tarafından birazcık yanlış yönlendiriliyor. Para odaklılar. Meslek ahlak odaklı değiller. Bizim en öncelikli sorunumuz, mesleğimizin ahlaki durumu. Bunun gitgide düşmesinin sebebi de yeni gelenlerden dolayı. Yanlış anlamayın arkadaşlar!
Size verilen, mesleki ahlak öğretilmiyor. Öğretilmediği içinde ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Bazı şeyleri atlıyorsunuz. Bunun her üniversite toplantısında işlenmesi gerekiyor. Mesleki, etik, ahlaki davranışlar, mutlaka olmak zorunda. Yönetim kurulunun bir çalışması olması lazım. Projesi olması lazım. Ben fikrimi söylüyorum tabi ki. Katılırsınız, katılmazsınız” diye konuştu.
Derneğin düzenlediği yemek konusuna da değinen Güç, “Yemek düzenleneceği zaman bin 650’nin üzerine çıkmayın. Bu bile fazlaydı. İdare edilmesi, yönetilmesi bakımından zordu. Bin 300, bin 500 arasındaki bir kişi sayısı olarak ortaya çıkıyor.
Bu sayının üstüne çıktığınız andan kontrol edilebilir limitinizi aşıyorsunuz. Aldığınız, yaşadığınız tecrübeyi kullanma şansınız yok. O yüzden çok dikkatli olun. Eğer ki, profesyonellerle çalışacaksanız, onları da yönlendirmeniz gerekecek. Sizin de bir tecrübeye sahip olmanız gerekecek. Çok kolay değil bu yemek işi. Allah yardımcınız olsun” ifadelerini kullandı.
Aidatların düşürülmesi konusunda önümüzdeki genel kurulda öneri vereceğini kaydeden Güç, “Aidatların düşürülmesi konusu, bunu söyleyeyim, bunu kullanayım. Bitsin bu olay. Bunu açık açık söylüyorum. Bir sonraki genel kurulda aidatın 150 TL’ye düşürülmesi konusunda öneri olarak vereceğim. Bunu da sekreterliğimiz not alsın. Gündemine alsınlar. Şimdi vermiyorum. Çünkü bu yönetim şimdiki duruma göre hazırlandılar. Şimdi bu öneriyi vermem, haksızlık olur. Bir şekilde bunu hazırlayalım. Bu, çok af edersiniz ama, ucuz yöneticilik oluyor.
Sırf aidat ile yönetilmek biraz ucuz oluyor. Bu işi daha profesyonel yapmalıyız. Genç arkadaşlarım beni çok destekliyorlar. Birçok şeylerini paylaşıyorlar. Abi, aldığım maaş bu, ödediğim kira bu, geçindirmem gereken şey şu. Abi kusura bakma, ben şurada bira içeceğim parayı veremem diyor. Çok samimiyetle söylemiş. Bunu gör ardı etmeyeceksiniz.
Üstelik burası bir kulüp yöneticiliği değil. Burası mesleki bir dernek. Herkesin mesleki olarak bir araya geldiği, paylaştığı, eğitim aldığım bir yer. Gelirlerimizi bu eğitimler üzerinden kazanmalıyız veya diğer faaliyetlerle. Neyse, bir sonraki genel kurulda bunu önerge olarak vereceğim” diye konuştu.
"Brokerlik tarihini mutlaka yazmalıyız"
“Brokerlik tarihini mutlaka yazmalıyız” diyen Güç, “Türkiye brokerlik tarihine biz yapmalıyız. Bunun lami cimi yok. 1980’de başladı ise, 1980’den itibaren yazmalıyız. Ama biliyorum ki, 19590’lerde bu iş, ufak tefek başlamıştı. Acentelik olarak başlamıştı. Detaya fazla girmeyeceğim.
Ben sizi Deniz Ticaret Odası’nda temsil ediyorum. Grup başkanıyım. Sizden ihtiyacım olan şey, sizin sıkıntılarınızı Deniz Ticaret Odası’na taşıyor olabilmek. Bugüne kadar yaptığım organizasyonların hepsi dernekle beraber organizasyonlar yapmak veya dernekle beraber planlıyor olabilmek.
Etik anlaşmaları yaptık. Mesleki etik konusunda çalışma yaptık. Deniz Ticaret Odası’na taşıdık. Bunu genel kurula da sunduk. Meclise de sunduk. Meslek tanımını yaptık ki, o eski meslek tanıtımı Arapça’dan oluşmaktaydı. Metnin içinde kıl olduğum bir sözcük vardır. Cidden beni rahatsız eder. Tellal, tellak değil yani. Son derece rahatsız eder. Bunu meclise taşıdık. Konuşulup tartışıldıktan sonra kanuna girilmesi üzerine kanunda da bunun böyle geçmesi için bir çalışma yaptık. İnşallah, bu meclisten geçer” temennilerinde bulunarak destek olanlara teşekkür etti.
Şaban Ufuk Çetiner: Gündem oluşturulmuyor
Gemi Brokerleri Derneği’nin Türkiye’deki sivil toplum örgütlerinin sahip olmadığı yüzde 99’luk bir şansa sahip olduğuna dikkat çeken Şaban Ufuk Çetiner, “Türkiye’de bir sürü sivil toplum örgütü var. Her sivil toplum örgütü bir yerlere ulaşmaya çalışıyor.
Kurulmuş olan bu sivil toplum örgütü çok büyük bir şansa sahip. Bu sivil toplum örgütü temsil ediliyor. Deniz Ticaret Odası vasıtasıyla temsil edilebilme şansına sahip. Türkiye’de yüzde 99’unda olmayan bir şansa sahip. Neler yapabileceğimizi dernek vasıtasıyla iletme şansına sahibiz.
Konu yaratmaya çalışıyoruz. Gündem oluşturulmuyor. Gündem oluşturmalıyız. Sıkıntılarınızı, düşüncelerinizi, daha iyi nasıl olabirizi derneğe aktarmanız, dernekte bunu meclise getirerek görüşülmesi. Bürokrasi var. Çok ağır gidiyor. Bir çalışmanızı Deniz Ticaret Odası vasıtasıyla yayınlatma şansına sahibiz” ifadelerine kullanarak sorunları çözüme kavuşturmak için birtakım çalışmalar yapabileceklerini kaydetti.
“Bimco ile işbirliği içindeyiz”
Eğitim konusunda BIMCO ile bir işbirliklerinin olduğuna da değinen Çetiner, “BIMCO da bu işbirliği çerçevesinde Türkiye’den gelen diğer taleplerin hepsine olumsuz bakmaktadır. Türkiye’ye getirişini bu dernek sağlamıştır. Kendileri bu konuda çok hassas davranaraktan üniversitelerden gelen yaklaşımlara bile set koymuştur. Direkt muhatap olarak derneği kabul etmektedir. Fakat faaliyetleri devam ettirmemiz gerekiyor. Faaliyet dediğimiz zamanda iş-maliyet olarak yansıyor. Bugüne kadar yapmış olduğumuz 2 tane workshopta da derneğimiz aldığımız olduğumuz kararla belli bir destek çerçevesinde bunu gerçekleştirebildi.
Katılım şartlarını Türkiye şartlarına göre, uygun hale getirdik. Buna rağmen gerekli katılımı sağlayamadığımız için belli bir kısmını dernek olarak biz üstleniyoruz. 2015 senesi sonunda Aralık ayı içerisinde geçen sen verilmiş olan TIME-CHARTER ve UE-CHARTER ile ilgili bunlar içerisinde keysterler olan bir workshop yapmak isterler.
İlk başta olumlu giden çalışmalarımız, Türkiye’nin bugünkü giden koşulları altında bizlere biraz sıkıntı vermeye başladı. Sizlerin desteği ve bir ön çalışması gerekiyor. Bu olacak olan, düşünülen, Aralık ayı içerisindeki workshop ve 2016 içerisinde yapılmasını istediğiniz çalışmalar içerisinde BIMCO’nun standart kursları haricinde de kurslar yapabiliyoruz. Yapabilmemiz için sizlerin bizlere bir geri dönüş sağlamanız gerekiyor.
Bize bu sefer bir indirim de yaptılar. Her ne olursa olsun, en az bir 25 kişi bulursak üstünü de biz dernek olarak tamamlarsak bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Maliyeti yüksek. Bu workshopları yurt dışında almak istediğinizde zaten çoğunuz üye değilsiniz, bin 100 euro civarında bir ücreti var. Otel masrafı, yolculuk masrafı, orada yemeniz içmeniz var. Bu yaklaşık size 2 bin euro’ya bedel olabilecekken biz bunları burada mümkün olduğunca makul bir şekilde karşılamaya çalışıyoruz. 4’de 1 fiyatına. Bu desteğe var mısınız, yok musunuz? Bunu derneğe bir geri dönüşle bildirirseniz, bizde çalışmalarımızı ona göre yapar, ona göre program çıkartabilme şansına sahip olacağız. Sizden yardım bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Salih Zeki Çakır: Denizciliğimizin sorunları aslında belli
Geçmiş yönetime teşekkür edip yeni seçilen genel kurula başarılar dileyerek sözlerine başlayan Salih Zeki Çakır, “Malumunuz ben, Gemi Brokerlerı Derneği de üyesiyim. Son yıllardaki çalışmalarında da Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanıyım. Birlikte ortak bir çalışma yaptık. Bunun tekrarını düşünüyoruz makul bir süre içerisinde. Ortak çalışmamızın faydalı olduğunu düşünüyorum.
Bu ve birçok sivil toplum örgütünde üyeliğim var. Yönetiminde bulundum. Çalışmalarını takip ediyorum. Denizcilik sektöründeki hemen hemen bütün meslek gruplarının faaliyetlerini takip ediyorum. Bu kişisel bir sorumluluk anlayışı, mesleğe saygı ve belli bir yaştan sonra da kabul edersiniz, bir manevi tatmindir. Tecrübelerinizi, birikimlerinizi paylaşmak ve başkalarının tecrübelerinden istifade etmenin yolu, bu tip sivil toplum örgütlerinde görev almaktır. Onlara destek vermektir. Tabi bu tip çalışmalar, sorumluluk, fedakârlık ister, hem maddi hem de manevi.
STK’lar, sivil toplum örgütleri, Gemi Brokerlerı’nda olduğu gibi başarılı olmalarının, kabul edilmelerinin fazla sayılabilir ama birkaç temel prensibi var. Şuradan başlanır. Kendi evrenimizde söyleyeyim: Bu dernek niye kuruldu? Hangi misyon ve vizyonla kuruldu? Bunu canlı tutmak gerekir. Yönetimlerin misyon ve vizyona sadık kalarak gelişen zaman içinde bu misyon ve vizyonu yenileyerek, güncelleyerek canlı tutması gerekir. Meslek grubunun sorunlarını ortaya koymak, zaman içinde her yıl, 2 yılda bir, 4 yılda bir-makul süre neyse-güncellemek, önceliklerini belirleyip ona göre çözümlerin üzerinde çalışmak.
Görüşlerimi bir vesile ile çeşitli sektörle paylaşırken şuna vurgu yapıyorum: Denizciliğimizin sorunları aslında belli. Günümüze gelinceye kadar sorunların ortaya çıkmasına yönelik yeterli diyebileceğimiz çalışmalar yapılmıştır ama sorunların nasıl çözüleceğine yönelik yeterince çalışma yapılmamaktadır. Çünkü sorunu ortaya koymak nispeten işin kolay tarafı ama nasıl çözüleceğiyle ilgili kafa yormak, zaman ayırmak, para harcamak, bilimsel çalışmalar yapmak, danışmalıklardan, uzmanlıklardan faydalandırmak, bunları bir araya getirmek, bu işin biraz zor tarafı olduğu için biz, kolay tarafından her vesile ile sorunları, sorun odaklı toplanıp dağılıyoruz. Bundan sonra çözüm odaklı toplanıp dağılmak yani yönetimler ve üyelerle, bu sorunun çözümü ne olabilir diye, kafa yormak ve destek almak gerekir” dedi.
“Denizciliğimizin tümüyle kamuoyunda genel bir algı sorunu var”
Denizciliğin hemen hemen her iş kolunun uluslararası bir faaliyet alanı olduğuna vurgu yapan Çakır, “Denizciliğimizin genel bir sorunu, tümüyle ülke kamuoyunda, bir algı sorunu var. Yani denizciliğimiz ülke gündemine geçmiş yıllardan yapılmış, yapılmamış, eksik yapılmış, çalışmalardan dolayı iyi tanınmamaktadır. Hemen hemen her faaliyeti uluslar arası bir iş kolu. Bu tanıtımın gereği yapılmadığı için herkes nasıl anlıyorsa bir denizciliğimiz var. Ortak bir anlayış yok siyasilerimiz açısından, sektörümüzün var olduğu bürokrasi açısından, muhatap bakanlıklar açısından.
Bunun nedenleri var: Sektörlerin iyi anlaşılabilmesi için belli ihtiyaçlar var. Bunların ortaya konması gerekir. Bunlardan bir tanesi sektörün büyüklüğü, envanteri de diyebileceğimiz. Sektörler, denizciliğimizde olduğu gibi bir ana isim altında pek çok mesleki faaliyetler oluşturmaktadır. Bu hem armatörlük faaliyetlerinde deniz taşımacılığı faaliyetlerinde, diğer meslek gruplarında da böyle. Şu anda denizciliğimizin bu büyüklüğü kamuoyunda tam bilinmemektedir. Tabiri caiz ise, kaç paralık sektör olduğumuz, muhtelif olarak söylersek, muhtelif rakamlar var. Üniversiteler, konuşurken farklı bir rakam söyler, Deniz Ticaret Odası’nda hepimiz içindeyiz, farklı rakamlar konuşulur. Sektör mensupları farklı rakamlar konuşur. Bürokrasi farklı rakam söyler. Siyasetçiler, nutuklarda hedef kitle varsa, farklı rakamlar söyler. Burada da biz uzlaşının, büyüklüğün denizci olarak ortaya konulması lazım. Benim önerdiğim yöntem, denizcilikte bütün parçalardan oluşuyor. Her bir mesleki faaliyet, bu bütünü oluşturuyor. Bu bütünü anlayabilmek için her bir mesleği, parçayı iyi tanımak gerekir ki, bu bütünü anlayabilelim.
Brokerlık mesleği, ülkemiz için, denizcilerimiz için çok önemli bir faaliyet alanı. Tarihi var. Derneğimizin iftarında da söylemiştim: Tarihsiz milletler, talihsiz milletler diye. Tarihiniz olur da bunu ortaya koyamazsınız. Genç nesile aktaramazsınız. Kopukluk olmuştur. Arada kesikler olmuştur. Bu yeni nesiller için talihsizliktir. Bu meslekler içinde böyledir, diyorum. Brokerlık mesleğinin tarihi bana göre, çok da eskiye gidiyordur, yani bunu Osmanlı dönemine bile indirmek mümkündür. Hangi ad altında yapılmışsa, isim değişikliği olmuş olsa bile, bana göre, çok da eskiye gitmiş, geçmişi vardır brokerlık mesleğinin. Bunları ortaya koymak gerekir.
Yeni yönetime önerim, broker olsun, olmasın, bu faaliyetten denizciliğe ve ülke ekonomisine sağlanmış katkının ortaya konması gerekir. Bunu yüzde yüz yapmak zordur. Çünkü ülkemizin kayıt sorunu var. Ama örneklemelerle, belli bir metodoloji ile bunu ortaya koymak, bu meslek örgütünün algılanması, anlaşılması, sorunlarının çözülmesine katkı sağlaması için önemlidir. Şu kadar kişi olarak baktığımızda veya tüzel kişilik olarak brokerlık firmalarının ülke ekonomisine, denizciliğimize, rakamsal, insan kaynağı olarak bir katkısı var. Bilmiyorum, belki bu çalışmayı yaptınız ama yapılmadıysa bu yeni yönetime, hani gündem maddesi olduğu için tavsiyem, önerim.
Bu çalışmanın yapılması için bir çalışma grubu, dernekte oluşturulması, bu anlamda Deniz Ticaret Odası’ndan da meslek komitesi yardım talep edilmesi. Ben bunu çeşitli gruplarda da söylüyorum. Ancak böyle toparlayabiliriz. Bütünden parçaya gidemeyiz. Parçadan bütüne gelmek zorundayız. Onun için her meslek grubunun ayrı ayrı çalışılıp denizciliğimize, ülke ekonomisine katkısını ortaya koymazsak anlaşılmamız, iyi anlaşılmamız mümkün olmamaktadır. Çünkü bürokraside, siyasette rakamlarla konuşmak ve algı oluşturmak ister. Biz rakamlarla yaklaşırsak daha iyi anlaşılırız diye düşünebiliriz. Diğer türlü hamaset olarak kalır. Altı doldurulmamış olur.
Sıcak irtibat sağlamanın bir yolu, yönetim kurulu toplantılarını üyelerin ofislerinde yapmak. Biz her toplantımızı ayrı bir üyemizin bu toplantıyı yapıp üyelerin birbirini tanımasını ve kaynaşmasını önünü açıyoruz. Hem sıcak bir atmosfer oluşturmaya çalışıyoruz. Bunun faydalı olduğunu ben müşahede ettim. Uyguladım. Bunu sizlere tavsiye ediyorum.
Diğer meslek grupları ile daha sıcak ilişkiler içerisinde olmak, onların çalışmalarına katılmak, kim daha iyi yapıyorsa onu anlayıp, faaliyetlerimize uyarlamak” ifadelerini kullandı.
Şinasi Onur: Bu derneği iyi bir yerlere getirmek istiyorum
Gemi Brokerleri Derneği’ni iyi bir yere getirmek istediğinin altını çizen Gemi Brokerleri Derneği’nin yeni başkanı Şinasi Onur, “Geçmiş yönetimde de olduğum için geçmiş yönetimin bir devamı şeklinde bu dönemde de gideceğiz. Başarılı bir yönetim geçirdik. Bu yönetimde de başarılı olacağımıza inanıyorum. Sadece tek başıma ve yönetim kurulu ile başarılı olmak diye bir şey söz konusu değil; sizlerin desteği de gerekiyor. O nedenle herkesten tam destek istiyorum.
Sorunlarımızla, çözümlerimizle her şeyimizi paylaşmak istiyorum. Paylaşarak büyümek istiyorum. Bu derneği bir yerlere getirmek istiyorum. Bunu da yaparken, burada tekil şahıs kullanıyorum ama hiçbir şekilde yönetim olmadan, sizler olmadan başaramayacağımı çok iyi biliyorum. O nedenle hepinizin desteğine ve yardımlarına ihtiyaç duyuyorum.
Bu dönemde her şey açık olacak. Herkes istediği zaman her şeyi sorgulayabilecek ki, bundan önce de böyleydi. Bundan sonra da böyle olacak. Desteğinizi bu derneği biraz daha ileriye, iyi bir yerlere taşımak için elimden geleni yapacağıma inanıyorum. Bu yönde çalışacağım” diyerek kendisini başkan olarak seçen dernek üyelerine teşekkür etti.
Onur, Kösoğlu’na çiçek takdim etti
Onur, konuşmasının ardından Gemi Brokerleri Derneği Eski Başkanı Fikret Kösoğlu’na bir çiçek takdim etti.
Genel kurul, çiçek takdiminin ardından son buldu.
Gemi Brokerleri Derneği yeni yönetimi şu isimlerden oluştu:
Yönetim Kurulu
Şinasi Onur - Başkan
Orhan Semih Dinçel - Başkan Yardımcısı
Adem Nezih Manavoğlu - Genel Sekreter
Şaban Ufuk Çetiner - Üye
Nuvara Erdönmez Uslu - Üye
Ömer Örtel - Üye
Yönetim Kurulu Yedek Liste
Pelin Gezicioğlu
Ümit İbrahim Kısmet
Murat Karagülle
Sami Anıl Kalaycı
Öner Dandin
Denetleme Kurulu
Erol Büker
Hüseyin Uysal
İzzet Tekin Akkan
Denetleme Kurulu Yedek Liste
Hüseyin Avni Şan
Bahadır Tonguç
Gökhan Özcan
Haber ve Fotoğraflar: Mehmet ŞAHİNCİLEROĞLU - Deniz Haber Ajansı