Yalova Deniz Ürünleri Avcıları Birliği Başkanı Hasan Erdeniz, bazı balıkçıların 20-30 bin liraya yaptırdığı elektrikli elekler yüzünden her gün tonlarca balığın katledildiğini belirterek, “Hamsi katliamı yüzünden denize açılan eli boş dönüyor. Denizde balık kalmayınca balıkçılarımız 2 ay önce paydos etti. Gelecek yıllarda bu kadar balığı da bulamayacağız” dedi.
Erdeniz, son iki yıldır Marmara, Ege ve Karadeniz’de bilinçsiz avlanma nedeniyle geleceğin balıklarının öldürüldüğünü belirtti. Balıkçıların genellikle hamsi, sardalya, istavritten kazandığını dile getiren Erdeniz, yakında bu balıkları denizde zor bulacaklarını ileri sürdü.
Bu balık türlerinin giderek azaldığına dikkati çeken Erdeniz, şöyle konuştu: “Hamsi başta olmak üzere küçük balıklarda son yıllarda büyük bir katliam yapılıyor. Bazı balıkçıların 20-30 bin liraya yaptırdığı elektrikli bir elek var. Balıkçı denizde ne buluyorsa teknesine alıyor. Bu elekten geçirip irilerini ayırıp, küçüklerini denize geri bırakıyor. 14 ton balık yakalıyorlar, eliyorlar, 2 tonu teknede kalıyor, 12 tonu ölü bir şekilde denize. Bu şekilde onlarca balıkçı her gün tonlarca balığı katlediyor. Önümüzdeki yılın, sonraki senelerin balığını öldürüyorlar. Bu yüzden balık bitiyor. Denizlerimize acil çağrısıyla sahip çıkılmasını istiyoruz.”
Erdeniz, balıkçıların 15 Nisan’da başlayacak yasağı beklemeden teknelerini kıyıya bağladığını belirterek, “Hamsi katliamı yüzünden denize açılan eli boş dönüyor. Denizde balık kalmayınca balıkçılarımız 2 ay önce paydos etti. Gelecek yıllarda bu kadar balığı da bulamayacağız. Balıkçılar önümüzdeki yıllarda evinde oturacak” dedi.
İlk kez Karadeniz’de çıkan bu elektrikli eleklerin kısa sürede yayıldığını anlatan Erdeniz, bunların denize, balığa ve beslenme açısından bakıldığında dolaylı olarak insan sağlığına büyük zarar verdiğini söyledi.
Işıkla balıkçılık
Ege Denizi’nde bazı balıkçıların da ışıkla avlandığına dikkati çeken Erdeniz, “Işıkla da balık katliamı yapılıyor. Yüksek voltta ışıkla denizin dibindeki balıklar yüzeye çıkıyor. Sonra da hepsini ayırt etmeden ağlarla tekneye alıyorlar. Işıkla balıkçılığa da acilen Ege Denizi’nde önlem alınması gerekiyor. Bu gidişle denizde hiç balık kalmayacak” ifadesini kullandı.
Yalova’nın Kapaklı Köyü Su Ürünleri Kooperatifi Hakkı Ergün ise köylerinde yaşayanların yüzde 90’ının geçimini balıkçılıktan sağladığını kaydetti.
“Bindiğimiz dalı kesiyoruz”
Hamsi, sardalya, istavrit ve çinakoptan gelir sağladıklarını dile getiren Ergün, şunları söyledi:
“Biz en çok hamsi tutuyoruz. Bu elektrikli elekler çıktı çıkalı balıklar azaldı. Bindiğimiz dalı kesiyoruz. Bu balığın yavrusunu tutarsan irisini nerede bulacaksın? Çok yakında biter, Karadeniz, Ege, Marmara aynı. Büyük tekneler takıyor bu elekleri. Bin kasa balık çekiyorlar, 100 kasa balık alıyor içinden gerisi, ölüsü denize. Eleme işi hamside yapılıyor sadece. Zaten hamsinin canı ne, sıkıyorsun bitiyor işi. Şubatın ortasında kayıklar kıyıda kaldı. Denize çıkanlar 15 gün boş döndü. Baktılar gider fazla çıkmamaya başladılar.”
Hale gelen balık kasası 500’den 50’ye düştü
Balıkesir Deniz Avcıları Üretici Birliği Başkanı Nihat Işık da balık sezonunun 4 aya sıkıştığını belirterek, balıkçıların 1 Eylül’den 15 Ocak’a kadar kazanabildiğini söyledi. Marmara’daki balıkçıların Yunanistan sınırında, Karadeniz’dekilerin ise Gürcistan sınırında avlandığını vurgulayan Işık, şöyle dedi:
“Saros Körfezi’nde 6-7 yıldır balığın büyümesi nedeniyle avcılık yasak ama tam tersi oluyor. Marmara’da bilinçsiz avlanma, hava şartları ve deniz kirliliği balığın azalmasına etken olarak gösteriliyor. Geçmiş senelerde bu aylarda halimize 500 kasa hamsi gelirken bugün 50 kasa zor geliyor. Bölgemizde çalışanlar mağdur olmasın diye balıkçılarımız teknelerini karaya çıkarmadı. Boğaz tokluğuna çalışıyorlar.”
Deniz Haber Ajansı