Dışişleri Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, ülkede başlatılan soruşturmayı yakından takip ederken, ailesi ise henüz izine rastlanılmayan mühendisin yolunu umutla gözlüyor. Baba Sinan Acar, "Canlı ya da cansız, oğlumun bulunmasını istiyorum. Oğlum gelince kapalı perdeleri birlikte açacağız; güneş o zaman salonumuzu aydınlatacak” dedi.
Portekiz'in Porto Limanı'na ulaşmak için Mısır'ın Suez Limanı'ndan demir alan, Liberya bayraklı, 172 metre uzunluğunda ve 27 metre genişliğindeki 'Dema M' adlı genel kargo taşıyan gemide 4'üncü mühendis olarak çalışan Gemi ve makine mühendisi Yiğit Acar’ın 7 Eylül akşamı gemide olmadığı belirlendi. Süveyş Kanalı'nı geçip, açık denizde seyreden gemide mürettebatın aramalarında Acar, bulanamadı. Kahire Büyükelçiliği'nce Mısır makamlarına bilgi verilen olay sonrası başlatılan arama-kurtarma faaliyetlerine havadan da destek olunması talep edildi. Kaybolduğu gün saat 14.30'da gemide görüldüğü öğrenilen mühendis için gidilen rota üzerinde arama çalışmaları yapıldı. Dışişleri Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın ülkede başlattığı arama-kurtarma çalışmalarında da genç mühendisin izine rastlanılmadı.
Valizi Ailesine Gönderildi
Yiğit Acar'ın eşyalarının bulunduğu 2 valizden 1'i, Portekiz Konsolosluğu'ndan İstanbul'a buradan da Şebinkarahisar Savcılığı'na gönderildi. Savcılık görevlileri, aileye Acar'ın eşyalarının yer aldığı valizi teslim etti. Şebinkarahisar Savcılığı, valizden çıkan, Acar'a ait cep telefonu ve bilgisayarı incelemeye aldı. Acar'a ait diğer valizin ise bulunamadığı belirtildi.
Perdeleri Açmıyorlar
127 gündür umudunu yitirmeden oğullarının geleceği günü bekleyen Acar ailesi ise evlerindeki perdeleri dahi açmıyor. Oğlunun yolunu gözleyen anne Arzu Acar, “Aylardır oğlum kayıp, biz ne yaptığımızı bilmiyoruz. Ben umutluyum, bir gün oğlum çıkıp, gelecek. Cumhurbaşkanı’mızın danışmanına ulaştık, sağ olsun ilgilendiler. Bizleri yalnız bırakmasınlar, ne olur oğlumu bulsunlar. Oğlum daha maaşını alamadan kayıplara karıştı. Çocuğum için ayaktayım, ölene dek de ayakta duracağım. Ona ne oldu bulacağım. Allah rızası için neler yaşandı ne oldu gören varsa çıksın söylesin” dedi.
‘Gözümde Gemideki Herkes Şüpheli’
Gemideki mürettebattan bazılarıyla irtibat sağladığını anlatan Acar, “Gemide en son 14.30 görmüşler, sonrasından kimsenin bilgisi yok. Halen şüpheleniyorum; cep telefonu, sigarası filan sehpasında. Denize düşmüşse bile hiç mi bir şey olmaz cebinde? Saklandığı da aklıma geliyor. Bu çocuk orda görmemesi gereken bir şey mi gördü? Deneyimli kaptanlar, o gemiden kimsenin atlaması mümkün değil, diyor. Onu buradan güle oynaya uğurlamıştık, çok sevinçliydi. O ne olduysa bana söyleyemeden oldu yoksa oğlum bir şey saklamaz, bana anlatırdı. Allah rızası için ne olduğunu anlatsınlar, biz de rahatlayalım. Gözümde gemideki herkes şüpheli. Kıyafetlerinde halen daha oğlumun kokusu var” diye konuştu.
‘Bir Gün O Perdeleri Açacağız’
Oğlunun fotoğrafına sarılarak özlem gideren baba Sinan Acar da “Oğlum başarılı bir mühendisti, sadece 1,5 günlük mesaiden sonra oğlum Akdeniz’de kayboldu. Aylardır bekliyoruz, beklemek ve belirsizlik bizleri perişan etti. Dayanacak gücümüz, takatimiz kalmadı. Bu acıya yürek dayanmaz ama her şeye rağmen umudumuz var; oğlum çıkıp gelecek, o eski günlerimize döneceğiz. Devlet yetkililerinden, Sayın Cumhurbaşkanı’mızdan canlı ya da cansız, oğlumu bulmalarını istiyorum. Oğlum gelince kapalı perdeyi birlikte açacağız; güneş ışığı o zaman salonumuzu aydınlatacak. Bir gün o perdeleri açacağız” dedi. (Hürriyet)
DENİZ HABER AJANSI