Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği'nin 17. Kuruluş Yıl Dönümü, Develi Kalamış'ta 80 civarında sektör mensubunun katıldığı iftar yemeğiyle kutlandı. 

GYİD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Deniz Eraydın, Türk Bunker sektörünün son 30 yıldaki gelişimi, GYİD'nin kuruluş aşamaları, çalışmaları ve Türk denizcilik sektörüne katkıları hakkında tarihler ve rakamlarla güncel bilgilendirmeler yaptı. 

"Mevzuat oluşturulamadığı için ticari payı alamıyorduk"

Ali Deniz Eraydın, Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği'nin 1 Haziran 2001 yılında kurulduğunu belirterek şunları söyledi; "Bunker sektörü ülkemizde seksenlerin sonunda, doksanların başında kayda değer varlık göstermeye başladı. Mevzuat eksikliğinden dolayı bunker sektörü hak ettiği gelişmeyi yaşayamadığı gibi, çok kötü bir imaja da sahipti. Uluslararası arenada ve resmi makamlar karşısında sektörümüzü adam akıllı temsil edecek bir kurum bulunmamaktaydı. 90'ların ortasında İstanbul'da yılda 700 bin ton civarı gemi yakıtı satılıyordu. Pire Limanı'nda yaklaşık 4 milyon ton bunker satılıyordu. Boğazlar bizde ama kullanamıyorduk. Çünkü uygun mevzuat yoktu. Ayrıca uygun mevzuatla ilgili resmi makamlara anlatacak bir kurum ortada yoktu. O zamanlar devlet akaryakıt sektörüne şüpheli ve mesafeli yaklaşıyordu. Bu sebeple mevzuat oluşturulamıyordu. Mevzuat oluşturulamadığı için burnumuzun dibinden geçen uluslararası gemi trafiğinden hak ettiğimiz ticari payı alamıyorduk. Yurt dışında tanıtımımızı yapamıyorduk. İkmal için duran gemiye doğru düzgün ikmal bile gerçekleştiremiyorduk. Uyumsuz mevzuat beraberinde suiistimalleri de getiriyordu. Yani anlayacağınız tam bir kısır döngü içine girmiştik."

'Bunker sektörümüzün ihtiyacı olan temsil gövdesini oluşturmak için Gemi Yakıt İkmalcileri Derneği’ni kurduk' diyen Eraydın, "Derneğimizin kuruluş başvurusunun altında bendenizin imzası vardır. Derneğin kuruluş aşamalarına destek vermiş meslektaşlarımın bir kısmı şu anda bunker sektörümüzde faaliyet göstermiyorlar. Bir kısmı emekli oldu." ifadelerini kullandı.

"2002 yılında ilk uluslararası Bunker konferansımızı gerçekleştirdik"

Eraydın, "Dernek kuruluşundan sonra 2002 yılında ilk Uluslararası İstanbul Bunker Konferansımızı gerçekleştirdik. Dünyadaki meslektaşlarımız ve armatörlerle vizyonumuzu, potansiyelimizi ve hedeflerimizi paylaştık. 2004 yılında ikinci bunker konferansımızı yaptığımızda artık yavaş yavaş bunkerle ilgili uygun mevzuat oluşmaya başlamıştı. Yıllık 1 milyon tonluk satış rakamına ulaşmıştık." diye konuştu.

"2001 - 2013 arasında bunker sektörümüzü yüzde 40 büyüttük"

'EPDK'nın kuruluş ve yönetmelikleri oluşturması aşamasında GYİD'nin tüm toplantılara katılmış olması ilgili mevzuatın, uluslararası işleyişe göre çıkartılmasında çok etkili oldu.' ifadelerini kullanan Eraydın konuşmasına şöyle devam etti; "Baştan bize çok mesafeli yaklaştılar. Taleplerimizi temkinli karşıladılar. Ama kontrol mekanizmasının işleyişine verdiğimiz desteği ve samimiyetimizi görünce birlikte ciddi yol aldık. ÖTV'si sıfırlanmış yakıtın kullanılmaya başlaması, ulusal marker düzenlemesinin devreye girmesiyle beraber işini uluslararası standartlarda doğru düzgün yapmak için çabalayan şirketlerin ticareti kolaylaştı. 2013 yılına geldiğimizde artık yılda 1.4 milyon ton ikmal yapan bir sektör haline gelmiştik. Ama hala boğazlardan 50 bin gemi geçiyor ve biz sadece bunların 15 binine yakıt ikmali yapıyorduk."

"2013-2017 arası ekonomik krize rağmen bunker sektörümüzü yüzde 100 büyüttük"

Eraydın, "2013 le 2017 arasında boğazlarımızdan geçen gemi sayısı yüzde 15 azalmasına rağmen yapılan bunker ikmal miktarını yüzde 100 büyüttük. 2001-2013 arası boğazlarımızdan geçen gemi sayısı 50 bin civarlarındayken, fazla bir değişiklik yokken bunker pazarı yüzde 40 büyümüş" dedi.

Bunker sektörünü yurt içinde ve yurt dışında tanıtmaya çalıştıklarını söyleyen Eraydın, "2013 -2017 arası GYİD, DTO ve Tanker Kooperatifimiz karalarını her zaman beraber yaptığı toplantılarda aldılar. Sektörel karar aldığımız her toplantımızda muhakkak en az 1 physical supplier, 1 trader, 1 acente motoru işletmecisi, 1 madeni yağ satıcı ve 1 armatör olmasına özen gösterdik. Alınan kararların bütün bu meslektaşlarımızın lehine kararlar olmasına dikkat ettik. Ve toplantılarımızı en az 10-12 kişilik gruplar halinde yaptık. Dört yılda 50'nin üzerinde toplantı yapıp, 60'ın üzerinde seminer, sunum veya eğitim verdik. 3 adet uluslararası bunker konferansı düzenledik." şeklinde konuştu.

'DTO'nun Nisan 2018 seçimlerinde sektörümüzün yaptığı tercih sebebiyle derneğimizi olağanüstü genel kurula davet ettim.' diyen Eraydın 2 Mayıs'ta oluşturulan Yönetim Kurulu'yla ilgili şunları söyledi; "GYİD'nin DTO'daki meslek komiteleriyle uyumlu çalışacak yeni bir yönetim oluşturulmasını talep ettim. Genel Kurulumuz çoğunlukla toplandı. Çok samimi bir ortamda yeni bir yönetim oluşturuldu. Genel Kurulumuz birtakım kararlar alarak, yol haritası çizerek bendenizin tekrar Başkan olarak devam etmemde ısrarcı oldu. Oybirliğiyle tekrar başkan oldum. Bu noktada PO'dan Celal Bey bir mesaj yazarak şirketinin kuralları gereği yönetimde yer alamayacağını bizlere iletti. Bizlerde bu talep doğrultusunda yönetimimiz oluşturduk. Yapılan bu talep yazısı bir şekilde medya mensubunun birine çarpıtılarak ulaştırılmış. ARKAS, PO ve SOCAR hiçbir zaman GYİD yönetiminde bulunmadılar. Tavır koydukları için değil, şirket politikaları gereği dernek yönetimine giremiyorlar. Diğer taraftan biraz önce bahsettiğim bütün sektörel çalışmalarımıza çok değerli destekler verdiler. GYİD üyeleri çalışmalara katkı vermek için hiçbir zaman yönetimde olma zorunluluğu veya ihtiyacı hissetmemiştir. Derneğimizde son derece olgun bir iş birliği ortamı vardır."

İMEAK DTO çatısı altında başarılı çalışma gruplarımız dağıtıldı' ifadesini kullanan Eraydın "DTO da 13 ve 28 numaralı meslek komitelerimiz 13 numaranın talebiyle artık ortak toplantı yapmama kararı almışlar. Bunker sektörümüzün DTO çatısı altında oluşturduğumuz ve başarısı kanıtlanmış çalışma ortamı yok edilmiş oldu." dedi.

"Bunker sektörümüze katkıda bulunanlara hakaret edilmiş, resmi görevliler tehdit edilmiş"

Eraydın, "5 yıl önce limanlarımızda bunker ikmali için bir prosedür oluşturuldu. Buna göre bunker barçları ikmal yapacakları özel veya resmi limanlara girmeden önce liman görevlilerini bilgilendiriyorlar. Limanın atadığı bir görevli de bunker barcının standartlara uygun donanımı bulundurup bulundurmadığını kontrol ediyor. Kontrolü geçen bunker barcının ikmaline izin veriliyor. Kontrolü geçemeyen bunker barcı limana sokulmuyor. Bu sayede geçtiğimiz 5 yıl boyunca limanlarımızda emniyetli binlerce ikmal gerçekleştirdik. Çevre kirliliği sebepli liman kapatılmalarının önüne geçtik. Bu başarılı formatın hayata geçirilmesini sağlayanlar bugünkü UDHB Müsteşarımız Suat Hayri Aka ve pratik pilot uygulamaları hayata geçiren ARPAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Altan Köseoğlu’dur." diye konuştu.

'Bunker sektörümüzü temsil için seçilen bir meslektaşımız geçenlerde bu uygulamayı delmeye çalışmış.' diyen Eraydın olayı söyle anlattı; "Ambarlı Limanı’nda gerekli kontrolleri yaptırmadan ikmal gerçekleştirmeye kalkmış. Doğal olarak ARPAŞ ikmale izin vermemiş. Kendilerine bir sürü hakaret etmiş. Liman Başkanlığını araya sokarak denetimsiz ikmalde ısrarcı olmuş. Oradan da ret yanıtı alınca bu seferde T.C. Ambarlı Liman Başkanlığı Denetim Şefine: "Müdehale et. Etmezsen 24 saat içinde kendini Van’da bulursun. Ben DTO Yönetim Kurulu Üyesiyim, sana sorarım” şeklinde tehditler savurmuş."

"Hakaret ve tehdit kabul edilemez"

Son 5 yıldır kontrollü ve emniyetli şekilde işleyen bir prosedür olduğunu bildiren Eraydın konuşmasına şöyle devam etti; "Bu işleyişi kaldırmaya çalışmanın kimseye faydası olmaz. Sektörümüze çok büyük zararı olur. Bu meslektaşımızın yaptığını, yaklaşımını ve tavrını kesinlikle kabul edilemez bulduğumuzu buradan denizcilik sektörümüzün tamamına duyuruyorum. DTO yönetimi bu meslektaşımızı farklı sebeplerden dolayı destekliyor olabilir. Biz GYİD olarak DTO ile kesinlikle aynı fikirde değiliz. 5 yıldır sorunsuz işleyen ikmal prosedürünün devamından yanayız. Liman görevlilerine yapılan hakaret ve resmi sorumlulara yöneltilen tehditlerin kabul edilemez olduğunun altını sizlerin huzurunda önemle vurgulamak isterim. Türk Bunker Sektörümüzü bağlamaz,  yapanı ve sessiz kalan DTO'yu bağlar."

"İmaj kaybı ortadadır"

"Hepimizin Odası diye yola çıkanların, “Benim odam, benim komitem, kendi şirketimin çıkarları için bulunduğum makamı ve DTO Yönetimini kullanarak bütün değerleri ayaklar altına alırım.” noktasına geldikleri anlaşılmaktadır. 5 yıl sonra göreve gelip daha 2 ay geçmeden sektöre verilen zarar ve imaj kaybı ortadadır. Daha basiretli ve olgun bir yaklaşım beklerdik."

Eraydın, "İMEAK DTO kriz zamanı yüzde 100 büyüme başarısını göstermiş, istihdamı ve döviz girdisini arttırmış meslek gruplarını küçültmeye odaklanacağına, bu meslek gruplarının başarılı çalışmalarını denizcilik sektörümüzün geri kalanına uyarlamaya odaklanmalıdır görüşündeyim. Başarısı kanıtlanmış çalışma gruplarını dağıtmak, başarılara katkı vermiş şahıslara hakaret etmek, resmi görevlilere tehditler savurmak marifet değildir" diye konuştu.

GYİD'in Türk Bunker sektörünün temsilcisi ve imajı olmaya devam edeceğini söyleyen Eraydın, "GYİD'nin kuruluş amacına uygun çalışmaya devam etmesi bugün her zamankinden daha önemlidir. Dördü arka arkaya olmak üzere toplam yedi defa oybirliği ile GYİD'e başkan seçtiniz. Teveccüh gösterdiniz. Bende sizlerle birlikte elimden geleni yapmaya gayret ettim. Bundan sonrada farklı bir şey olmayacak. Birlik, beraberlik içinde yolumuza devam edeceğiz. Yeri gelecek ticari rekabeti dibine kadar yapacağız. Yeri gelecek sektörel dayanışmayla yükseleceğiz. Ama kesinlikle kavga etmeyeceğiz. Kavga edenlere aramızda yer vermeyeceğiz." diyerek konuşmasını sonlandırdı.

DENİZ HABER AJANSI