Mersin Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (MESİAD) Başkanı Hasan Engin, 2006 yılından bu yana atıl durumda olan 290 bin metrekarelik Seka Kağıt Fabrikası arazisi ve Taşucu Seka Limanı Limanı sahasında incelemelerde bulundu.
Yaptığı incelemelerin ardından açıklama yapan Başkan Engin, "Taşucu Seka Limanı 6 adet rıhtıma sahip. Bu rıhtımlardan üç tanesi yolcu ve araç gemisi, diğer üç rıhtım ise ticari gemiler için kullanılmaktadır. Rıhtım derinliğinin 10 metre olduğu liman aynı zamanda feribot ile Ro-Ro gemilerinin kullanımına da uygundur. Limana şu anda 6 gemi aynı anda yanaşabiliyor, bu da önemli bir özelliğidir. Liman ayrıca 200 metreye kadar uzunluğa sahip tüm gemilere hizmet verebilmektedir. 118 bin metrekare beton saha, 3 adet toplam 9 bin metrekare kapalı ambara sahip Seka Limanı’nda günde 1000 ton dökme yük yüklemesi yapılabilmektedir" dedi.
Limanın özelleşmesi ile birçok yatırımın başlayacağını ve bölgenin istihdam kapısı olacağını belirten Engin, Taşucu Seka Limanın SEKA kağıt fabrikasına değil, Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ’ye ait olduğunu söyledi.
Engin, "Bu limanın özellikle özelleştirme kapsamına alınmasını ve bir an önce özelleşmesini istiyoruz. 290 bin metrekare arka plandaki karasal alan tamamen atıl durumda, fabrika atıkları ve molozlarla dolu alanın aktif hale getirilmesini ve düzenlenmesini istiyoruz. Konteyner ana depolama olmasa bile burada depolama alanları olabilir, dökme limanın arka planı olabilir" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetleri açısından Taşucu Seka Limanı'nın Türkiye için stratejik bir öneme sahip olduğunu kaydeden Başkan Engin, şunları söyledi:
"Limanda Doğu Akdeniz’de sismik araştırma yapan Fatih ve Yavuz petrol ve doğalgaz arama gemilerine gıda, çimento, akaryakıt ve çeşitli malzemeleri taşıyan 6 destek gemisi bulunuyor. Önümüzdeki süreçte Akdeniz’de petrol veya doğalgaz rezervleri bulunursa Akdeniz’deki gemi trafiği büyük derecede artacaktır. Taşucu Seka Limanı bu ihtiyacı karşılayabilecek konuma getirilmelidir ve stratejik önemi daha artacaktır. Ayrıca limandan KKTC ve Lübnan’a yolcu ve araç taşımacılığı yapılıyor. Bu faaliyetlerin daha da aktifleştirilmesi için limanın özelleşmesi gerektiğini düşünüyoruz."
Tersane için sık sık gündeme gelen 'Çevreyi kirletecek' açıklamalarına da değinen Engin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tersanede iki havuz kullanılacak ve gemiler kızaklarla karaya çekilecek. Akdeniz’de gemilerin bakım ve onarımını yapacak hiçbir tersane yok, bu da Akdeniz’e bir tersane gerekliliğini ortaya koyuyor. Marmara ve Aliağa’da var ama onlar da buradaki ihtiyacı karşılamıyor. İskenderun’daki tersane küçük ve yeterli değil. Tersane bir önce ihaleyi alan firmalar tarafından faaliyete geçerse bölge için daha yararlı olacaktır. Ölü alanların canlandırılması için dökme yüklerin, çimento, kalker, canlı hayvan, yem ve madenlerin bu limana yönlendirilmesi ile daha hız kazanacaktır. Buranın canlı kalması için özelleşmesi ve ihalesinin yapılması ve çeşitli yüklerin bu limana yönlendirilmesi gerekiyor. Çeşitli imtiyazlardan ve devlet teşviklerinden faydalanması, özellikle akaryakıt ÖTV’lerinden faydalanması gerekiyor."
Taşucu Limanı'nın İç Anadolu sanayicileri ve ticareti için önemine de değinen Engin, "Silifke-Mut karayolunun tamamlanması ile liman daha aktif hale gelecektir. Yoğun tarımsal ve sanayi ürünü ihracatı yapan İç Anadolu Bölgesi’ne yönelik de bir liman olma özelliğini taşıyacak. Bu sayede kentimizin lojistik önemi daha da artacaktır" dedi.
DENİZ HABER AJANSI